Yaklaşık 3(üç) yıl görev yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Bey’in istifasını bu yazımızda değerlendirmek istiyoruz. Vazifeyi üstlendiği günden itibaren görev ciddiyetini gösteren bir bakan profili çizen Selçuk, meseleleri açık yüreklilikle konuşmaktan çekinmedi. İçinde bulunulan sorunları görmezden gelme veya üzerini örtme yoluna gitmedi. Aksine sorunları bizzat kendisi ifade ederek çözüm bulma gayretiyle hareket etti. Ancak karşılaşılan salgın dönemi bakanın bir anlamda talihsizliği oldu. Eğitim kurumlarının kapalı olduğu bir dönemde eğitim ile ilgili hedeflerinizi gerçekleştirmek mümkün değildir. Açıkçası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde bakanların konumu ve durumu belli. Bu sistemde bakanlardan büyük değişim ve dönüşümler beklemek mümkün değil. Ancak kendilerine çizilen sınırlar dahilinde iş görebilirler. Geniş bir yetki alanları yok. En iyi bildikleri işi yapıyor olsalar da son söz onlara ait değil. Belki de Bakan Selçuk, hedeflediği çalışmaları gerçekleştiremeyeceğini düşündüğü için görevinden istifa etti. Yani sistem başarılı olabileceklere devam etme fırsatı vermiyor. Bu nedenle başarısızlıkla anılmak istemeyenler istifayı tercih ediyor. Yeni Bakan Prf.Dr. Mahmut Özer neler yapacak? Sadece vaziyeti mi idare edecek? Bütün bu soruların cevabını zamanla alacağız.