Dün geldi ve geçti. Dün Allah (c.c.) rızası için ne hayır yapabildiysek, kimlerin yüzünü güldürebildiysek, hangi yetimin, öksüzün ve fakirin yaralarını sarabildiysek, ahiret için ne yatırım yapabildiysek işte bunar emil defterimize yazıldı. Şurası da bir gerçek ki Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan düşündüğümüz ve gerçekleştirmeye çalışacağımız niyetlerimiz yerine gelmese de Cenab-ı Allah onları yapmış gibi sağ tarafımızdaki meleğe onları yapmış gibi bire bir sevap yazdırmakta oldu bir gerçek değil mi?
Dünde yapılan gıybet varsa vay halimize. Hal böyle ise bütün sevaplarımız gitmiştir her halde. Kimin kalbini kırdıysak, kemin ahını aldıysak, birilerin ağlamasına, üzülmesine, sızlamasına sebep olduysak bizleri yoktan yaratan Yüce Allah’ın huzuruna nasıl varmaya yüzümüz olacak?
Hiç şüphesiz ki yarın daha gelmedi. Yarın için ne gibi düşüncelerimiz var, ne gibi hal ve hareketlerimiz olacak, bunlar nasıl gerçekleşecek bilemiyoruz, Çünkü yarına erişilip erişilmeyeceği bir gerçeği var ortada.
İşte en önemli mesele bugün. İçinde bulunduğumuz vakit. Fakirin, öksüzün ve yetimin yaralarının sarılacağı gündür bugün. Onların sofralarında bizim soframızda bulunan nimetlerin onların sofralarında bulunup bulunmadığını sorgulama günüdür bugün. Birileri aç iken tok yatmama günüdür bugün.
Bizim özellikle Müslüman bir ülkede dünyaya gelmemizi sağlayan ve bizi insan olarak yaratan Yüce Allah (c.c.) bizi elbette çok seviyor, acaba bizim de O’nu ne derece, nasıl sevdiğimizi, O’nun emir ve yasaklarına nasıl uyulması gerektiğini, O’nun Yüce Nebisi Ve Rasülü Hz. Muhammed (s.a.v.)’in sünneti seniyyesi üzerine yaşayıp yaşayamadığımızın tahlilinin yapılacağı gündür bugün.
Sabahın seher vaktinde uyanıp teheccüd namazının kılınacağı, daha evvel işlediğimiz günahları hatırlayarak ağlayıp, onların yok alması için Cenab-ı Allah’a istiğfar edip gözyaşlarıyla seccademizin ıslatılacağı gündür bugün.
Evde, sokakta, mahallede ve gezip gördüğümüz her yerde karşılaştığımız insanlara tatlı dile ve güler yüzle her birine selvam verme günüdür bugün.
Hastane köşelerinde inim inim inleyen, kendilerini ziyarete gelmeyen hastaları (hiç tanımasa da) Allah rızası için küçük bir hediyeyle hal ve hatırlarını sorma, ihtiyaçları varsa onların ihtiyaçlarını karşılama günüdür bugün.
Kazandığımız rızkın belirli bir miktarını Allah (c.c.) rızası için cömertçe saçabilme günüdür bugün. Sadece ve sadece ihtiyaçlarını Allah(c.c.)’tan isteyen gariplerin, yetimlerin, yoksulların ve komşuların yaşadıklarını hissetme ve tefekkür etme günüdür bugün. Ağlayanla ağlamak, gülenle gülmek için çaba sarf etme günüdür bugün.
Külliyen zengin iken meydana gelen deprem sebebiyle bir buçuk dakika içerisinde bütün varlığını bir anda kaybedip bir dilim ekmeğe muhtaç hale gelenleri düşünüp kendimize gelme günüdür bugün.
Haram ve helal kavramını hatırlayarak piyangodan, faizden gelen paraların hiçbir kimseye hayır getirmediğini ve getirmeyeceğini anlayıp idrak edebilme günüdür bugün. Şöyle bir geriye bakıp hayatımızın bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçtiğini, yaşadığımız süre içinde nasıl bir insan olduğumuzu, Yüce Yaratıcı olan Rabbimizin bizi sevip sevmediğini hatırlama ve kendimize gelme günüdür bugün.
Her gelip geçen günün her dakikasının ve saniyesinin imtihan ile geçtiğini ve bu imtihanlardan geçerli not alıp alamadığımızı düşünme günüdür bugün. Evlatlarımızı milli ve manevi değerleri, abdesti, namazı, birliği, beraberliği, seviyi, hoşgörüyü, edebi onları kalplerine yerleştirme günüdür bugün.
Her gün ama her gün “OKU” emrini hatırlayarak günde en azından her gün hiç değilse yarım saat okuma, anlama ve anlatma günüdür bugün. Her bir kişinin elinde olanla yetinmesi gerektiğini ve başkalarının elinde bulunana haset etmeme günüdür bugün. Allah rızası için bütün insanları ve mahlûkatı sevme, koruma, kollama günüdür bugün. Allah (c.c.)’ın sevdiklerini sevebilme günüdür bugün.
Her gün ama her gün yatmadan önce kendi kendimize; “ Bugün Allah rızası için ne yaptın?” sorusunu sorarak akşama kadar işlediğimiz günah ve sevaplarımızı mizan terazisine koyup tartma konusundaki soru ve cevapları en güzel bir biçimde verebilme günüdür bugün. Kısacası kendimize çeki düzen vereme günüdür bugün.
&&&&&&&&&&&&&
TEFEKKÜRE DALARAKTAN
Beş akitte kıl namazı,
Abdestini alaraktan.
Durma Hakk’a et niyazı,
Tefekküre dalaraktan.
Haramlara dalın atma,
Çürük malı sakın satma,
Yüce olan dini yıkma,
Tefekküre dalaraktan.
Mazlumları horca görme,
Dostlarını sakın yerme,
Kötülüğe dalıp gitme,
Tefekküre dalaraktan.
Yalan yere yemin etme,
Ziyareti hiç terk etme,
Bile bile küfre gitme,
Tefekküre dalaraktan.
Korkmaz gibi bilerek gel,
Hak yoluna girerek gel,
Günahların silerek gel
Tefekküre dalaraktan.
Şaban KORKMAZ