Kaza Namazları Nasıl Kılınır?
Kaza namazları üç ana kerahat vakti (gün doğarken, tepede iken, gün batarken) dışında her vakit kılınabilir. Kazaya başlarken bir ezan ve her vakit için birer kamet getirilmesi sünnettir. Ancak bir kavle göre birkaç vakit kılınacak kazalar için, bir kametin yeterli olacağıda Diyanet İlmihalinde belirtiliyor.
Sünnetler kaza edilmez. Ancak güneş doğduktan sonraya kalan sabah namazı, öğleden bir saat öncesine kadar sünnetiyle beraber kaza edilir. Niyetine gelince: "Niyet ettim vaktinde kılamadığım bugünkü sabah namazının sünnetini... farzını kılmaya" diyerek kılınır. Öğle namazının sünnetini kılamadan imama uyan kişi, farzdan sonra ilk sünneti kaza eder. Cumanın ilk sünnetide böyledir. Öğlenin ilk sünnetini iki rekat kılıp, imama uyan kişi farzdan sonra dört rekat olarak kılar. Yine bozulan nafilenin kazası da gerekir. Diğer vakit kazaları için "Niyet ettim en evvel veya en son kazaya kalan... namazını kılmaya" niyetiyle kılınır ve namazdan sonra da "Ya Rabbi vaktinde eda edemediğim için günahkarım, benim bu günahımı da bağışla. Sen bağışlayıcısın, bağışlamayı seversin" diye tevbe ve istiğfar edilmelidir.
Farz Namazların Eksikliği Nafilelerle Tamamlanacağına Dair Hadis-i Şerif: Kul kıyamet günü hesaba çekildiğinde önce, kulun namazlarına bakılır. Noksanı varsa nafileleriyle tamamlanır mealindeki hadis-i şerifi bazıları kılamadığı namazların nafilelerle tamamlanacağı yorumunu yapmışlardır. Bu yorum, zaruret sebebiyle kazaya kalan namazları ödeyemeden ahirete gidenler hakkındadır. Keyfi kılınmamış namazlar için ödeme imkanı olduğu halde kılmamışlar için değildir. Zira günlük namazlar farz ve vitr ile yirmi rekâttır. Bir bu kadar da sünnetler vardır. Kılınmamış olanlar nafilelerle kapatılacağına göre kaza namazlarından söz edilmesi fazladan değil midir? Bu görüş, İlim açısından da nafilelerin teşrii açısından da doğru görülmemektedir.
Nafilelerin farzlardaki noksanlıkları tamamlaması konusunda Şürünbilali Dürer Haşiyesinde :"Nafile ibadet farzlarda yapılan noksanlığı tamamlamak için meşru olmuştur. Zira kulun derecesi ne kadar yükselirse yükselsin hata ve kusurdan hali değildir. Hatta bir kimse farzı hiç kusursuz kılabilse sünnetleri terk ettiği için sorumlu olmaz, " denilmiştir. (Bulugul Meram 2/1)
Farzlardan sonra kılman sünnetlerin teşrii sebebi, farz namazlardaki noksanları tamamlamaktır. Yani ahirette unutmak gibi özürler sebebiyle kılmamamış farz namazların yerine geçerler. Diğer bir hikmetide şeytanın tamamı kırmak için meşru olmuştur. (ZuhayK 2/174)
"Sizden biriniz namazının farz veya vaciblerinden noksan ederse Cenab-ı Hak, namazın sünnet ve nafilelerinden O noksanı tamamlar."(Ramuzdan H. C.Eğretli 45)
Farzlardaki noksanlıkların nafilelerle tamamlanacağı yorumu çoğunluğun görüşü olduğunu anlamış oluyoruz. Hatta bunu takviye eder mahiyette İmamı Şarani Tenbihül Muterrin kitabı 123. sayfasında der ki:
"Melekler Allah'a olan edeplerinden dolayı kulun ibadetinin, noksanını nafilelerinden ikmal etmedikçe Allah'a arz etmezler."
Prof. Faruk Beşer hocaefendi "Çağdaş Fetvalar" kitabında konuyu detaylı bir şekilde izah ettikten sonra der ki:
"Hanefiler için fetva, sünnet ve revatibin de kılınması yönündedir. Ancak mesele hakkında Hanefi mezhebinden İbn-i Nüceym gibilerin, Şafii görüşüne meyi etmeleri de hesaba katılarak kırkından sonra namaza başlamış birilerinin üzerinde çok fazla kaza namazı varsa, sünnet yerine terk ettiği kazalarını kılmaları daha uygundur, "denilebilir.
(Çağ. Fet. 106-107)
Hulasa; Kitabımızdaki bölümlerde kılınması veya oruç tutulması tavsiye edilen ibadetleri kazası olanların kaza niyetiyle o miktar namaz kılmaları veya oruç tutmaları daha yerinde bir davranış olmakla beraber ayrıca, o vakitte yapılması istenen nafilenin de ecri alınmış olur.
(Devamı Var)
Yorumlar
Kalan Karakter: