TEMBELLİĞE KISA BİR MOLA

Çoğu işe başlamadan önce hep üşenip, erteleriz. Üniversite sınavına veya lise giriş sınavına hazırlanan öğrenciler ders çalışmayı ertelerken yetişkinler çeşitli pek çok şeyi erteleyebilir. Peki bunun sebebi ne olabilir? Bu bir kişilik özelliği midir, yoksa altında başka sebepler yatıyor olabilir mi?
En genel anlamda konuşmamız gerekirse aslında ertelemek, üşenmek bunlar bize atalarımızdan kalan miraslar. İlk insanlar enerjilerinin kendilerine ne zaman lazım olacaklarını bilemedikleri için enerji tasarrufu yaparak hareket ederlermiş. Yani önemli ve acil olan şeyleri yapıp geri kalanları erteleyerek yaşarlarmış. Bilim adamları insanların bir şeyleri ertelemesinin veya üşenmesinin buna bağlı olabileceğini savunuyorlar ancak tek sebep bu olabilir mi? Tabi ki hayır!
Stres, endişe hatta depresyon bile yapılması gereken görevleri ertelememize sebep olabilir. Derslerine çalışmayan bir öğrencinin davranışlarının altında başarısızlık korkusu yatıyor olabilir. Nasıl mı? Çalıştım ama başaramadım demektense başaramadım çünkü çalışmamıştım demek öğrenciler için daha kolaydır.
Üşenmek içerisinde isteksizliği barındırır. Bu yazıyı okurken belki bazılarınızın aklına üşendiği, ertelediği şeyler gelmiştir. Ancak şu klişe sözü unutmamak gerekir “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” Eğer yapmanız gereken bir iş size dağlar kadar büyük geliyorsa parçalara bölerek o işi fethedin. Mesela yine öğrencilerden örnek verirsek “bugün sadece 30 soru çözeceğim” hem amaca yönelik hem de ulaşması kolay bir hedeftir. Her gün 30 soru çözen bir öğrenci 100 günde 3000 soru çözmüş olacaktır. Bu örneği kendi hayatınıza da entegre edebilirsiniz. Bir işin zorluğunun veya büyüklüğünün sizi yıldırmasına izin vermeyin. Unutmayın hayal edebildiğiniz her şeye gücünüz yeter.