ADAK KURBANI
Adak kurbanı, 'Şu işim olursa, oğlum gelirse, hastam iyileşirse, Allah için bir kurban keseyim.' Şeklinde yapılan adaktır. Arzu ettiği şey yerine gelince, bu kişinin adağını yerine getirmesi kendisine vacib olur. Bunun yerine getirilmesi belli bir zamana tahsis edilmemişse, imkanım bulur bulmaz yerine getirmelidir.
Adak için kesilen kurban etinden; adayan ve adayanın ana baba, dedesi, evladı ve torunları ile zengin kişiler yiyemezler. Hal böyle iken bazı yerlerde bu kurban, adanan yere götürülüp orada kesildikten sonra aile efradı, yakınlarından zengin olanlar da dâhil birlikte ziyafet biçiminde yediklerini görüyoruz. Böyle olunca, fukaranın hakkını yemiş olmaktadırlar ve dolayısıyla bu adak yerine getirilmiş olmaz. Yine bu konuda bazıları kurbanın etinden mesela, bir budunu tartıyla alıp parasını fakire vermek suretiyle yenebileceğini söylerler ki, bu da doğru değildir. Kurban eti tartılarak satın alınamaz. Şayet bilmeden bir miktar yenilmiş olursa yediğinin kıymeti fakire verilir. Ama bilerek böyle
yapılamaz. (M. Varh İlmihali, Diyanet ilmihali, M. Emre fetvalar, -Dürer Haşiyesi)
Ancak, kasap bulunmayan beldede kesilirken, hamile kadının veya laf anlamaz küçük çocuğun canı çekmiş olması halinde, yedirilip bedeli fakire verilebilir.
(Son)
Yorumlar
Kalan Karakter: