Afyonkarahisar Mevlevî (Türbe) Camii’nde, Mevlevî şeyhlerine ait on iki sanduka bulunmaktadır. En büyük sandukanın hemen arkasındaki duvarda Esma-i Hüsna’dan “Yâ Sultan” yazılıdır. Mevlevîler, her şeyin sahibi olan asıl sultanın kim olduğunu unutmayarak bu ismi kendi isimlerinin önünde bir unvan gibi kullanmışlardır. Bu unvan ile dünyevi sultanlıklardan vazgeçerek manevi âlemlerde gönüllerin sultanı olmuşlardır. Dünya’ya ait mal, mülk ve makamlar onları cezp etmemiş, dünya saltanatı yerine manevi sultanlığı tercih etmişlerdir. Manevi tahribatı tamir ederek gönül sultanlarını yetiştirmişler, iman hizmetiyle insanlara umut olmuşlar, kararan kalplere ışık vermişlerdir.
İnsanın dünya hayatında ki istikametinin ancak kendi varlığının mahiyetini anlamak ve ona göre yaşamakla olacağını göstermişlerdir. Dünya menfaati ve ikbal peşinde pervane gibi dönen insanlar yerine, dünyanın fuzuli, fani meşgalesini elinin tersiyle itip baki, sermedi ve manevi alemlere namzet ahlaklı faziletle, erdemli insanlar yetiştirmişlerdir. Dünya ikbaline, zamanın akışına ve batı taklitlerine uyan insanlar olmak yerine maneviyatın ulvi âlemlerinde dünyadan daha hızlı dönen ve döndükçe İlahi huzura, marifetullah ve muhabbetullah’a yükselen insanlar olmayı tercih etmişler...
Dünyadan bir şeyler elde ederek yüklerini ağırlaştırmak yerine, Kur’an ve sünnet yolunda istikametle eşref-i mahlukat olarak rıza-i İlahiyi kazanmayı tercih etmişler. Fani olanları üzerimden atarsam o kadar Hz. Muhammed (asm) benzerim, diyen gönül erleri olmuşlardır. Manevi âlemlere kalbini dönerek yükselmeye engel her şeyi terk ederek maneviyat alemlerine seyir-ü sefer etmişlerdir. Manevi iklimlerin nurlu libasını giymeyi tercih etmişler.
Sadece fani olanla süslenenlerin manen nasıl çıplak olduğunu göstermişler ve takva elbisesinden daha güzel bir elbise giyilemeyeceğini söylemişlerdir. Ne mutlu bu asırda iman nuruyla, Kur’an ışığıyla ve Peygamber Efendimizin(asm) sünnet yolunda giderek sadece manevi sultanlığı tercih edenlere…
Tarihimizi, kültürümüzü, dinimizin güzelliklerini, bizi biz yapan değerlerimizi, büyüklerimizden miras kalan milli ve manevi zenginliklerimizi anlatan, sahip çıkan şuurlu gönül insanlarına selam olsun...