Kurallar insanların yaşamlarına kolaylık sağlayan düzenlemeler olarak bilinir. Trafik kuralları da kara yolu üzerinde karmaşayı ortadan kaldıran, sürüş kolaylığı sağlayan uzun araştırmalar ve tecrübeler sonucu kabullenilmiş kurallar manzumesidir.
Trafik yasaları; M.Ö 2000 yıllarında tekerin kullanılmaya başlanmasından günümüze kadar teknolojinin gelişmesine paralel tekâmül eden kurallar bütünüdür. Tekerlekli araç yoğunluğunun artması ile trafik denetleme hizmetleri ilkin eski Roma’da görülmektedir. Julius Sezar Roma’da araç kullanma süresi ve bunların güzergâhlarını planlıyor, gündüzleri tekerlekli taşıtların girmesine yasaklama getiriyor.Leonardo da Vinci, İtalyan kentlerinde insan ve araç trafiğinin ayrılmasını, yayalar için daha yüksek yol şeridi (kaldırım) yapılmasını öneriyor.
17. yüzyılda Avrupa ülkelerinde tek yönlü yolların yapılmaya başlandığı, bazı caddelere park yasağı konulduğu gözlemleniyor.
Ülkemize ilk otomobil 1895 yılında İtalya’dan gelmiştir. Otomobil sayısının çoğalması üzerine 24 Aralık 1913 tarihinde belediye zabıtası vazifelendirilip nizamname düzenlenir. Cumhuriyet döneminde T.B.M.M’de genel zabıtaya yetki veren 13 Mart 1926 tarihli trafik yasası 01 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giriyor.
Bunlar ilk trafik düzenlenmeleri olarak bilinenlerdir.
Trafik; kurallarına uyulmadığında insan yaşamını olumsuz etkileyen çağımızın en önemli sorunların başında gelmektedir. Akıllı insanlar, kurallara uyan toplumlar trafiği sorun olmaktan çıkarıp yol güvenliğini ve huzurlu sürüş zevkini yakalamışlardır.
Şehrimizin en önemli sorunlarından birinin trafik karmaşası olduğu malum. Trafikteki keşmekeşlik ilanihaye devam edemez. Mutlaka bir çözüm yolu bulunmalıdır.
En işlek caddelerimizin imara açılması 80-90 sene öncesine ya varır ya varmaz. Maalesef 20-30 sene sonrasını göremeyen vukufuyetsiz yerel yöneticilerin dar görüşlülüğünün cezasını bizler hep beraber çekiyoruz. Zamanına göre belki geniş sanılan yollar bugün için maalesef ihtiyaca cevap veremez durumda.
Yaşanan trafik yoğunluğunu görmelerine, yaşanan dramı bilmelerine rağmen geçmişte yapılan yanlış imar uygulamalarından ders almayan yöneticilerimiz maalesef isabetsiz yapılaşmalara devam ettirmişler. 10-20 sene sonrası görülememiş, oluşacak trafik yoğunluğu hesap edilememiş, hatalı yapılaşmalara izin verilmiştir.
Motorlu taşıt sayısının hızlı artmasına rağmen aynı oranda yol genişletme ve park yerini artırma imkânının olmaması trafiği çekilmez hale getirmektedir. Yaşanan karmaşadan, çekilen çileden memnun olan bir Allah’ın kulu yoktur herhalde.
Bu ilkel trafik keşmekeşliğini kaderimiz, yapacak bir şey yok, katlanmak zorundayız deyip kabullenmek, teslim olmak ancak eblehlerin, beceriksizlerin sığınacağı bahanedir.
Şehirde huzurlu yaşamak, nimetlerinden, imkânlarından en güzel bir şekilde faydalanmak yılların tecrübesiyle belirlenmiş kurallara uymakla mümkündür. Trafik kuralları da şehir hayatımızın vazgeçilmez uyulması zorunlu yasayla belirlenmiş, uyulmadığında cezai yaptırımı olan kurallardır.
Trafik işaret levhaları, trafik ışıkları, yol çizgileri rastgele gelişigüzel, keyfi konmuş işaretler değil. Her biri uzun gözlem ve tecrübenin sonunda faydalı olacağı düşünülerek düzenlenmiş, can ve mal kaybına engel olmak, çıkabilecek ihtilafları önceden önlemek için tasarlanmış ve konulmuş işaretlerdir. Konulan her bir işaret levhasının arkasında resmi otoritenin kararı vardır. Trafik işaret levhalarının aksine hareket etmek resmi otoriteyi kaale almamak demektir. Her kim trafik işaret ve levhalarına uymuyorsa kanunen suç işliyor demektir, kuralları ihlal etmede ısrar edenler uygun olan cezaya katlanmak zorundadır.
İlimizde maalesef trafik kurallarına şu veya bu nedenle uyum çok az. Fiziki yetersizlik gibi ileri sürülebilecek mazeretleri, bahaneleri makul görmek mümkün değil. Bu trafik kurallarını bilmemekten kaynaklanan bir durum da değil.
Sorun kısmen yöneticilerin gösterdikleri aşırı ve gereksiz müsamahadan kaynaklanmaktadır. İnsanların illaki cezalandırılması gibi bir duygu içinde değiliz lakin yasaları hiçe saymak kabullenilecek bir husus değildir. Kuralsızlık hoş görülecek, müsamaha edilecek, görmezden gelinecek bir davranış değildir. Suça sırtını dönmek suçu ortadan kaldırmıyor, problemi çözmüyor.
Şayet olup bitene müdahale etme gibi bir niyet yoksa o zaman sökün trafik işaret levhalarını, hiç olmazsa yasaların namusu korunsun. Diğer taraftan kurallara uymak için gayret gösteren, bin bir zahmet çeken insanlarda trafik işkencesi çekmekten, strese girmekten kurtulsun.
Her çözümsüzlüğün mutlaka bir çözüm yolu vardır: İlk şart sorunu çözme iradesinin olmasıdır. İkincisi evrensel denenmiş kurallara uymaktır.
İlimizin Trafik sorununun can sıkıcı, çetrefilli bir konu olduğunun farkındayız. Ama halledilmesi, çözüme kavuşturulması gereken bir konu. Uzun, orta ve kısa vadeli planlama ile yapılması gerekenler önceliğine göre ele alınmalı ve ivedilikle uygulamaya geçilmeli.
İsteğimiz huzurlu sorunsuz bir yaşam sürmek. Bize ve gelecek nesillere mutlu, huzurlu yaşama olanağı sağlayan, gayret gösteren yöneticilerimize minnet ve şükranlarımızı sunarız.
Her şeyin gönlünüzce olması dileği ile hoşça kalın sağlıcakla kalın.