Engin Taş, Karahisar ekmek fırınında çalışan kibar ve nazif bir emekçiydi. Şahsen tanışmazdık ama bütün müşterilere karşı hoşgörülü davranışı herkesin dikkatini çekerdi. Ekmeğinin peşinde bir işçiydi. Engin Taş’ı; merhametsizlik, şefkâtsizlik, kötülük, zalimlik öldürdü. Öldürmek için sokakta dolaşan hazır vaziyet katiller öldürdü. Senide beni de öldürebilirdi ama Engin’e isabet etti. Tacize uğramakta olan korkmuş vaziyetteki bayanların kendine sığınmasına karşılıksız kalmadı Engin. Yapılanın yanlış olduğunu anlatmak isterken bıçak darbelerine maruz kaldı. Basından okuduğumuza göre cinayet zanlılarının zaten dosyası kabarıkmış. Yine suç dosyası kabarık olan birçok suçlu gibi onlarda sokakta dolaşıyormuş. Neden bu kadar tahliyeler kolaylaştı? Neden suçlular gerçekten karşılığı olan cezaları almıyorlar? Adalet neden hakkıyla tesis edilemiyor? Bunlar cevap bulması gereken sorular. Engin’in üç çocuğunun babasız bırakılması da ayrı bir kul hakkı. Bu çocuklar o katillerden dünya ve ahirette bu haklarını talep edecekler. Sadi Şirazi’nin dediği gibi; “Bir kadın zalim olan erkekten çok yüksektir. Köpek de halkı inciten insandan üstündür.” İnsanlık olarak insanlığımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Bugün Engin’e yarın sana olabilecek bu kötü hadiselere karşı duyarsız kalmamalıyız. Engin Taş’a rahmet dilerken, zanlılarında hak ettiği cezayı almasını umuyoruz.