127. HAFTA TÜRKELİ GAZETESİ SANAT—KÜLTÜR SAYFASI
HAZIRLAYAN: ŞABAN KORKMAZ
HAFTANIN AYET-İ KERİMESİNİN MEALİ: “Dünya hayatı sadece oyun ve oyalanmadır. Ahiret yurdu ise Allah’tan korkanlar için elbette daha hayırlıdır.” (En’am Suresi: 32)
&&&
HAFTANIN SÜNNETİ SENİYYESİNİN MEALİ: “Benden sonra size dünya nimetlerinin ve ziynetlerinin açılıp onlara gönlünüzü kaptıracağınızdan korkuyorum.” (Buhari-Müslim)
&&&
BAŞYAZI:
ASR-I SAADET DÖNEMİNDEN BİR TABLO
ŞABAN KORKMAZ
Bu kâinatı yaratan Yüce Rabbimiz elbette her şeyi gören ve bilendir. Aynı zamanda Eşrefi mahluk olan insana her türlü nimeti veren de O’dur. Helal ve haramı da bilen O’dur.
İnsanoğlunun yemiş olduğu bir haram lokmanın vücudu ancak kırk günde terk edildiğini bilmesi ve bu kırk gün içinde ne kadar namaz kılsa da huşu içinde kılamaması dikkate alınması gereken bir konu olsa gerek.
Kişi haram lokma yemediği gibi, çocuklarına da yedirmemelidir. Eğer baba çocuklarına haram lokma yedirmiş ise o haram lokma bir gün gelir çocuğun babasına karşı gelmesi gibi, isyan etmesi gibi bir davranışla karşısına çıkacağını kim inkâr edebilir! Bunun içindir ki babalar evlatlarına haram lokma yedirmediği gibi yaşadığı süre içinde şüpheli şeylerden de kaçınması bilmesi bir takva meselesi olsa gerek.
Asr-ı Saadet döneminde sahabe hanımlarının hemen hemen hepsi eşlerini her sabah işe uğurlarken: “Aman bey evimize haram lokma getirme, biz bu dünyada bunun acılarına tahammül edebiliriz ama cehennem de bunun için yanmayalım.” Derlerdi. Acaba günümüzde bu sözleri sarf eden kaç tane ev hanımı gösterebilirsiniz? Konu ile ilgili olarak aşağıdaki nükteyi okuyup anlamaya, başkalarına anlatmaya ve tefekkür etmeye ne dersiniz?
İbrahim Bin Ethem Hazretleri bir gün Buhara’nın bahçelerine uğrar. Orada akan ırmaktan abdest alırken yukarıdan aşağı bir adet elma gelir. İnsana ne zararı var, şu elmayı alıp yiyeyim, der. Hemen alıp yer. Abdest aldıktan sonra pişman olur. Helallik almak için nehir boyu gidip elma ağacının sahibinin evini bulur ve kapıyı çalar. İçeriden bir hatun çıkar.
İbrahim Bir Ethem:
-Şu ırmaktan abdest alırken bir elma buldum, dayanamayıp yedim. Bunun da sizin bahçenizin ağacından düşmüş olduğunu gördüm. Gel şu elmayı bana helal et.
Hatun cevaben:
-İyi ama o bahçe ve elma ağacı sadece benim değil ki! Yarısı Sultanındır. Hadi benim hisseme isabet eden yarısını helal ettim. Sultan şimdi Belh’tedir. Yarısını da helal ettirmek istersen oraya gitmelisin!
Bunu duyan İbrahim Bin Ethem Hazretleri kadına teşekkür edip Belh’in yolunu tutar. Şehre varıp sultanı bulur ve helallik ister. Sultan bundan memnun kalır, helal eder ve birçok da ihsanda bulunur.
(Örnek İnsanların Hayatları)
&&&
SEHER VAKTİNİN ÖNEMİ!
Seher vakti her vakitten daha hayırlıdır ve verimlidir. O anda ortalıkta oksijen fazlalığı vardır, bu saatlerde yürümek faydalıdır. Üstelik bu seher vaktinden yapılan duaların bazı eserlerde daha faydalı olacağı anlatılmaktadır.
Sabahın serinliği insana faydalı gelir, insanın ruhuna ve kalbinin sıhhatli olmasını sağlar. Atalarımız bu konuda şöyle demişlerdir: “Her şeyin azı karar, çoğu zarar.” “Erken kalkan yol alır, geç kalan yarı yolda kalır.”
Şu yalan olan dünyada öylesine güzel insanlar vardır ki her gün erken yatar ve erken kalkar. Saban namazını cemaatle kılmaya özen gösterir. Sabah namazından sonra uyumaz. O günkü Kur’an cüzünü okuyarak ayda bir hatim yapma alışkanlığı kazanmıştır. Yine kendini bilen kişi abdesti bozulduğunda hemen abdest alır, kerahet vakti değilse hemen arkasından iki rekât namaz kılmayı da ihmal etmez.
Üstelik sabah namazını kıldıktan sonra kişinin güneş doğup kırk beş dakika geçene kadar uyumaması, zikir ve tesbihatla uğraşması sonucunda kalkın en azından iki rekât Kuşlak namazı kılması çok mu çok sevaptır, faydalıdır, üstelik vücudunda bulunan üç yüz altmış beş mafsalın sadaksının karşılığının ödenmesine vesile olur.
Bütün bunların yanında insanın her gün erken yatıp erken kalkması bir önemli sağlık meselesidir. Kişi böyle yaparsa sağlıklı olur, zihnen ve bedenen sıhhatli olur. Hiç şüphesiz ki gayret ve meşguliyet, servet ve zenginlik, güzel ahlak takva sebebi olduğu gibi gaflet ve tembellik de darlık, yoksulluk ve fakirlik sebebi olabilir.
Kendini bilen kişi gündüz uyku uyuyacaksa öle namazını kıldıktan sonra uyumalıdır. İkindi namazından sonra uykuya dalmamaya özen göstermelidir. Bu saatlerde uyumanın fayda yerine zararlı olacağı anlatılmaktadır.
(Bir Dostumdan Gelen Mektuptan Alıntılar)
&&&
YAPILAN İYİLİKLER BOŞA GİTMEZ!
Kendini bilen kişi yapmış olduğu her iyiliği hemen unutur ve her zaman iyilik yapma peşine düşer. Bilir ki her yaptığı iyiliğin aslında kendi amel defterine işlendiğinin bilinci içindedir. O kişi ki aynı zamanda attığı taşı hangi niyetle atarsa atsın yine kendine dönüp geleceğinin bilinci içindedir. Bunun içindir ki hiç zaman kötü niyet taşımaz. Elin etlisine sütlüsüne karışmaz. Bilmediği konulara biliyorum diyerek ahkâm kesmeye kalkışmaz. Bir başkasında bir kusur görse bile bunu ifşa yoluna gitmez.
Kendini bilen kişi bilir ki omzunda iki gözlü bir heybe vardır. Bu heybelerin ön gözünün altı dikilidir. Yapılan ve işitilen güzel şeyler heybenin ön gözüne atılır ve yeri geldiğinde çıkarılır kullanılır. İşitilen herhangi bir kötü söz, karşılık verilmeden heybenin arka gözüne atılır ve o söz heybenin arka gözlerinin altı dikili olmadığından düşer gider.
O öyle kendini bilen kişi ki, yaşadığı süre içinde hiçbir kimseye:
-HİÇ BİR ŞEKİLDE KIZMAZ.
-HİÇ BİR KİMSEYİ KIZDIRMAZ.
-HİÇ BİR KİMSEYİ KIRMAZ.
-HİÇ BİR KİMSENİN DE KIRILMASINA SEBEP OLMAZ.
Bizler de böyle olmak için niyet etsek nasıl olur acaba?
&&&
HOŞUMA GİDEN GÜZEL BİR SÖZ:
“İyilik güzel kokulu bir şişe içindeki yağa benzer. Bu güzel kokulu şişenin ağzı açık kalırsa havaya yayılır ve bazı güzel çelimsiz, ahlaksız, olabildiğince cimri ve hodbin olan insanların kalplerine girebilir. Siz, kesinlikle siz olun, hiçbir zaman bencil olmayın. Edindiğiniz güzel alışkanlıkları ve davranışları, yaşantınızla başka insanlara göstermeye bakın olur mu?”
&&&
SORGULAMA
Sevgili Okuyucularım! Bugün gelin kendi kendimize bir öz eleştiri yapalım ve hangi konumda olduğumuz ortaya çıksın.
-Kin ve intikam duygusu taşıyor muyum?
-Arada bir yalan söylüyor muyum?
-Birilerinin gıybetini yapıyor muyum?
-Başkalarını alaya alıyor muyum?
-İnsanlara karşı kırıcı oluyor muyum?
-Birilerinin sırlarını ifşa ediyor muyum?
-Kusurları örten birisi miyim?
-Olabildiğince cömert miyim?
-Tatlı dilli ve güler yüzlü müyüm?
Bu sorulardaki olumlu ve olumsuz puanları toplarsak ve bir birinden çıkarırsak halimiz ortaya çıkar diye düşünüyorum. Siz bu duruma ne dersiniz?
(Karalama Defterimden)
&&&
BİR YETİMİ SEVERSEN!
Günahların dürülür,
Yel olup ta esersen.
Cennet sana görünür,
Bir yetimi seversen.
Yokuş yolun düz olur,
Hep kışların yaz olur,
Varsa odun köz olur,
Bir yetimi seversen.
Yetim öksüz bilinir,
Gönül pasın silinir,
Rabbim senle sevinir,
Bir yetimi seversen.
Gönül gözün açılır,
Nice nurlar saçılır,
Sana hulle biçilir,
Bir yetimi seversen.
Nice kara ak olur,
Binbir yürek pak olur,
Aç karınlar tok olur,
Bir yetimi seversen.
Günahların haşlanır,
Şeytan varsa taşlanır,
Rabbim senden hoşlanır,
Bir yetimi seversen.
Haram girmez aşına,
Dertler gelmez başına,
Her şey gider hoşuna,
Bir yetimi seversen.
Korkmaz gibi koşarsın,
Gökyüzünde uçarsın,
Etrafa nur saçarsın,
Bir yetimi seversen.
Şaban KORKMAZ
&&&
İŞTE HUZUR VE MUTLULUK REÇETESİ:
HER İKİ CİHANDA MUTLU VE HUZURLU OLMAK İSTİYORSAN;
-Her gün bir kişiye iyilik yap.
-Her gönüne gelene selam ver.
-Cuma namazına gusül abdestiyle git.
-Zikir-fikir-zikir üçgeninde dolaşmaya bak.
-Hiçbir kimsenin gıybetini yapma.
-Şeytanın ve nefsinin dediği hiçbir şeyi yapma.
-Bugünün işini yarına bırakma.
-Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e bol bol Salavat-ı Şerife getir.
-Azı söyle, özü söyle, az uyu, az yemek ye.
-Ayda bir hatim yapmaya bak.
-Hiçbir kimseyi kıskanma.
-Yetimleri sev ve koru, onların hamisi olmaya bak.
-Ezberleyebildiğin kadar ayet-i kerime ezberle.
-Dilinle ve davranışlarınla akrebe benzeme.
-Dilindeki Allah (c.c.) lafzını kalbine indirmeye bak.
-Teheccüd namazını, kuşluk namazını kılmaya özen göster.
-Sofrandan misafiri eksik etmemeye bak.
-Allah’ın 99 ismi olan Esma’ül Hünsa’yı ezberle ve her gün oku.
-Evden çıkarken ve girerken her zaman Ayete’l Kürsiye okumayı unutma.
-Her bir işe başlarken Bismillah de.
-Her gün yatmadan önce kendini hesaba çekmeyi unutma.
(Tefekkür Penceresi İsimli Kitabımdan)
&&&
ÖĞRENCİYE BAK!
Dördüncü sınıfı okutmakta olan öğretmen sınıftaki öğrencilere sorar:
-Üçle iki kaç eder?
Öğrencinin birisi beş der, bir diğer altı der, bir diğeri 23 der.
Ark sıralarda oturan bir diğer öğrenci de parmak kaldırır söz alır ve şöyle der:
-Öğretmenim bu sizin soru soruş şekline benzer. Üçten ikiyi çıkarırsak bu da BİR eder. Bu da Allah’ın bir olduğunu bildirir. Üçle ikiyi çarparsak ALTI eder. Bu İmanın şartlarındandır. Üçle ikiyi toplarsak BEŞ eder. Bu da İslamın beş şartıdır. Üçle ikiyi yan yana yazarsak bu da OTUZİKİ eder ki bu da OTUZİKİ farzdır.
Bu cevapları öğrenciden duyan öğretmen şaşırır ve öğrencisini tebrik ederek ödüllendirir.
(Öğretmenlik Anılarımızdan)
&&&
ACABA
Hak evine varasın,
Yediklerin yarasın,
Muhtaçların yarasın,
Saran var mı acaba?
Şaban KORKMAZ
&&&
NE GÜZEL BİR UYARI!..
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ne güzel buyurmuş:
“Allah’ı zikir dışında çok fazla konuşmayın, çünkü çok konuşmak kesvet verir.”
(Gönül Penresinden)