DİNİMİZDE MEVLİDİN YERİ
Yayınlanma :
16.10.2021 02:20
Güncelleme
: 16.10.2021 02:20
Efendimiz (as) Miladi 570 veya 571 yılının 20 Nisan'ında, kameri aylardan Rabiulevvel'in 12. pazartesi günü dünyayı şereflendirmişlerdir. Tahtavi'nin bazı Şafiilerden naklettiğine göre, bu gece, mübarek gecelerin en faziletlisidir. Sonra Kadir Gecesi, Miraç Gecesi ve diğerleridir. (İbni Abidin)
Efendimizin doğum yıl dönümünde mevlid tertip etmek ne farz, ne vacip, ne sünnettir. Peygamber {as)'ın vefatından sonra ihdas edilmiştir. Ancak hangi tarihte ihdas edildiğine dair kesin bir vesikaya rastlanmamıştır. Sehaviye göre üç asır sonra, İbnü'l Cevzi'ye göre de yedinci asırda Erbil Meliki El Muzaffer Ebu Said tarafından ihdas edilmiştir. İbni Hacerul Askalani mevlid hakkında şöyle diyor: "Asrı saadette ve selefi salihin zamanında hiç kimse mevlid merasimi tertip etmemiştir. Hicretten üç asır sonra ihdas edilmiştir. Mevlidin iyi tarafları vardır. İyi tarafları yapılırsa bid'at-ı hasene, yoksa bid'at-ı seyyie (kötü) bid'attir. İbni Hacer der ki: Mevlidin meşruiyetine dair güçlü bir vesika buldum, Buhari ve Müslim'de sabit olmuştur ki, Peygamber (as) Medine'ye geldiğinde Yahudilerin aşura orucu tuttuklarını görünce, onlara oruç tutmalarının sebebini sordu. Onlar; "Bugün Allah'ın Firavun'u denizde boğduğu ve Musa'yı kurtardığı bir gündür. Bunun için Allah'a şükreder, oruç tutarız" dediler. Bunun üzerine Peygamber (as) buyurdular ki; "Biz Musa'ya daha yakınız." Bundan anlaşılıyor ki, böyle bir günde Allah'a şükretmek tam yerindedir.
Mevlid merasimin de yani Peygamber (as)'ın doğum günü olan Rebiü'l evvel ayının onikinci gecesinde, Müslümanların bir araya gelip Efendimizin hayat ve ahlakını anlatan bir eseri dinlemeleri, ona salavatı şerife getirmeleri iyi bir bid'attır. (H. Günenç, Fetvalar, 1/259)
Daha sonraları Osmanlılar tarafından, o günü çok daha görkemli ve ziyafetli merasimler devlet tarafından tertip edilirdi. Son zamanlarda mevlid sadece Efendimizin doğum gününde değil, her hayırlı merasim ye toplantılarda okuna gelmiştir. Yukarıda da geçtiği gibi hayırsız merasimlerde mesela içkili, dansözlü, kadınlı erkekli karışık oyun oynanan yerlerde okunmasında sevap değil vebal vardır. Böyle kötü, günah işlenen yerlerde bunun adet edilmesi çok çirkin bid'atlerdendir. Belki de kişileri küfre kadar da götürebilir. Bir diğer husus, mevlidin Allah'ın razı olduğu yerlerde ihlas ve sevabını umarak okunmasında elbette ecir vardır. Zira okunurken Efendimizin hayatından anlatılanlar, bu vesile ile okunan aşrı Kuranlar ve aralarında getirilen salavatı Şerifeler, insanı hem duygulandırır hem ahireti hatırlatır.
Miladi 20 Nisan’da dünyaya gelen Efendimiz (as) için Diyanet İşleri Başkanlığımız 'Kutlu doğum haftası adıyla efendimizi tanıma ve tanıtma programlan düzenleyerek güzel bir çığır açmıştır.
Böyle Allah rızası için tertip edilen merasimde, yapılan ikramlardan mevlid okuyan, okutturan ve dinleyen mü'minler elbette sevap alacaklar ve duasında, geçmişlerimize bağışlanan sevaplarla ölenlerimiz de bundan istifade edeceklerdir.
Ancak, Allah rızası gözetilmeyip halk için adettir diye yapılan ve para karşılığında okunan mevlidden ve verilen ziyafetten bir ecir ve sevap beklenemez. Bundan ancak, "Okuyan para alır, dinleyen şeker alır, mevlid sahipleri ve geçmişleri de hava alır" denilmiştir ki yerinde söylenmiş bir sözdür.
Ölünün haftası, kırkı, elli ikisi ve yılı gibi günlerdeki merasimler dinde olmayan bid'atlerdir ki, kişiler adettir diye mevlid tertip etmektedirler. Böyle olunca sevap da hasıl olmaz. (Hayrettin Karaman, Günün Meseleleri)
Allah rızası için tertip edilen merasimde, mevlid okuyana bir miktar hediye verilmesi durumunda bir sakınca yoktur. Okuyan bunu azımsamamalı, az çok demeden verilirse almalı. Verilmezse birileriyle "Bir şey· vermedi, unuttular mı yoksa" diyerek haber gönderilmesi de çok yanlıştır1 çirkindir.
Ölülerin adet günlerinin (kırkı yılı) dışında, geçmişlerimiz için ziyafetler verildiğinde, sadece Yasin-i şerif de okunsa, mevlid de okunsa normaldir. Zaten toplumda bu ziyafetler mevlid adı altında yapılmaktadır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: