22. GÜN RAMAZAN YAZILARI
ŞABAN KORKMAZ
SADAKA-İ CARİYE
Sadaka-i cariye durmadan akan ve sevap yazılan bir durumdur. Kişi bir cami yaptırır, bir köprü yaptırır, bir çeşme yaptırır veya Müslüman ülkelerde suyu olmayan beldelere su kuyusu açtırır, insanların faydalanması için eserler yayımlar, arkasında ölümünden sonra okuyacak imanlı, inançlı, ahlaklı evlatlar bırakır. İşte bu gibi durumlar Sadaka-i cariyedir. Bu yukarıda zikredilen hayırları yapanlar öldükten sonra bile onların amel defterleri açık kalır ve sevaplar yazılmaya devam eder.
Bu dünyanın ne işi biter, ne telaşesi biter, ne de malı mülkü biter. İnsan öyle bir varlıktır ki hep parayı, pulu, malı mülkü, yığma peşine takılmıştır (birileri hariç).
Kendini bilen Müslüman yukarıda zikredilenlerin birisini yapmaya da mı gücü yetmez. Elbette yeter ama niyet etmeli, yapmalı, diğer insanlara bu konuda örnek teşkil etmelidir.
Bizler dört mevsim yaşanan cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Öyle Müslüman ülkeler var ki bildiğiniz nehir suyu içiyorlar, bu sebeple hem yetişkinler ve hem de çocuk ölümleri çoğalıyor. Bu nedenle yurdumuzda bulunan sivil toplum kuruluşları o Müslüman ülkelerde su kuyular açtırarak çok büyük bir sevap işlemektedirler. Şimdilerde bu su kuyu bedelleri çok olsa da en azından on kişinin, yirmi kişinin otuz kişinin bağışladığı paralarla su kuyuları açılmaktadır. Hissesi olan bir kişi bundan sevap almaktadır. Gelin sizin de bu Müslüman ülkelerde su kuyularında hisseniz olsun ve öldükten sonra bile amel defteriniz açık kalsın ve sevaplar yazılmaya devam etsin.
&&&
RAMAZAN AYINDA ORUÇ
Rabbimiz Yüce Kitabımız Kur’an’ı Kerim’in Bakara suresinin 183. ayet-i kerimesinde mealen şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı ki günahlardan korunasınız.”
Peygamber Efendimiz de Ebu Hüreyre’den nakledildiğine göre bir Hadisinde şöyle buyurdular:
“Her kim ramazan orucunu, onun sevabına inanarak ve sevabını bekleyerek tutarsa önceden işlemiş olduğu (hataları) bağışlanır. (Buhari)
“Ramazan ay geldiği vakit, cennet kapıları tamamen açılır; cehennem kapıları kapatılır ve (azgın) şeytanlar zincirlenir.” (İmam Buhari)
Birileri diyor kişimdi tutmuyorum ama ilerde tutarım. Yarına sanki elinde senedi var. Gün bugündür. Müslüman olan bugünün işini yarına koymayandır. Allah ‘ın emir ve yasaklarına uymaya çalışandır. Ama gelin görün ki şeytan ve nefis boş durmuyor.
Kişi titreyip kendine bir gelecek ama bir şeytanın ve nefsinin emirlerine uymasa. Öyle ki insan ne dere kendine eder. Oysak bir kendine gelip bir muhasebe yapabilse, geçmiş günlerdeki işledikleri günahlara bir Nasuh tövbesi yapabilse, hayatında yeni bir sayfa açabilse ne güzel olur değil mi?
&&&
BİLİR
Seher vaktinin reyhanı
Sen yarattın bu cihanı
Göz seyreder asumanı
Ol kapıyı açan bilir.
Görünür Hakk’ın hikmeti
Nerden seyreden hikmeti
Hak yolunda ol sohbeti
Dinleyen anlayan bilir.
Dinlesene Hak kelamın
Kur’an’da iki ol selamın
Eflaktaki asumanın
Kapısını açan bilir.
Haktan hidayet erişir
Cennet reyhanı karışır
Küs olanlar hem barışır
Bu halkayı açan bilir.
Ladikli Ahmet HÜDAİ
&&&
EMEKLEYE EMEKLEYE NAMAZA GİTMEK
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor:
“Münafıklara en ağır gelen namaz yatsı namazıyla sabah namazıdır. Eğer bu iki namazdaki hayrın ne olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa o namazları kılmaya gelirlerdi.” (Müslim-Salat)
Hiç şüphesiz ki mü’min öğrendiğiyle amel edecekse, bu cümleyi birkaç defa okuyup tefekküre dalsa bu mesele kendiliğinden çözülecektir, ama gelen görün ki nefis ve şeytan boy durmuyor.
&&&
BİTMEYEN SEVGİ!
DÜNYANIN EN GÜZEL İNSANLARI,
GÖNLÜ GENİŞ İNSANLARDIR.
NE VERECEK SEVGİLERİ BİTER,
NE DE BÖLÜŞECEK EKEKLERİ.
(
&&&
CAMİYE GİRİŞ VE ÇIKIŞ
Kişi camiye girerken eşiğe basmadan sağ ayakla girmeli ve camiden çıkarken de eşiğe basmadan sol ayakla çıkmaya özen göstermelidir.
Yine kişi tuvalete girerken sol ayağıyla girmeli, tuvaletten çıkarken de sağ ayağıyla çıkmalıdır.
Anne-babalar da bu durumu çocuklarına öğretmelidirler ki onlar diğer insanlar gibi hataya düşmesinler ve bu adabı ve edebi öğrenmiş olsunlar.
&&&
VER ELİNİ!
Yıllar önce bir kasaba mahallesinin birinde belediye tamirat için bir çukur açar. O gün inşaat tamamlanamadığı için çukurun kenarlarına bir şeyler konmuştur, gelen giden dikkat etsin düşmesin diye.
Akşamın alacağa karanlığında birisi bu çukura düşer. Bir türlü ne yapsa çıkamaz, çukur bir hayli derindir. Adam sağa sola seslenir ama kimse sesini duymaz. Aradan yarım saat kadar geçtikten sonra adamın birisi oradan geçmekte iken sesi duyar ve o çukura düşen adamı kurtarmak ister.
Yardıma gelen adam çukura düşen adamı halini ahvalini bilmektedir, Çevrede pintiliği, cimriliği ile tanınan bir adamdır. Yardıma gelen adam oralardan bir karton bularak yere serer ve adama eleni uzatır ve der ki:
“Ver elini.”
Diğer adam: Hayır, vermem.
“Elini versene seni buradan çıkaracağım.”
“Vermem elimi.”
Bu tartışma böyle sürerken yardıma gelen adam bunun cimri olduğunu bildiği için elini de vermediği için onu bu çukurda bırakıp gitmeye razı olmadığı için bir şeyler düşünür ve adama derki:
“Al elimi.” Deyince adam elini uzatır ve o adamı çukurdan çıkarır ve rahatlayarak evine doğru gider.
Bu yaşanmış hikâyede bizim alacağız bir takım dersler vardır. Adam hayatında hiçbir hayır yapmadığı için, vermeye alışmadığı için düştüğü çukurdan kendisin kurtaracak adama elini bile uzatmıyor, verse eli sanki onun elinde kalacak. Vermeye alışmamış. Oysaki cömert olsa, birilerine verse kime vermiş olacak? Elbette kendisi için ahiret yatırımı yapmış olacak ama ne yapsanız nafile. Bu yaşa kadar vermeyen bu yaştan sonra mı öğrenecek vermeyi. Bunun içindir ki anne-babalara çocukları daha küçükken vermeli gerektiği onların kalplerine işlenmelidir diye düşünüyorum.
Yorumu sevgili canlar sizlere bırakarak Allah’a emanet olun, diyorum. Sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyorum. Rabbim, Allah rızası için verenlerin ömürlerini ve kazançlarını bereketli eylesin. Âmin.
&&&
TEHECCÜD NAMAZI
Teheccüd namazı kılmak isteyen: “Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazı kılmaya” diye niyet eder. Teheccüd namazı imsak kesilmezden önce ikişer rekâttan sekiz rekat olarak kılınabilir. İki rekât kılınmasında faziletler olduğu söylenir.
Bu teheccüd namazını Peygamber Efendimiz (s.a.v.) her gün imsak kesilmezden önce sekiz rekât olarak kılarmış. Hasta ve rahatsız olduğu zaman diliminde onu gündüz kaza edermiş.
Teheccüd namazı nafile namazların içinde en faziletli namaz olarak ifade edilir. Ramazan ayında zaten iftara kalkıyorsunuz hiç değilse en az iki rekât kılsanız ne olur.
Ramazan ayında kılmaya alışınca insan diğer günlerde de kılma alışkanlığını elde etmiş olur.
Rabbim cümlemize teheccüd namazını her gün kılmayı nasip eylesin inşallah. Âmin.
&&&
YAPILMASI GEREKEN GÜZEL AMELLER
Kendini bilen her bir Müslüman şunları yapabilirse ne güzel olur;
- 1 adet Tevhid hatimi (70. Bin Tevhid)
-1 adet ihlas hatimi (1.000 tane)
-1 adet Ayete’l Kürsi hatimi (313 defa)
-1 adet Kurán’ı Kerim hatimi (Kur’anın 30 cüzünü okuma)
-1 adet Yasin-i Şerif Hatimi (41 defa okuma)
-1 adet Tesbih namazı (Bir ayda, bir yaldı veya ömürde bir defa kılınabilir.
- Haftanın bir günü sükut orucu.
-Diğer aylarda Pazartesi ve perşembe günü oruç tutulması.
-Her ay kazanılan paradan himmette bulunulması.
&&&
KURBANIM YA RASÜL SANA
Aydan parlak güzel yüzün,
Hikmetlidir senin sözün,
Bir cevherdir kara gözün,
Kurbanım ya Rasül Sana.
***
Bir incidir o dillerin,
Hakk’a bağlı hep işlerin,
Döken daim gözyaşların,
Hayranım Ya Rasül Sana.
***
Bende senin izindeyim,
Ne buyurursan sözündeyim,
Ayağının tozundayım,
Aşığım Efendim Sana.
Şah İsmail ÖZALP
&&&
Yorumlar
Kalan Karakter: