Sünnete Uygun Kabir Ziyareti
Sünnete uygun olarak kabir ziyareti yapmak isteyen kimse, önce evinde abdest alıp (vakti kerahat değilse) iki rekât namaz kılar. Her rekâtında bir fatiha, bir ayet-el kürsi ve üç İhlâs okur. Namazdan sonra hâsıl olan sevabı, ziyaretini düşündüğü ölülerin ruhlarına bağışlar. Böylece o namaz ve okunan Kur'an, ölü için kabirde bir nur, okuyan için de sevap olur.
Namazdan sonra dünya işleriyle meşgul olmaksızın evinden çıkar, yolda zikir ve ahireti, hesabı, cennet ve cehennemi düşünür.
Kabristana gelince önce kıbleye yönelir, ziyaret etmek istediği ölünün başucuna gelmeden kabir ehline selam verir. Selamın usulü şöyledir; "Selamün aleyküm ya ehlel kubur ve inna inşaallahü biküm lahikun" Yani "Ey kabir ehli selamün aleyküm inşaallah biz de buraya gelip size kavuşacağız. Allah'ın rahmeti, mağfireti sizin üzerinize olsun." der.
Sonra asıl ziyaret edeceği kabre giderken, kabirlere basmadan ve meyyitin çürüdüğü, yanaklarının, dudaklarının döküldüğü, ağzından pis sular aktığı, karnının şişip patladığı, içine kurtların böceklerin dolduğu düşünülerek kabrin başucuna varır, yüzünü kabre, arkasını kıbleye vererek ona da ayrıca selam verir ve bu şekilde oturup Kur'an'dan; Fatiha, Amenerrasulü, Yasin, Tebareke, Tekasür surelerinden kolayına geleni okur. Sonra İhlâs suresini 3-7-11 defa okur, Kuleuzüleri bitirir ve okuduklarım ölülerin ruhuna, kabir sahibine ve kabristanda bulunanların ruhlarına bağışlar. Onlar için dua eder.
Kabirlere, türbelere el yüz sürülmez, onlardan herhangi bir şey istenmez. Ancak, "Ya Rabbü. Şu mübarek kulun hürmetine hastama şifa ver" gibi dualar yapılabilir.
"Bir kimse tanıdığının kabrinden geçerken selam verirse, meyyit bunu tanır ve selamına cevap verir." buyurulmuştur.
"Bir kimse kabristandan geçerken onbir kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere bağışlarsa, okuyana ölüler adedince sevap verilir."(Hadis-i şerif)
Ahmed Bin Hanbel (ra) buyurur ki;"Kabristana girince; Fatiha, İhlâs ve Kuleuzüleri okuyunuz, sevabını ölülere bağışlayınız sevabı hepsine ulaşır." (Celal Yıldırım Fıkhi
Hindiye'den veBirgivi'nin Eftalu'l Müslimin kitabından; Zuhayli)
Ölüm hadisesi esasen bir alemden başka bir aleme geçiş demektir. Bu anlamda ölüm yok olmak değildir, ölüm sadece ruhun bedenden ayrılmasıdır. Kelamcılarm cumhuruna göre, ruh suyun yaş ağaca nüfuz etmesi gibi bedenle iç içe olan latif bir varlıktır. Ehli sünnete göre ruh bakidir, yok olmaz.
Ölümden Sonraki Haller:
ı-Şehitler yalnız ruh ile değil, cesedi hayat ile yerler ve içerler. Bu yeme içme ikram içindir, ihtiyaçtan dolayı değildir.
2-Ölüler ziyeretçilerini tanırlar ve seslerini işitirler selamlarını alırlar. Denildi ki bu durum Cuma gününe, ondan önceki ve ondan sonraki güne mahsustur.
Ziyaretçi ister kabir başında, ister yakınında veya uzağında, kabristan kenarında dursun farketmez.
3-Ölüler birbirlerini ziyaret ederler, mekânları birbirinden uzak olsa bile. Ancak azap görmekte olanlar hapiste oldukları için onlar birbirlerini ziyaret edemezler.
4-Ziyaretçilerini tanırlar ve ferahlanırlar ziyarete gelmeyen yakınlarına darılırlar, onların ruhları dirilerin evlerine gelirler ve işledikleri amellerinden haberdar olup iyi işlerine sevinirler, kötü işlerinden üzüntü duyarlar.
5-Ruhlar serbesttirler, diledikleri yerlere giderler hatta müminlerin ruhları cennette, kâfirlerin ruhları da cehennemdedir denilmiştir. Yine denildi ki; şehitlerin ruhları cennettedir, müminlerin umumunun ruhları kabirlerin çevrelerindedir. Yine denildi ki Enbiyanın ruhları âlâyı illiyindedir. Şehitlerin ruhları ise yeşil kuşların kursaklarında olup cennette diledikleri yerlerde dolaşırlar.
6-Bazen dirilerin amelleri onlara arz olunur, bazen de kendilerinden sonra ölen kimselerden haber almak suretiyle olur. Amellerin Perşembe ve pazartesi gününde nebilere, baba ve analara arzı hakkında haberler varid olmuştur. Böylece onlar haseneler ile sevinirler, kötülük ve günahlarla hüzünlenir, kederlenirler.
7-Müminlerin küçük çocukları, ahirette evleneceklerdir. Bekâr olarak ölen kızların durumu gibi. Kafirlerin çocukları hakkında farklı farklı görüşler varsa da, İmam Nevevinin tercihine göre onlar da Cennete gireceklerdir, (zübdetül Buhari 206)
8-Ölenler işledikleri günahlar sebebiyle azap görürler, namazı terketmek günahı gibi. Meğerki Allah affetmiş ola.
(Berika 2/10)
Yorumlar
Kalan Karakter: