Bir çocuk dünyaya geldiğinde ailesi çok büyük umut ve beklentiler içerisinde olur. Sağlıklı, özgüvenli, kendini seven, sevgisini gösterebilen, başarılı bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız sizler için bir takım ipuçlarım var.
Öncelikle her şeyin başı sevgi. Çocuğunuza ve eşinize karşı hissettiğiniz sevgiyi ona göstermekten çekinmeyin. Geleneksel toplumlarda bu zaman zaman “ayıp”, “aşırı” karşılansa da bir anne babanın evladını ve birbirini sevmesinden daha doğal bir şey yoktur. Bu yüzden sevginizi çocuğunuza ve partnerinize hem sözlerinizle hem de davranışlarınızla göstermekten çekinmeyin. Henüz yeni doğmuş bir bebek bile sevgi dolu bir evde, dünyanın iyi ve güvenli bir yer olduğunu hisseder.
Sevginizi gösterin derken şunun altını çizmek istiyorum. Çocuğun yapabileceği kabiliyetleri onun adına yapmak bir sevgi gösterisi değildir. Buna mutlaka dikkat edin. Çocuk yetiştirirken her zaman çocuğunuza destekleyici, güven aşılayıcı ve iyi bir rol model olmaya özen göstermelisiniz. Seçimler yapmasına izin vermelisiniz. Ancak kendi başına yemek yiyebilecek bir çocuğa hala yemeğini siz yedirmeye çalışırsanız size bağımlı, kolaya kaçan, mücadele etmeyi bilmeyen bir çocuk yetiştirirsiniz. Ona kendini başarmış hissedebileceği imkanlar yaratın. Yapılan araştırmalar başardığını hisseden çocukların daha özgüvenli olduklarını gösteriyor. Başarmak zeka geriliğini de dolaylı olarak önlüyor.
Çocukların özellikle küçük yaşlarda o anki günlük yaşantıya uymayacak bir takım istekleri olabilir. Bunun için ağlayıp sızlanabilirler. Bu anlamda yeri geldiğinde kural koyucu olabilmek önemlidir. Koyduğunuz kuralları çocuğunuza onun seviyesine uygun ve sakin bir şekilde anlatmanız gerekir. Kurallar koyup bu kurallara sadık kaldığınızda çocuğunuzdaki ağlama sızlama gibi problem davranışlar ortadan kalkar. Çünkü kuralların ağlasa bile değişmediğini öğrenir.
Kız erkek ayrımı yapmadan, cinsiyetçi ifadeler kullanmadan çocuğunuzun kişiliğine saygı gösterin. Girişken bir kızınız veya duygusal bir oğlunuz olabilir. Geleneksel kalıp yargılardan çıkarak bunların normal olduğunu kabul edin. Kız çocuklarına kurtarılmayı bekleyen naif prensesler; oğlan çocuklarına ise cesur savaşçı prensler olması gerektiği ile ilgili herhangi bir mesaj vermeyin.
Aşırı övgü ve aşırı eleştiri iyi bir şey değil. Ölçülü bir şekilde duruma uygun konuşmalar yapın. Çocuğunuz bir başarı, ödül elde ettiğinde başarıyı değil çocuğunuzun çalışmasını ve mücadele etmesini kutlayın.
Paylaşmayı, iletişim kurmayı, girişkenliği, alçakgönüllü olmayı, sabrı, mücadele etmeyi rol model olarak öğretin.
Son olarak kendi istekleriniz ile çocuğun isteklerini karıştırmayın. Keşke yapsaydım, yaşasaydım dediğiniz şeyleri çocuğunuza dayatmayın. Çocuğunuzu bir dersten öbür kursa taşımanız onu altın çocuk yapmayacak. Aksine stresli ve sizi mutlu etmek için çırpınan mutsuz bir çocuk olmasına sebep olacak. Çocukluğunu yaşamasına ve istediklerini yapabileceği özgür zamanının olmasına izin verin. Çocuğunuz kendisini keşfetsin ve ne istediğini kendisi bulsun.