İnsanın yaratılış gayesini onu yaratan Rabbimiz şöyle beyan eder:
"İns ve cinni başka bir maksatla değil, ancak beni tanısın ve bana kulluk yapsın diye yarattım"(Zariyat: 56) buyurur.
Bir başka ayette:
"Sizin inanç ve duanız (kulluğunuz) olmasaydı Allah size ne diye değer verecekti" Yani inancı, ibadeti, kulluğu olmayanın ne değeri vardır?
İbadet, Allah'ın kullarına vermiş olduğu nimetlerin karşılığında şükretmek demektir. Rabbimizin kullarına verdiği nimetler o kadar çoktur ki;
"Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız" (ibrahim suresi/34). Diğer nimetler bir tarafa insanın sadece nefes alıp vermesi iki nimettir. Nefes alması bir nimet vermesi ikinci nimettir. Dolayısı ile bu kadar nimetler veren Rabbimizin sayısız nimetleri karşısında sayısız şükür etmek gerekir. Ancak Rabbimiz Erhamürrahımin merhametlilerin en merhametlisi olduğu için biz kullarından çok şey değil, gücümüz nispetinde bize teklifte bulunmuştur.
insan önce yaratanını tanıması, yaratanı iyi tanıması için O'nun kitabını ve o kitabı tebliğ eden, açıklayan Rasulünü dinlemesi gerekir. İşte kitabında ve Rasulünün söz ve fiillerinde bize kulluğun ne demek olduğu, nasıl yapılacağı bildirilmiştir.
İnsanın Allah'a kulluğu hem inancıyla, hem de amelleriyle olur. İnancıyla imanın esaslarını benimsemiş olması ve bunun yanında yani bu inandığı şeylere adeta şahitleri anlamında salih amelleri olmalıdır. Çünkü Asr suresinde Hz. Allah asra yemin ederek insanoğlunun kurtuluşu ancak iman, yetmedi salih ameller, yetmedi İslami ve İmani hakikatları başkalarına anlatması, tavsiyede bulunması; daha açık ifade ile etrafa yayması ve bunu kendi tatbik ederken nefsine uyup vazgeçmemesi ve yapmaya sabırla devam etmesi isteniyor. Ayrıca emr-i bil ma'ruf nehy-i anil münker yaparken karşılaşacağı zorluklara katlanmada sabır göstermesi anlatılıyor.
Salih amel, her olumlu, faydalı ve sevaplı işler anlamına gelmekle beraber, salih amellerin başında İslam'ın şartları denilen namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetler gelir. Bunlar Allah'ın kulları üzerindeki haklardandır. Bunların içerisindeki mali ibadetlerde ayrıca fakirlerin hakkı da vardır. Bunların tafsilatı İslami eserlerde anlatılmaktadır.
Allah'a ibadet etmek O'nun kulları üzerindeki hakkıdır. Bunu yerine getirmek mü'minler üzerine farz kılınmıştır .. Bu farz ibadetleri yerine getirmemiş olanların bunları kaza etmedikçe günahları bağışlanmaz, bir de kul hakları yerine getirilip helallaşılmadıkça affedilmezler. Bunların dışındaki günahlar kitabımızın bir çok yerlerinde geleceği üzere "şunları yapanların küçük günahları bağışlanır"denilmektedir. Büyük günahların ancak şartlarına uygun tevbe edilmesiyle affedileceği belirtilmiştir.
İbadet,İtaat ve Taat Ne Demektir:
İbadet, niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve yüce Allah'a yaklaşmayı ifade eden özel itaattır. Namaz, oruç, zekat, hac ve cihad gibi fiiller hem ibadet hem yakınlık hem de itaattırlar.
İtaat, amir durumunda olanın emirlerine uymak anlamına gelir. Örneğin, Allah'a, Peygamber'e, ululemre ve ana babaya itaat ediniz ayetlerinde olduğu gibi.
Taat, niyete bağlı olsun veya olmasın yapılması hayırlı olan ameli yapmaktır. Kuran okumak, muhtaçlara yardım etmek, sadaka vermek gibiler hem yakınlık hem itaat hem de taattır. Fakat ibadet değildir. (Elmalı Tefsiri 1/103)
Çalışmakda ibadettir sözü, çalışmayı helal yollardan yapmak, kazancımla zekat vereyim, hacca gideyim,hayır hasenat yapayım düşüncesiyle ve o çalışmaya hakiki ibadet olan namaz mayasıda katılırsa ibadet sayılır. Aksi halde çalışmak ibadettir denemez.
İbadete Engel Olan Haller:
Akıl baliğ bulunan her Müslüman Allah'a ibadetle mükellefdir. Ancak bunları yerine getirmek için bazı ibadetlerde bir takım şartlar vardır. Şöyle ki; Abdesti olmayan üç şeyi yapamaz; Namaz kılamaz, Kur'anı eline alamaz, Kabeyi tavaf edemez. Cünup olan kişi 5 şeyi yapamaz; Namaz kılamaz, camiye giremez, Kur'ana el süremez, Kur'an okuyamaz, Kabeyi tavaf edemez. Hayız ve nifas halindeki kadın 8 şeyi yapamaz; Namaz kılamaz, oruç tutamaz, camiye giremez, Kur'anı eline alamaz, Kur'an okuyamaz, Kabeyi tavaf edemez, cinsel ilişkide bulunamaz ve göbekle diz arası çıplak vaziyette kocasıyla bir araya gelemez. Bu haldeki kadın kılamadığı namazları kaza etmez ise de tutamadığı oruçları kaza eder. CN.islam)
İBADETLERİMİZ
Yayınlanma :
18.11.2021 02:28
Güncelleme
: 18.11.2021 02:28
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yorumlar
Kalan Karakter: