KUR’AN-I KERİM’İ OKUMA ÜZERİNE
“Kur’an-ı Kerim’de mahir olan (hıfzını, okuyuşunu ve ahkâmıyla ameli güzel yapın), Seferi-i Kiram denilen kerim ve muti meleklerle beraberdir. Kur’an-ı Kerim-i kekeleyerek zorlukla okuyana iki sevap yazılır.” (Buhari)
***
“İçinde Kur’an okunan evler, er ehline yıldızların parlak göründüğü gibi gök ehline öylece parlak görünür.” El-Camius Sağir)
***
“Beş şey, Kur’an-ı Kerim’e, Kâbe’ye, ana babaya, günahları yıkayan zemzeme ve âlimin yüzüne bakmak ibadettir.” El-Camius Sağir)
***
“İnsanlardan çıkar sağlamak için Kur’an okuyan kişi, kıyamet gününde yüzünde et olmadan kemikli bir yüzle gelir.” (Ramuz)
***
“Kur’an-ı Kerim’den günde yüz ayet okuyan kişi gafillerden sayılmaz, kanitinden yazılır.” (Darimi)
***
“Yasin-i Şerif okuyan Kur’an’ı Kerim’i on kere hatmetmiş gibi gibidir. Her gece onu okuyan kişi affedilir.” (K. Sitte)
***
“Kim Kur’an’ı kerim’i okuyup ezberler, onu tatbik edip helalini, haramını da haram bilirse, Allah Teala onu cennete koyar. Ailesinden Cehennemlik olan on kişiyi de şefaatçi kılar.” (Ramuz)
***
“Her kim her farz namazın ardından on defa İhlâs Suresini okursa, Allah-ü Teala rızasını ve affını ona vacip kılar.”(Ramuz)
***
Her kim bir gecede ‘Zilzal’ Suresini okursa, Kur’an’ın yarısını okumuş gibi olur, ‘Kafirun’ Suresini okursa, Kur’an’ı dörtte birini okumuş gibi olur. Kim ‘İhlâs’ Suresini okursa Kur’an’ın üçte birini okumuş gibi olur. (Üç İhlâs-ı Şerif bir Kur’an hatmi gibidir.) Tekasür Suresi bin ayete muadildir.” (Tirmizi)
***
“Bir gecede Duhan Suresini okuyana sabaha kadar yetmiş bin melek istiğfar eder.” (Tirmizi)
(Büyük Namaz Hocası)
&&&
SAKIN HAAA!
Çocuklarınıza sakın haram lokma yedirmeyin. Eğer yedirecek olursanız o lokmalar size daha sonra isyan olarak geri döner. Haram lokma yiyen çocuktan hiçbir zaman itaat etmesini beklemeyiniz. Şunu da atasözü gibi söylemişler. Böyle bir atasözü olamaz: “Haram helal ver Allah’ım, çoluk çocuk yer Allah’ım. Bu atasözü diye daha önceki yıllarda anlatılmıştır. Bu imanı ve inancı olmayan insanlar tarafından lügatimize atasözü diye sokulmuştur.
&&&
HASTALIK VE TEVEKKÜL
(HALİNDEN ŞİKÂYET ETME OLUR MU?)
Hiç şüphesiz ki müminler, dünyada Allah’ın insanları zorluklarla veya hastalıklarla denendiğini bilirler ve buna göre davranırlar. Bu nedenle en şiddetli hastalıkla veya zorlukla karşılaşsalar bile, daima tevekküllü ve barılı davranırlar ve hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmazlar. Hastalığı, derdi, marazı verenin Allah olduğunun bilinci içinde hareket ederler. Böyle sıkıntılı zamanlarında daha fazla Allah’ı zikretmeye özen gösterirler. Birisi sorduğunda hasta olsa bile, hiç hastalığından bahsetmeyerek Allah’ı kula şikâyet etmezler. Bilirler ki hasta olsa bile kendisinden daha fazla hasta, kötürüm, günlerce, aylarca hastanelerde yatanları düşünür ve kendi kendine şükreder ve hamdederler.
Cenab-ı Allah bizlere göndermiş olduğu Yüce Kitabımız Kur’an’ı Kerim’imizin Bakara Suresinin 155-157 ayetlerinde ne güzel buyuruyor. Gelin hep birlikte okuyalım:
“Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onları bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: ‘Biz Allah’a ait (kullarız)ve şüphesiz O’na dönücüleriz’ Rablerinden bağışlanma (salât) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenlerde bunlardır.”
Zannederim ki, bu ayet-i kerime okunup üzerinde düşünüldüğünde yüz seksen derece dönenleri olması mümkündür. Yeter ki biz bizi yaratan Yüce Allah’ın bizi gördüğünü, bizi bildiğini ve yaptığımız bütün günahları ve sevapları solumuzdaki ve sağımızdaki meleklerin kaydettiğini unutmayalım.
Kendini bilen ve her gün yatmadan önce akşama kadar ne gibi günah ve sevap işlediğini ölçüp tartan ve ertesi günü hiçbir günah işlememeye azmedenlerdir. Yıllar yılı azmin elinden hiçbir şeyin kurtulduğu görülmüş mü?
NE DİYELİM! MEVLA’M NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER.
&&&
YARAŞMAZ MI?
Yokuş üstü aksa sular,
Birbirine karışmaz mı?
İnsanlığı mutlu kılar,
Kula, kulluk yaraşmaz mı?
Var desinler durma şaşkın,
Dile düşsün senin aşkın,
Hamca idin, yandın piştin,
Kula, kulluk yaraşmaz mı?
Beş vakitte yunmak için,
Sevgi, saygı sunmak için,
Şol Cennete girmek için,
Kula, kulak yaraşmaz mı?
Korkmaz der ki, çıkın yola,
Selam verin sağa sola,
Ha gün ola, harman ola,
Kula, kulluk yaraşmaz mı?
Şaban Korkmaz
&&&
AĞLAMAYA BAŞLADIM
Tefekküre dalarak,
Beytullah’a durarak,
Hak yolunu bularak,
Ağlamaya başladım.
Şaban Korkmaz
&&&
GEL CANIM KARDEŞİM;
(HUZURLA VE MUTLU OLMAK İSTİYORSAN)
-Her nerede olursan sakın Hak’tan ayrılma.
-Şaka da olsa sakın yalan söyleme.
-Hiçbir zaman hiçbir kimsenin gıybetini yapma.
-Ayağını yorganına göre uzat ve borç batağına girme.
-Bir şeyler ye ama sakın kul hakkı yeme.
-Sonunda pişman olacağın hiçbir sözü sarf etme.
-İyice düşünmeden karar verici olma.
-Hiçbir zaman kahkaha atarak gülme.
-Gözlerine hakim ol ve onun harama bakmasına müsaade etme.
-Her gün bir miktar Kur’an okumaya bak.
-Yatmadan önce kendini hesaba çekmeyi unutma.
-Hiçbir kimsenin ayıbını görmemeye çalış.
-Selamı toplum arasında yaymaya çalış.
-Mümkün olduğunca evinde misafir ağırlamaya bak.
Önemli Not: Değerli Aziz kardeşlerim! Siz bunları zaten yapıyorsunuz.
Benim sözlerim yapmayanlara küçük ve âcizane tatlı bir uyarı
niteliğindedir, sakın alınmayın olur mu?
&&&
KENDİMİZ İÇİN
Sabah namazını kıldıktan sonra oturulan yerden kalkmadan oturduğu halde söyleyebildiği kadar besmele çekerek:
“La havle vela guvvete ila billahil aliyyil azim,Ya Ka’tımü, Ya Ehadü, Ya Daim, Ya Samedü, Ya Ferdü, Ya Hayyü, Ya Gayyümü, Ya Zülcelai vel ikram.” Der ve hacetini Allah (c.c.)’tan isterse, Allah o kulunun duasını inşallah geri çevirmez, yerine getirir. Çünkü Allah çok esirgeyicidir ve bağışlayıcıdır.
Yapabilenlere aşk olsun.
&&&
YETER Kİ İYİ NİYETLİ OLALIM!
Yüce dağ başında bir çeşme vardır ve gürül gürül soğuk suyu akmaktadır. Bu çeşmenin yanında gelip geçenlerde serinlemek suyunu içer ve bir miktar dinlendikten sonra yollarına devam ederler.
Bir gün yine birisi bu çeşmenin başına gelir bineğini bir kenara koyduktan sonra çeşme başından ayrılacağı sırada bineği kaçar gider. Adam kendisinden sonra gelecekleri düşünerek gelenlerin bineğinin kaybolmaması ve kaçmaması için oraya bir kazık çakar ve yoluna devam eder.
Aradan belirli bir müddet geçtikten sonra adamın birisi gelir, çeşme başında soluklanır ve ayrılacağı sırada orada bir kazık çakılı olduğunu görür ve kazığı çeşmeye su içmeye gelenlerin ayaklarının takılıp düşmemesi için o kazığı sökmeye karar verir ve söker, çeşmeden de suyunu içerek oradan ayrılıp gider.
Burada önemli olan husus şudur ki, insanların niyetlerinin iyi olması önemlidir. Birinci adamın niyeti iyi olduğu için bir kazık çakmış ve insanlara faydalı olmak için bir iş yapmıştır. Bir diğeri de yine iyi niyetli olarak çeşmeye su içmeye gelenlerin ayaklarının takılıp düşmemesi için o kazığı sökmeye karar vermiş ve sökmüştür. Burada her iki kişi iyi niyetli olduğu için her ikisi de sevap kazanmıştır. Rabbim cümlemizi iyi niyetli olanlardan eylesin. Âmin.
&&&
BİLİYOR MUYUZ?
Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in buyurduğu gibi;
-Oruç tutmakla insanın sıhhat bulacağını,
-Zikrin en efdalinin ‘La ilahe illallah’ olduğunu,
-Dilini tutanın kurtulacağını,
-Tebessüm etmenin sadaka olduğunu,
-Hayanın imandan olduğunu,
-Yapılan duanın bir ibadet olduğunu,
-Temizliğin imanın yarısı olduğunu,
-Yüce Kitabımız Kur’an’ın sırf deva olduğunu,
-Güzel bir sözün sadaka olduğunu,
-Vaad edilenin verilmesi gerektiğini,
-İnsanlarla iyi geçinerek yaşayan kimsenin öldüğünde şehit olacağını,
BİLİYOR MUYUZ?
&&&
HELAL-HARAM
Helal yoldan gelenin elbet vardır hesabı,
Haram şeye bakarsan onunda var cezası,
Helal haram demeyen insanın maskarası,
Hayvandan da aşağı onun gözü karası
***
İnanan kardeşimin tavırları hep utlu,
Helali helal bilip yiyenlere ne mutlu,
Haramı haram deyip kaçanlar da umutlu,
Cenneti ala ona şimdiden kutlu.
(Hadimi)
&&&
UNUTULMAMALIDIR Kİ;
-Edep kalıcı bir mirastır.
-En güzel akıl ve cana yakın arkadaştır.
-En güzel yoldaş güzel ahlaktır.
-En güzel haslet yetimin başını okşayarak yarasını sarmaktır.
&&&
Yorumlar
Kalan Karakter: