Medeniyet inşası ilkin şehir yerleşimlerinde başlamaktadır. Önemli şehirler, ilmin, hikmetin ışığında kurulmuş ve bilginlerce planlanıp, tasarlanmış meskûn yerlerdir. Bu şehirler ilim tahsil edilen, Medeniyet ve düşünce tarihine ışık tutan hikmet sahibi bilge insanların barındığı, yetiştiği, gelişip çoğaldığı mekânlar olmuşlardır.
Yerleşik hayat için yerleşim planı önceden yapılmalıdır. Bütün büyük şehirler hep hayaller, idealler, gerçekçi nazariye ve planlar ile inşa edilmiştir. Önceden düşünülerek taşınılarak kurulmuş şehirler, köylerin gelişmesiyle kendiliğinden oluşmuş (kenar mahalle, varoş, gecekondu) şehirlere göre çok daha uzun ömürlü ve kalıcı medeniyet unsurlarına dönüşmüşlerdir.
İlk Şehirleri Nebilerin kurduğu Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e bütün Nebilerin erdemli toplum inşa etmek için mücadele ettikleri ifade edilir. Hz. Muhammed Yesrib e hicret ederek orayı Medine haline getirmiş, pek çok Nebi ve din kurucusundan farklı olarak hayatta iken bağımsız devletini kurmuş bir Nebi-Rasul dür.
Farabi ye göre “ilk yönetici gerçekte hükümdar olup, onun (Nebi-Rasul) vahiy almış olduğu söylenmelidir” Erdemli şehri kuran ilk yönetici arif, âlim bir liderdir: “Mutlak anlamda ilk yönetici, başka bir kimsenin hiçbir iş de kendisini yönetmesine asla gerek duymayan kişidir. O bilim (‘ilm) ve marifeti gerçek anlamda elde etmiş olup, hiçbir şeyde kendisine yol gösterecek bir insana gerek duymaz” Bu başkan tarafından yönetilen erdemli kişiler erdemli, iyi ve mutlu kişilerdir. Bu kişiler bir millet oluşturursa, o, erdemli bir millet olur. Onları böyle bir yönetim altında bir araya getiren bu yer, erdemli şehir olur.( Bayraklı Bayraktar, Farabi’de Devlet Felsefesi, Doğuş Yayınları, 1983)
Yaşadığımız çağın şehirleri, karmaşa ve kargaşanın girdabında boğulmakla karşı karşıyadır. Şehir ve şehre yönelik her şey, geçirdiği sosyal sarsıntı halinin bir sonucu olarak, insanlarda negatif unsurları hatırlatmaktadırlar. Bunun için bünyesinde yaşayanları mutluluk ve huzurun doruk noktasına ulaştıran erdemli şehirlerin ve onları en mükemmel şekilde yöneten erdemli başkanların, erdemli ve faziletli toplumları oluşturmaları için varlık alanına çıkmaları bir gereklilik ve zorunluluktur. (Felsefe Dünyası, 200811, Sayı 47 Bayram Ali ÇETİNKAYA)
Ünlü düşünür Farabi; erdemli şehri idare edecek Reis te, yöneticide bulunması zorunlu olan vasıfları şu şekilde sıralamış. Organları bakımından tam ve eksiksiz olmalı. Anlama, idrak etme yeteneğine sahip, Zeki, akıllı ve kabiliyeti olmalı. Güçlü hafıza, güzel konuşma ve hitabet yeteneği taşımalı. Bilgi edinme ve öğrenmeyi, Doğruluğu ve doğru insanları sevmeli, yalandan uzak durmalı. İhtiraslarının (şehvet) ve arzularını esiri olmamalı. Erdemli olmalı, Mala, mülke, makama tamah etmemeli. Adil olmalı, Haksızlık ve zulme karşı durmalı. Azimli ve kararlı olmalı, zafiyet göstermemeli cesur davranmalıdır.
Bu şartları bünyesinde toplayan bir kimse bulunmazsa o zaman farklı özelliklere sahip farklı insanlar aralarında istişare ile uyumlu olarak hep birlikte şehrin en üst yöneticileri olmalılar.
Erdemli şehirde; hikmet, yönetim anlayışının bir parçası olmaktan uzaklaşırsa, diğer şartlar oluşsa dahi, şehir erdemli yönetimden yoksun kalmış olur. Şehri yöneten kişi, erdemli başkan değilse şehir zaman içinde kargaşa, huzursuzluk, düzensizlik ve anarşi ile yıkılma tehlikesine maruz kalır. Erdemli şehrin yöneticisinin nihai amacı, kendisine ve halkına gerçek mutluluğu vermektir. Onun, mutluluk bakımından şehir halkının en mükemmeli olması bir zarurettir. Çünkü şehir halkının mutluluğunun sebebi, erdemli yöneticidir.
Mahalli seçimlerin yaklaştığı, hazırlıkların hızlandığı bu günlerde yöneticilerde aranacak özellikleri üstat Farabi bizlere sıralamış, tercih biz seçmenlerin. Nasıl idare edilmek istiyorsak seçimimizi ona göre yapacağız. Erdemli şehirde mutlu, huzurlu yaşamak istiyorsak erdemli yöneticiler arar araştırır seçeriz. Arayış zahmetine katlanmadan önümüze konan her neyse evet dersek tercihimizin sonucu başımıza gelecek felaketler karşısında ağlayıp, sızlanmanın hiç faydası yok.
Seçim atmosferinde gaza gelmemeli. Sakin olmalı, basiretli davranmalı. Hissiyatlarımızla değil aklımızla hareket etmeliyiz. Seçimimizin sadece bugünün yaşamına değil bizden sonraki nesillerin geleceğine de tesir edeceğini hesaba katmalıyız.
Allah kolaylık versin. Hayırlısını isteyelim hayırlısı olsun.
Hoşça kalın. Sağlıcakla kalın.
____________________________
Yararlanılan kaynaklar. (Farabi, FusulU'l-Medeııt, 51-52.) (ideal Devlet) (Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Yıl: 2013/2, Sayı: 31ERDEMLİ ŞEHİR VE HİKMETLİ BİLGİ İLİŞKİSİ∗ Mehmet ÖNAL∗)