Mahalli seçimlerin tarihi 31 Mart 2024 olarak resmi gazetede ilan edilerek kesinleşmiş oldu. Şunun şurasında Seçimlere altı aydan az bir zaman kaldı.
Belediye Başkanı, Meclis üyeliği, İl genel meclis üyeliği, Muhtar adayları ise kendi çaplarında zemin yoklamalarına, kulis faaliyetine başlayalı epey zaman oluyor.
Adayların kimler olduğunu giyim-kuşam, sempatik tavırlar, etrafına tebessüm, gülücük atmalarından az çok tahmin edebiliyoruz. Tüm aday adaylarına, kesinleşen adaylara başarılar dileriz. Ülkemiz için, seçimlere katılanlar için, vatandaşlarımız için hayırlısı ne ise o olsun.
Zor bir görev, zor bir seçim; talip oldukları göreve ve sorumluluğa müdrik olanlar için. Kendini bilen seçmen içinde zor bir seçim. Seçmen verdiği bir oy’ la yaşadığı beldenin geleceğine yön verecek, iyi veya kötü yönetilip, yönetilemeyeceğine tesir edecek.
Ülkemizde belediye teşkilatı, il özel idarelerin kuruluşu tarihi 1854 le re kadar uzanıyor. 1908 tarihinde( II. meşrutiyet) oluşturulan yasa 1930 Lara kadar yürürlükte kalıyor. Seçim den ziyade atama usulü ile başkanlar görev yapıyor. 1930 sonrasında seçimli belediye başkanı ve meclisi oluşturuluyor. Yapılan ilk seçim de bazı yerlerde muhalefetin kazanması nedeniyle geçerli sayılmıyor.1946 seçimleri, 1950 sonrası seçimler hep sancılı oluyor. 60 ihtilali sonrası 1963 yılında yapılan yasal düzenleme ve akabinde ki yıllarda belediye başkanlığı, meclis üyeliği, il encümen( il genel meclis) üyeliği seçimleri sürekli iktidar lehine (genelde eşitsiz-adaletsiz)düzenlemelerle bugünlere kadar değişerek geliyor.
Devir değişiyor, yöntemler değişiyor seçim hileleri, seçmene söylenen yalan, dolan bir türlü bitmiyor. İlimizde de bunun bariz örneği bağımsız Belediye Başkan adayı olan (1963-1968) rahmetli Hüseyin Öğdüm e yapılan hile unutulur gibi değil. Dün nasıl hile ve desise ile halkın iradesine el konulduysa bugün de değişik yöntemlerle seçmen manipüle edilip seçim vaatleri yerine getirilmiyor, beklentileri, istekleri, tercihleri nazarı dikkate alınmıyor.
İşini düzgün yapmaya çalışan kişilerin olduğu gibi, bazı kifayetsiz muhterislere yetki verilince de sadece yaşanılan dönemin değil gelecek nesillerin kaderini de karartılıyor.
Ne demek istediğimi anlamak için geçmişten günümüze şehrimizin imarına, şehir yerleşim planına, caddelerin, sokakların, ana yolların genişliğine, kaldırımlara, yeşil alanlara, araç park yerlerine, trafik düzen ve intizamına, temizliğine dikkatlice bakarsanız kifayet eder.
Türkiye Cumhuriyetinde belediyelik olan sadece bizim ilimiz değil. 81 vilayet var yüzlerce ilçe, belde belediyelikleri var. Dünya ölçeğin de sayısız şehir yönetim birimleri var. Kendi kendimize bakarak kıyas yapacağımıza diğer illere bakalım, dünya şehirlerine bakalım. Oralar da ki şehir yerleşim planlarına, temizliğe, trafik akışına, insanların hayat standartlarına, yaşam biçimlerine bakalım. Sonra da kendi halimize bakıp iki elimizin arasına kafamızı alarak bir düşünelim biz ne haldeyiz.
İlimizde yaşadığımız sorunlar yılların ihmali, beceriksiz, dar görüşlü insanların basiretsiz yönetimleri sonucudur ve maalesef katmerlenerek bugünlere kadar gelmiştir. Halimizden memnun isek aynı minval üzere yola devam. Yok, memnun değil isek çareler aramak, çözüm yolları bulmak için kolları sıvamalı, kafa yormalıyız. Yaşadığımız şehir ve beldenin huzurlu, mutlu, sakin, temiz yaşanır yerleşim yeri olması için gayret göstermeliyiz.
Seçmen bilinçlenmeli, Şapkamı koysam seçtiririm, Ceketimi assam seçilir zihniyetinde olan parti başkanlarına resti çekmeli, tepeden inme adaylara tepki göstermeli. Particilik hastalığından kurtulmalı. İktidar partili olsun da kim olursa olsun düşüncesinden vazgeçilmeli. Güçlünün yanında olmak yerine; ehliyet ve liyakate, istişareye, akla, ilme önem veren şaibeye bulaşmamış adil, dürüst insanların yanında yer almalı.
Mübarek bir söz var siz nasılsanız öyle idare edilirsiniz. Haydi, biz basiretli olalım, dürüst olalım, aklımızı kullanıp bizi yönetecek dürüst, ehil insanlara yetki verelim. Hayra niyet edelim, akıbetimiz hayırlı olsun.
Sağlıcakla kalın, hoşça kalın.