LÂİK CUMHURİYET

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ana esaslarından biri olan laiklik ilkesi 5 Şubat 1937 yılında anayasada yapılan değişiklikle anayasaya girmiştir. Lâik Cumhuriyet prensibi ile devlet inançlar konusunda bîtarafane(tarafsız) kalır ve ne dindar olana ne de dinsiz olana ilişmez.  Onun için lâik Cumhuriyetin en önemli özelliği tarafsız olmasıdır. Lâik Cumhuriyeti doğru bilmeyenler ve doğru anlamayanlar uzun yıllardır yanlış uygulamalarla birçok sarsıntılara sebep olmuştur.  Lâiklik din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması manasını taşırken bir kesim tarafından dini reddetmek manasında algılanmış ve öylece başkalarına dayatılmıştır. Devletimize güç katan lâiklik anlayışı yanlış değerlendirmeler ve icraatlar sonucunda devletin dindarlar üzerinde bir sopası gibi yansıtılmıştır. Halbuki lâik Cumhuriyet tüm inançların hür ve serbest bir şekilde yaşanabilmesinin teminatı ve garantisidir. İnanç ve vicdan hürriyetinde en geniş alanı lâiklik verir. Lâik Cumhuriyet inançları ve dini değerleri yok etmeye çalışmaz. Her kesimin kendi inanç değerlerini istediği şekilde yaşamasına müsait bir ortamı sağlamakla birlikte bu inanç ve kültürlerin devam ve muhafazasına da hizmet eder. Lâiklik dini inançların dünya menfaat ve çıkarları uğruna kötüye kullanılmasına engel olur. Dinin halisiyeti ve safiyetine zarar gelmesine izin vermez. Dini inançların kutsiyetinin korunması doğru anlaşılan ve doğru uygulanan bir lâik düşüncesinin esaslarındandır. Tarihi tecrübemizde lâiklik ilkesinin dini inanç sahiplerini cezalandıran bir unsur olarak kullanılmaya çalışılması bize büyük zararlar getirmiştir. Lâiklik bir korkutma, sindirme ve yıldırma sopası değildir ve olamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun helâlleşme projesi kapsamında yapmaya çalıştığı işler bu yanlışların düzeltilmesi girişimidir. Kılıçdaroğlu demokrasisiz bir Cumhuriyetin eksik olduğunu söylemektedir. Lâiklik prensibine uymayan ve tam aksi olan uygulamalar ile toplumda mağdur edilen kesimler ve onların uzun yıllardır gösterdiği siyasi refleksin farkında olan Kılıçdaroğlu doğru yerden işe başlamıştır. İnşallah gerçek bir helâlleşme sonrasında yine gerçek bir Lâik Cumhuriyet inşa edilir.