Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli 104 Amiralin yaptığı bildiri gündemimizdeki yerini aldı. Bu bildiriyi görünce ilk olarak aklıma 27 Nisan 2007 yılında TSK internet sitesinde bir gece yarısı yayımlanan e-muhtıra geldi.
Yöneten siyasilere o bildiride yaptıklarınızdan rahatsızız mesajı veriliyordu. Dönemin GenelKurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt emekli olduktan sekiz ay sonra bir televizyon programında konuşmuş ve o bildiriyi bizzat kendisinin yazdığını ifade etmişti. “27 Nisan bildirisi, muhtıra değil. Bunu ben, kendim yazdım. Cuma akşamıydı. Oturup bizzat kendim yazdım.” Diyen Büyükanıt, bunun bir muhtıra olmadığını savunuyordu.
Tamamen siyasilere yönelik olan ve bir nevi tehdit içeren bu bildiri çoğunluğa göre bir muhtıraydı. Demokrasilerde askerin vazifesi kışla içerisindedir. Demokrasininde, laikliğinde bekçisi yanlız halkdır. Bir yanlış varsa düzeltecek olanda halkdır. Bu tarz bildirilerle çağdaş bir Türkiye olunmayacağının farkına varılmalıdır.
Elbette askerinde bir fikri vardır. Fakat askerlik rütbesini kullanarak ayar vermeye çalışmak kimsenin haddi değildir. Bugün 104 emekli amiralin bildiriside muhtıra içerikli bir açıklamadır. Asker neferatı siyasete karışmaz düsturunu bir türlü benimseyemeyen bazı askerler bildirileriyle siyasete yön verme alışkanlıklarına devam etmektedirler. Bu bildirilerden daha fazla çekmek istemiyoruz. Çektirmeye çalışanlarada izin vermeyeceğiz.