1-İnsanla yüce Allah arasındaki zulüm. Küfür, Şirk ve Nifak.
Kur’an’da Allah’ın emrini çiğneme ve hükmünü ihlâl etme bağlamında ilk zulüm, yasaklanan meyveyi yiyen Âdem ile Havvâ tarafından işlenmiştir .” Biz: Ey Âdem! Sen ve eşin (Havva) beraberce cennete yerleşin; orada kolaylıkla istediğiniz zaman her yerde cennet nimetlerinden yeyin; sadece şu ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olursunuz, dedik.” (el-Bakara 2/35;)
Yunus nebi A.S kavminin tebliği kabul etmemesi üzerine kendisine tevdi edilen görev yerini terk etmesi zulüm olarak niteleniyor. “Yunus da elçilerimizdendir. O da bir gün yükünü tam almış bir gemiye kaçmıştı. Kur’aya katıldı ve kaybedenlerden oldu.” (Saffat 37/139-142)
” Balığın esiri (Yunus) hayatı kendine dar etmeyeceğimizi sanarak bir gün kızgın bir şekilde çekip gitmişti. Ama daha sonra balığın karanlıkları[*] içinde seslenmiş: “Senden başka ilah yoktur. Senin eksiğin de yoktur; ben yanlış yaptım” demişti.
[*] Yunus aleyhisselam Allah'tan izin almadan görev yerini terk edip gittiği için Allah cezalandırmış, yunus balığı tarafından yutulmuştu, Ayetteki “karanlıklar” ifadesi balığın karnını anlatmaktadır. Kendini suçladığı bir sırada onu balık yutuvermişti. (Bkz.. Saffa 37/139-148) Bu ayete göre o,balık tarafından yutulduğunu anlamamış, karanlık bir deliğe girdiğini sanmıştı. Balığın yuttuğunu bilseydi ölmek üzere olduğunu anladığı için tevbenin ona fayda vermeyeceğini bilirdi. (Bkz. Nisa 4/17-18) Balığın karnında canlı kalabileceğini düşünemeyeceği için kendini bir delikte sanmış ve tevbe etmişti. Tövbesinin kabul edilmesi bundandı. (Süleymaniye vakfı meali)
Yüce Rab’ımız; Hud süresinde ise Allaha iftira atmayı zalimlik olarak bildiriyor.” Bir yalanı Allah’a atfedenden daha(zalim)yanlış kimdir? Onlar Rablerinin huzuruna çıkarılacaklar ve şahitler şöyle diyeceklerdir: “İşte bunlar, Rableri karşısında yalana sarılanlardır.” Bilin ki Allah, bu (zalimliği) yanlışı yapanları dışlar (lanetler).(hud 18)
Küfür: üstünü örtme, var olanı yok sayma. Allah u teala ayetlerini görmezlikten gelenlerin zulüm ettiklerini ve zalim olduklarını bildirir.
Nûh’un kavmi Nûh’u ve inananları aşağılayıp davetini reddetmeleri sebebiyle .“zulmedenler” diye anılır. Halkının ileri gelenlerinden ayetleri görmezlikten gelenler (kâfirler) dediler ki “Görüşümüze göre sen, tıpkı bizim gibi bir insansın. Sana uyanların da görüş belirtmede en aşağılarımız olduğunu görüyoruz. Sizin bizden üstün bir yanınızı da görmüyoruz. Aslında sizin yalancı olduğunuz kanaatindeyiz.” /27) "Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır." (Hud 37), "Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu" denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cudi’ye oturdu ve "Zalimler topluluğu Allah'ın rahmetinden uzak olsun!" denildi.(Hud 44). İsrâiloğulları’nın Hz. Mûsâ’ya, “Allah’ı açıkça görmedikçe sana asla inanmayacağız” demeleri, altın buzağıya tapmaları, cumartesi yasağıyla ilgili hükmü ihlâl etmeleri gibi tutumları da zulüm diye nitelenmiştir