Bir milletin zenginleşmesi ziraat, sanat ve ticaretin gelişmesi ile birlikte bu alanlardaki üretimin sanayileşmesine bağlıdır. Elinizdeki ekonomik değer sadece hammadde olarak satılıyorsa buradaki kazancınız çok sınırlıdır. Ama bu ekonomik değer daha ülkenizdeyken sanayi ürünü hale gelmiş ve en son haliyle sizden çıkıyorsa işte bu işin piyasasında söz sahibisiniz demektir. Ülkemizde elbette sanayi alanında önemli yatırımlar oldu ve oluyor. Fakat bir o kadar da boşa harcanan milli servetimiz var. Rahmi Koç “yatırımlar taşa toprağa gitti, rekabet gücü kazanamadık” demişti. (16 Şubat 2016) Hakikaten taşa toprağa giden o kadar paramız var ki. İşte bu paralar doğru harcanamadığı için rekabet gücü hususunda hep zayıf kaldık. İktisadi büyüme için yeni bir endüstriyel zihniyete ihtiyacımız var. Yoksa daha çok paramızı bina temellerine gömeceğiz. Geçen akşam Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) binasının önünden geçerken binaya yapılan led aydınlatması gözlerimi ışıldattı. Yanımdakilere gözlerimdeki ışıltıya bakın diyesim geldi. Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu gelmeden önce onun resminde yansıtmışlar binaya. Bu ışıklandırmanın 55 bin dolar gibi yüksek bir rakama mâl olduğu söyleniyor. Tam rakam bu olmasa bile yüksek bir rakama yapıldığı belli. Meğer biz sadece binaya değil ışıklandırmaya da iyi paralar harcayabiliyormuşuz. Artık bu ışıklar Afyon sanayisini iyice parlatır ve aydınlığa çıkartır. Bu yatırım ömür boyu dillerde destan olur. Milli davamız sanayileşme diyenler artık bu işe bir el atmalı. Betonla anılmaktan bir kurtulalım artık.