Kardeş kıskançlığı çoğu ailede yaşanabilecek ufak çaplı bir krizdir. Kardeşini kıskanan çocukların davranışlarında gerileme olabilir veya bu çocuklar agresif davranışlar sergileyebilir. Örnek vermem gerekirse; alt ıslatma, okul fobisi, sevilip sevilmediğini sorgulama, sinirli tavırlar sergileme, kâbus görme, yemek yememe, nefret içeren davranış ve sözler gözlemlenebilir. Genelde ana amaç olumlu da olsa olumsuz da olsa tüm ilgiyi kendi üzerine çekmektir.
Peki kardeş kıskançlığı neden kaynaklanır? Yeni bir kardeş dünyaya geldiğinde büyük çocuk önce etrafı yoklayacaktır. Sevgi ve ilginin tamamının kendisinden çekildiğini hissederse problem davranışlar baş gösterebilir. Çocuklarda kıskançlığın temelinde güven eksikliği vardır. Aileye yeni gelen birinin ilgiyi üzerine çekmesi ile çocuğun güvenlik duvarı sarsılmıştır. Ebeveynlerin en büyük görevi bu güven duvarını yeniden inşa etmektir. Sevilmediğini, ilginin azaldığını hisseden çocuk anne babanın attığı adıma kadar takip edip her ilgide karşı tarafa skor yazarken kendi skor tahtasını boş tutacaktır. Çocuğun ne hissettiğini anlamaya çalışmak, onun seviyesinde konuşmak, yargılamadan dinlemek, anladığını belli etmek önemlidir. Çocuğa “bir insana kızarken onu sevmenin de mümkün olduğunu” anlatmak, her çocuk ile ayrı ayrı zaman geçirmek, sadece kıskanan çocuğa özel bir zaman dilimi ayırmak ve bunu çocuğa sözel olarak ifade etmek gerekir. Anne ve babanın büyük çocuk ile sık sık anlamlı diyalog kurması ve beraber oyun oynarken kardeşi ifade eden bir figürü oyuna dahil etmesi çocuğun bu kıskançlıkla daha kolay baş etmesini ve kıskançlığın yerini olumlu hislerin almasını sağlayacaktır. Abi abla olmanın heyecanını ve sorumluluğunu çocuğa hem ebeveynlerin hem de yakın çevresinin hissettirmesi durumu oldukça kolaylaştıracaktır.