Corona virüs aşısı olunması noktasında sevindirici haberler gelmeye devam ediyor.
Konuyla ilgili ilk olarak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Covid-19 aşısı olmayanların 2021-2022 sezonunda stadyumlara alınmayacağını duyurdu.
Uzun bir aradan sonra takımları ve taraftarları ile kavuşmanın sevincini yaşayan kulüpler ve futbolseverler için bence alınmış en güzel karar.
Nedenine gelince; bu süreçten etkilenen alanlar içerisinde futbol camiası büyük bir gelir kaybı yaşadı. Uzun bir süre oynanan seyircisiz maçlar, gelirleri düşürdüğü gibi taraftarsız karşılaşmaların ne kadar keyifsiz geçtiğini bizlere gösterdi.
Aynı durum seyirciler içinde geçerliydi. Tuttukları takımları desteklemekten ve futboldan keyif almaktan onlarda uzun bir süre mahrum kaldılar.
Türkiye Futbol Federasyonu da tüm bu durumları göz önüne alarak ve aynı senaryonun tekrar yazılmaması için doğru bir karara imza attı.
TFF’ ye ek olarak, Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu’da 2 doz aşısını yaptırmayanların işletmelere alınmayacağını duyurdu. Karar Türkiye’de bu alanda esnaflık yapan 130 bin kişi için geçerli olacak.
Gerekçe olarak Kahvehane ve Kıraathane işletmecilerinin pandemi sürecinde komple kapalı kalarak, pandemiden en çok zararı görmeleri gösterildi. Bu konuda da Türkiye Kahveciler, Kıraathaneciler ve Büfeciler Federasyonu’na sonuna kadar katıldığımı belirtmek istiyorum.
Haklı olmalarının nedeni, çoğu Kahvehane ve Kıraathane işletmesi pandemi sürecinde dayanamayarak işletmesini kapatmak zorunda kaldı. Ayakta kalanlar ise onca borç yükünün altına girdi ve şuan yeniden toparlanmaya çalışıyor.
Aynı durumun tekrar olmasını hiç istemediğimiz, olası bir yeni kapanma döneminde, bu sektördeki esnafın tekrar kapanmayı kaldıracak gücünün olmadığını onlar gibi bizlerde tahmin edebiliyoruz.
Elbette bu örnekleri sadece futbol camiası, kahvehane ve kıraathaneler için vermiyorum. Pandemiden az ya da çok, neredeyse tüm sektörler etkilendi.
Fakat şuanda maçlara ve kahvehanelere aşısız vatandaşların alınmayacak olması beni sevindirdiği için bu örnekleri vermek istiyorum. Umarım tüm sektörlere kısa zamanda aşı yaptırma kuralı gelir.
Zor günler geçirdik. Salgından ister istemez hepimiz etkilendik. Neden aynı durumları tekrar yaşayalım? Bu soru hepimizin aklına gelmeli.
Virüsle mücadeleye o kadar emek vermişken neden onca emek çöpe gitsin?
Devletimiz ücretsiz aşı imkânı sağlarken, aşı olan milyonlarca insanımız varken, halen neden korkuyoruz?
Kendi sağlığımızı ve çevremizdeki kişilerin sağlığını tehlikeye atıyoruz, anlaşılır gibi değil.
Maalesef ülkemizde halen aşı olmayan 19 milyon kişi bulunuyor. Onca insanımızın yaşamını bu nedenden kaybettiğini bilmemize rağmen, aşının virüse karşı bizleri koruduğunu ve en azından virüse yakalansak dahi atlatmamızın daha kolay olduğunu az çok hepimizin bilmesine rağmen artık inadımızı bir kenara bırakmalıyız.
Lütfen aşılarımızı olalım. Eski normal hayatımızı arzu ederken, maskelerden kurtulup rahat bir şekilde gezmek isterken aşılarımızı olmalıyız.
Son günlerde vaka sayılarının ve vefat sayılarının artış gösterdiği bu dönemde üzerimize düşen önlemleri almazsak, aşılarımızı olmazsak, virüsün geçmediğinin farkına varmazsak üzülerek en başa dönebiliriz.
Bu durumu hiçbirimiz yaşamak istemiyoruz. O halde rahatlamaya geçmeden, daha önce yaptığımız gibi sabırlı bir şekilde kurallara uymalıyız. Elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.
Tedbirlere uyulduğu takdirde sonuçların olumlu seyrini, geçmişte hepimiz gördük. İstediğimiz zaman yapamayacağımız bir şey yok.
En azından aşılarımızı topyekün olup, maske, mesafe kurallarına uyup ve aşırı kalabalık ortamlardan uzak durup biz üzerimize düşeni yapalım. Sonrasında neler olacağını hep birlikte görelim. Umarım kısa zamanda bu virüs illetinden kurtulup, eski güzel günlerimize kavuşuruz…