Kadınların Kabir Ziyareti
Kadınlar için de uygun zamanlarda kabir ziyareti müstehabtır. Ancak, erkeklerin yoğun olduğu zamanlarda fitneyi mucib olacağı için mekruhtur.
Cenazeyi kabire götürürken, kadınların kabire kadar gitmeleri mekruhtur.Zira Ümmü Atiyye demiştir ki: "Cenaze uğurlamaya katılmamız bize yasaklandı..." (Müslim ıı.646-C.Yıldır 2/62)
Ölüler, cuma ve cumartesi sabahı kendilerini ziyarete gelenleri tanır. Zira cuma günleri birbirlerini de ziyaret ederler. Bir hadisi şerifte; "Ana babasının kabrini her cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur ve haklarını ödemiş olur." buyurulmuştur.
Sünnete Uygun Kabir Ziyareti
Sünnete uygun olarak kabir ziyareti yapmak iste¬yen kimse, önce evinde abdest alıp (vakti kerahat değil¬se) iki rekât namaz kılar. Her rekâtında bir fatiha, bir ayet-el kürsi ve üç İhlâs okur. Namazdan sonra hâsıl olan sevabı, ziyaretini düşündüğü ölülerin ruhlarına bağışlar. Böylece o namaz ve okunan Kur'an, ölü için kabirde bir nur, okuyan için de sevap olur.
Namazdan sonra dünya işleriyle meşgul olmaksızın evinden çıkar, yolda zikir ve ahireti, hesabı, cennet ve cehennemi düşünür.
Kabristana gelince önce kıbleye yönelir, ziyaret etmek istediği ölünün başucuna gelmeden kabir ehline selam verir. Selamın usulü şöyledir; "Selamün aleyküm ya ehlel kubur ve inna inşaallahü biküm lahikun." Yani "Ey kabir ehli selamün aleyküm inşaallah biz de buraya gelip size kavuşacağız. Allah'ın rahmeti, mağfireti sizin üzerinize olsun."der.
Sonra asıl ziyaret edeceği kabre giderken, kabirlere basmadan ve meyyitin çürüdüğü, yanaklarının, dudaklarının döküldüğü, ağzından pis sular aktığı, karnının şişip patladığı, içine kurtların böceklerin dolduğu düşünülerek kabrin başucuna varır, yüzünü kabre, arkasını kıbleye vererek ona da ayrıca selam verir ve bu şekilde oturup Kur'an'dan; Fatiha, Amenerrasulü, Yasin, Tebareke, Tekasür surelerinden kolayına geleni okur. Sonra İhlâs suresini 3-7-11 defa okur, Kuleuzüleri bitirir ve okuduklarını ölülerin ruhuna, kabir sahibine ve kabristanda bulunanların ruhlarına bağışlar. Onlar için dua eder.
Kabirlere, türbelere el yüz sürülmez, onlardan herhangi bir şey istenmez. Ancak, "Ya Rabbü.Şu mübarek kulun hürmetine hastama şifa ver" gibi dualar yapılabilir.
"Bir kimse tanıdığının kabrinden geçerken selam verirse, meyyit bunu tanır ve selamına cevap verir." buyurulmuştur.
"Bir kimse kabristandan geçerken onbir kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere bağışlarsa, okuyana ölüler adedince sevap verilir."(Hadis-i şerif)
Ahmed Bin Hanbel (ra) buyurur ki;"Kabristana girince; Fatiha, İhlâs ve Kuleuzüleri okuyunuz, sevabını ölülere bağışlayınız sevabı hepsine ulaşır. "(Celal Yıldırım Fıkhi Hindiye'den ve Birgivi'nin Eftalu'l Müslimin kitabından; Zuhayli)
Ölüm hadisesi esasen bir alemden başka bir aleme geçiş demektir. Bu anlamda ölüm yok olmak değildir, ölüm sadece ruhun bedenden ayrılmasıdır. Kelamcıların cumhuruna göre, ruh suyun yaş ağaca nüfuz etmesi gibi bedenle iç içe olan latif bir varlıktır. Ehli sünnete göre ruh bakidir, yok olmaz.