12. GÜN RAMAZAN SAYFASI YAZILARI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
KUR’AN DA NAMAZ KONUSU
ŞABAN KORKMAZ
Namazı dosdoğru kılmak, onu dinin öngördüğü şekilde farzlarına, sünnetlerine ve adabına uygun olarak eda etmek gerekir. (Bursevi-Ruhu’l Beyan)
Kur’an’Kerim’in 43 yerinde Namazı Dosdoğru Kılınız Emri vardır.
Namaza dururken iftidah tekbiri almak, yani eli, kulağına kaldırmak; “Ya Rabbi! Dünya gailesini geri attım. Senin yüce huzuruna geldim.” Demektir ve Allah’a kulun en yakın olduğu andır.
Hatem Zahid (r.a.) namazı nasıl kıydığını şöyle anlatır:
“Kabe’yi iki kaşımın arasına, makamı da göğüs hizama getiriyorum. Allah-ü Teala’ kalbimi bilir. Ayaklarımı sıratın üzerinde buluyorum. Cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm meleği Azrail arkamda. Kendimi böyle sanıyorum ve kılacağım namazı da son namazımmış gibi biliyorum. Kalbimi Allah’a vererek tekbir alıyorum. Kıraatimi tefekkürle okuyorum. Tevazu ile rükû ve secdeye varıyorum.”
Önemli not: Rabbim cümlemize ve cümle Ümmet-i Muhammed’e bu şekilde namazlarını kılanlardan eylesin. Âmin.
&&&
İZNİN OLMAZSA YA RABBİM
Kuşlar kanat açamaz,
Bulut rahmet saçamaz,
Bağlar çiçek açamaz,
İznin olmazsa Ya Rab.
Canlı nefes alamaz,
Kullar yolun bulamaz,
Canlı, cansız olamaz,
İznin olmazsa Ya Rab.
Ne güz olur ne derman,
Ne yar olur ne yaran,
Ne can olur ne canan,
İznin olmazsa Ya Rab.
Ne kış olur ne de yaz,
Ne çok olur ne de az,
Kalbde nabız atamaz,
İznin olmazsa Ya Rab.
&&&
AKİL BALİĞ OLANLARADIR HİTABIM!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Buyurdular ki;
“Akil baliğ olmuş bir insanda üçyüzaltmış mafsal vardır. Bunların her biri için her gün sadaka vermesi gerekir.”
(Bunu işitenler):
-Buna kimin gücü yeter? Dediler.
Efendimiz:
-Mescidde toprağa gömeceği bir balgam, yoldan bertaraf edeceği bir engel, bir selam, tatlı dil ve güleryüz ve bunun gibi yapılacakların yanında kişinin kuşluk vakti kılacağı iki rekat namaz bu üçyüzaltmış mafsalın sadakası yerine geçer. Ebu Davud, 172,(5242)
&&&
RAMAZAN MANİLERİ
Oruçla anla toku,
Aç ilmihali oku,
Koca ömrün geçmeden,
İnsanlıktan al koku.
***
İftar vakti geldi bak,
Gönüllere doldu şafak,
Rahmetini indir Rabbim,
Bu Ramazan ne hoş durak.
&&&
SÜNNETİ DE Mİ YAPMAYALIM!
(BİR NÜKTE)
Adamın biri her gün hanımını zorlayarak sahura kaldırıyor yemek hazırlatıp sahur yiyormuş. Fakat oruç tutmuyor muş, Bu böyle sürerken; kadın artı dayanamamış;
-Ulan herif sen de hiç vicdan ok mu orucu tutmuyorsan bana zorla sahur yemeği hazırlatıyorsun, demiş. Adam;
-Oruç farz, sahur yemek sünnet değil mi? Diye sormuş.
Kadın;
-Evet demiş. Adam:
-E, hanım farzı yapamıyorsak sünneti de mi yapmayalım, demiş.
Önemli Not: Böylelerine farzın sünnetten çok kıymetli olduğunu anlatmak gerekiyor herhalde!..
&&&
ORUCU BOZAN ŞEYLER!
Orucu bozan haller şunlardır:
-Mazeretsiz olarak oruçlu olduğunu bile bile bir şeyler yemek ve içmek.
-Dışarıdan buğday, arpa, pirinç veya susam tanesi kadar bir şeyi alıp yutmak.
-Sigara içmek.
-Enfiye çekmek.
-Az iktarda tuz yemek.
-Kan aldırdıktan veya karısını öptükten sonra orucu bozuldu kanaatiyle bile bile orucu bozmak.
-Oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmak. Koca karısını ilişkiye zorlarsa kocaya hem kaza hem kefaret, karısana sadece kaza orucu gerekir. (Erkeğin ilişkiye zorlanması söz konusu değildir, çünkü erkekte sertleşme kendi isteği ile gerçekleştiğinden erkeğin ilişkiye zorlandığını iddia etmek uygun değildir.)
Bu durumlarda oruç hem kaza edilir hem de 60 gün kefaret orucu tutulur.
&&&
İNSANLARI GÜCENDİRMEYELİM!
Sohbet sırasında Bektaşi’ye sormuşlar:
-Baba Erenler niçin oruç tutmazsın?
Bektaşi’de mazeret hazırdır:
-Vallahi tutmak isterim ama mecalim yok.
Bektaşi’yi zorda bırakmak için bir soru daha sorarlar:
-İftara çağırsalar gider misin?
-Doğrusu na yapar eder giderim.
Bektaşi’inin bu cevabına itirazlarını bildirirler:
-Bu nasıl olur? Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetini kaçırmıyorsun.
Bektaşi’nin cevabı hazırdır:
-Bunda şaşılacak ne var? Bilirsiniz ki Cenab-ı Hak merhametlilerin merhametlisidir ve affedicidir. Fakat insanlar böyle midir? Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler. Bunun için kulların davetlerini kaçırmamak gerekir!...
&&&
RAMAZAN AYINDA;
-Küs olanları barıştırmaya çalışmalıyız.
-Anne ve babamız için sadaka vermeliyiz.
-Mümkün olduğunca evimizde iftar vermeye çalışmalıyız.
-Kardeşlerimizin ismini zikrederek dua etmeliyiz.
-En azından bir defa hatmi şerif yapmalıyız.
-Mümkün olduğunca sılayı rahim yapmalıyız.
-Selamı toplum arasında yaymaya çalışmalıyız.
-Yoksul, kimsesiz, yetim, öksüz, hasta, sakat onarlı ziyaret edip ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
-Üzerimizde kaza namazı borcuz varsa onları ödemeye bakmalıyız.
-Her gün yatmadan önce kendimizi hesaba çekmeliyiz.
-Mümkün olduğunca zikir yapmaya özen göstermeliyiz.
-Her gün bir miktar sadaka vermeliyiz.
(Karalama Defterimden)
&&&
ORUÇLUYA İFTAR YAPTIRMAK
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiç bir şey eksilmez.”
“Bu ayda mi bir oruçluya iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur ve Kendisine iftar ettiği kişinin oruç sevabı kadar sevap verilir. “
Bu arada sahabelerden bazıları:
“Ya Rasülallah bizim birçoğumuz oruçluya iftar ettirecek yiyeceğe malik değiliz. Biz bu sevaptan mahrum mu kalacağız?” diye sorunca Rasülullah Efendimiz (s.a.s):
“Ey ashabım! Allah Teala bu sevabı bir hurma yahut bir içim su veyahut bir bardak süt ile de verilir.Bay öyle bereketli bir aydır ki; onun evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da ateşten kurtulmaktır. Bir kimse bu ayda hizmetçisinin vazifesini hafifletirse Allah da onu mağfiret ederek cehennemden azad eder. Ey Ashabım! B ayda oruçlu olan kimseye su içireni Allah Teala benim havzımdan sular, o kimse ebediyen susamaz.”
(Buhari, Savm-Müslim Sıyam 166)
&&&
Yorumlar
Kalan Karakter: