Gün bitti, gece oldu ve yatağınıza girdiniz. Gün içinde olanları, özellikle de insanlarla kurduğunuz diyalogları düşünüp durmaya başladınız. Neden böyle dedim? Keşke şöyle söyleseydim! O cümleyi kurarak hata ettim! Kesin aptal olduğumu düşünüyor. Bir daha asla böyle yapmayacağım!…
Olup biten şeyleri daha farklı yapabilirdim diye düşündüğünüz oluyor mu? Hatta sadece olup bitenler değil; daha yaşanmamış şeylerde bile bunu yapabiliyoruz. Bizim için önem arz eden bir etkinliğin tarihi yaklaştıkça aklımızdan yaşanabilecek bütün kötü olasılıklar tek tek geçiyor. Kötü gideceğine emin gibi oluyoruz. Özellikle de bu düşüncelere bir de iç sıkıntısı, kaygı, uykusuzluk eşlik ediyorsa içinden çıkılamaz bir hal alıyor değil mi?
Siz de bu durumda iseniz sizlere bir haberim var! Yaşanmış veya yaşanacak bir şeyin üzerine çok fazla düşünüyor olmanız size bir çözüm getirmeyecektir. Bu işlevsel bir davranış değildir. İsterseniz buna şöyle bir örnek verelim. Haber kanalını açtınız; spikerin pandemiden dolayı bir ay boyunca sokağa çıkma yasağı olacağından, marketlerin bile kapatılacağından bahsettiğini duydunuz. Bunun üzerine saatlerce düşünmeniz sonucu değiştirmeyecek değil mi? Burada işlevsel olabilecek tek bir şey var! O da problem üzerine değil; çözüm üzerine düşünmek. Verdiğim örnekten devam edecek olursam; çözüm üzerine düşünen birisi muhtemelen markete gidip bir ay boyunca ihtiyaç duyabileceği şeyleri alırdı. Çözümü düşünür ve uygulardı.
Bu konu ile ilgili bir örnek daha vermek istiyorum. Öğrenci olduğunuzu düşünün ve haftaya bütün arkadaşlarınızın önünde sunum yapacaksınız. Gece gündüz bu sunumu düşünüp; bütün kötü olasılıkları aklınıza getirdiniz. Sunum yaparken ya dilim sürçerse? Ya herkesin önünde yanlış bir kelime söylersem? Ya heyecandan konuşamazsam? Bu düşünceler size hiç bir fayda sağlamayacağı gibi ilk başta söylediğim gibi kaygınızı da artıracaktır. Peki bu konuda ne yapabiliriz?
Öncelikle bu problemden kurtulmak istiyorsanız sabırlı olmanız gerek çünkü çoğu insanda “çok düşünmek” bir alışkanlıktır. Bu yüzden sabırla ilerlememiz önemli. Bu düşünceleri önce tanımaya çalışın. Özellikle hangi zamanlarda bu düşünceler ortaya çıkıyor? Çocuğunuzu düşünürken mi? İşi düşünürken mi? Arkadaşlarınızı düşünürken mi? Çoğu konuda mı? Bunu tespit ettikten sonra “fazlaca düşünmenin bir işe yaramadığını aksine kaygınızı artırdığını” kabul edin. Bu konu ile ilgili yapabileceğim bir şey var mı? Sorusunu kendinize sorun. Eğer cevabınız evetse çözümü düşünün. Hayır ise konuyu düşünmeyi bırakarak kendinizi meşgul edecek şeyler bulmaya çalışın. Fiziksel aktivitenizi artırın. Kendinize uyku saatinize yakın olmayacak şekilde günde üç kez yarım saatlik düşünme saati koyun ve sadece o saatler arasında “o konuyu” düşünün. Başta bu söylediğimi uygulamakta zorlansanız bile yılmadan çabalayın. Düşünme saati dışında “o konu” aklınıza geldiğinde “şimdi değil nasılsa düşünme saatim geldiğinde düşüneceğim” diyebilin. Bir süre sonra düşünme saatinde bile “o konuyu” düşünmediğinizi fark edeceksiniz.
Ellerine sağlık harika
Elinize sağlık Seda hanım