Ülkemizde kömür madenin işletilmesi noktasında yaşanan ihmaller yüzünden yüzlerce insanımızı kaybettik. Alınması gereken basit önemler bile sağlanmış olsaydı bugün birçok insanımız hayatta olabilirdi. Bizler yaşımız itibari ile eski zamanlarda yaşanan maden facialarından haberdar değiliz. Ancak geriye dönüp baktığımızda aynı ihmallerin, aynı tedbirsizliklerin, aynı hataların yapıldığını görüyoruz. Tarihte yaşananlardan hiç ders almamışız. 1990 yılında Yeniçeltek maden işletmesinde ve en son Amasra Maden Ocağında yaşanan benzer ve “bilinen ihmaller” aynı şeyler. O yıllarda yaşanan maden faciası da Meclis gündemine gelmiştir. DYP grubu adına söz alan Süleyman Demirel’in bize bugünü hatırlatan sözlerini paylaşmak istiyoruz. “ Yeniçeltek Maden İşletmesinde meydana gelen kaza, milletimizi ye'se, hüzne gark etmiştir. Bu kaza dolayısıyla hayatını kaybeden 69 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum; ailelerine, yakınlarına, arkadaşlarına ve bütün milletimize de başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Bu kaza, 50 dul, 200 yetim bırakarak sonuçlanmıştır. Vatandaşlarımıza yerinde taziyede bulunduk, ilgili makamlardan bilgi aldık. Tespitlerimizi, heyetinize ve kamuoyumuza arz etmek isterim. Vatandaşlar, büyük bir üzüntü içerisinde, "Grizu tehlikesi olduğu bilindiği halde biz ocağa sokulduk, ölçmediler; ölçmeden, bizi oraya soktular. Tabiî ki, grizu olunca, ilk kazmayı vurur vurmaz patlar. Patlamanın olacağı iki gün önceden bilindiği halde, ölçümlerdeki grizu oranı yüksek olduğu halde, ocağı çalıştırmaya devam ettiler. İçeride, Polonya'dan gelmiş aletler vardı; demirleri düşündüler, insanları düşünmediler; önlem almadılar" şeklinde, fevkalade acı şikâyetlerde bulunmaktadırlar.” (TBMM TUTANAKLARI) Evet, biz aynı ifadeleri 32(otuz iki) sonra yaşanan Amasra maden faciasında vefat edenlerin ailelerinden de duyduk. Sadece aileler değil, facia öncesi TTK’nın raporları ve facia sonrası yetkili makamların raporları ihmalleri gözler önüne seriyor. Neden bu konu ilerleyemedik? Neden çeyrek asır sonra bile aynı şeyleri konuşuyoruz? Gerçekten anlamak ve algılamakta zorlanıyoruz.. En azından bundan sonra bu facialara imkân vermeyelim. Bu maden işini evrensel standartlarda yapmayı öğrenelim.