Uzun bir zaman önce Antalya’da gazetecilik yaparken Sabah Gazetesinin bürokrasi, siyaset ve Eğitim muhabirliği yaparken haftanın belli günlerinde üniversiteye gidip hocalarla görüşürdüm.
Büyük şehirlerde gazetecilikte branş muhabirliği var.
Polis adliye, ekonomi, siyaset, bürokrasi, Belediye, spor gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış muhabirler olur.
Afyonkarahisar’da böyle bir durum olması beklenemez.
Burada bulduğun bir muhabirden her alanda hizmet vermesi bekleniyor.
Birkaç ay önce Afyonkarahisar’da yeni bir basın derneği kuruldu.
Afyonkarahisar’ın en kıdemli gazetecilerinden olan Ahmet Sarlık’ın kurucu başkan olduğu Anadolu Basın Birliği Afyonkarahisar Şubesi olarak geçici AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak’ı ziyarete gittik.
Bazen kulağımıza, Hukuk Profesörü olan bir adan Sağlık Bilimleri Üniversitesine nasıl rektör olarak atanır?
Bazıları geçici olarak gelse de kesin torpilli kalıcı rektör olur.
Prof. Dr. Nurullah Okumuş’da böyle gelmişti.
Önce geçici sonra kalıcı olur diye şehir gündemini bir hayli meşgul ediyordu.
Rektörlük koridorundan ilerlerken Özel Kalem karşıladı. Özel kaleme girdiğimizde ise Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak karşımıza çıktı.
Biraz şok yaşadım, normalde rektör odasında oturur, ziyaretçiler beş on dakika bekletilir, sonra rektörün odasına girersiniz.
Rektör hoca koltuğundan kalkar masanın yanında sizi karşılar.
Kemal hoca böyle yapmadı.
Bizi karşıladıktan sonra masanın arkasına gidip makama kurulmadı, bizimle birlikte ön koltuklarda oturup sohbete başladı.
Ya hocam bu hiç oldu mu şimdi.
Bari geçip makam koltuğunuza otursaydınız, şöyle birazda geriye doğru kaykılmak varken.
Neyse hoca karşımıza değil yanımıza oturdu.
Hoşbeş tanıştıktan sonra, bizimkiler, ‘Hocam inşallah kalıcı olursunuz?” dedi.
Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak, “Benim öyle bir planım, niyetim yok istememde.
Ben bürokrasiyi sevmiyorum özgür olmak, ders vermek, öğrencilerle bir arada olmak, yazmak çizmek istiyorum.
Rektörlük bana göre bir şey değil.
Öyle bir niyetim olsaydı Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde de vekaleten Rektörlük yaptım orada kalırdım.
Benim Ankara’da YÖK’de görevlerim var.
Şu anda benim yerime buradan bir arkadaş olsaydı buradaki rektörlük yarışı adil bir yarış olmazdı.
Benim gibi dışarıdan birinin olması bu sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlar.
Şu anda YÖK’te rektör adaylık süreçleri tamamlandı ve 15 arkadaşımız rektör olmak için müracaatta bulundu.
Bildiğiniz gibi rektör atamasını Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan atıyor.
Bu 15 arkadaşımız arasında gerekli inceleme ve araştırmalar yapıldıktan sonra sanırım bir ay sonra yeni rektör atanmış olur.
Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak, “Buraya geldikten sonra beni en çok etkileyen şeylerden birisi birçok yer ve bina Afyonkarahisarlı hayırsever iş adamları tarafından yapılmış.
Böyle bir durum birçok ilde maalesef yok.
Afyonkarahisar bu bakımdan çok şanslı, başka birçok beğendiğim olay ise İl Sağlık Müdür, Devlet Hastanesi Başhekimi ve Üniversite Başhekimi çok iyi koordineli çalışıyor.
Kendi aralarında kurdukları iletişim hattıyla haberleşip birçok konuyu anında çözüm buluyorlar.
Her ne kadar devlet hastanesi ve üniversite hastanesi kamu hastanesi olsa da yinede kendi aralarında bir rekabet olur, burada tam tersi dayanışma var bu örnek bir çalışma.
Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak ile bir çok konuda sohbet etme imkanımız oldu.
Şimdilik daha öncelikli konuları gündeme alıp geri kalanları başka bir zamana bırakalım.
AFSÜ Rektörlüğü için 15 Rektör adayı müracaatta bulunmuş.
Müracaat etme süresi dolmuş.
Bir ay içinde yeni rektör atanacak.
Ben rektör olmayı düşünmüyorum, istemiyorum, öyle bir olanım yok.
Afyonkarahisarlı hayırseverlere hayran kaldım öne çıkan konulardı.
Ve vedalaşırken de yine rektör bey asansöre kadar yolcu etti.
Bu da Rektör Prof. Dr. Kemal Şenocak’ın inanılmaz bir iletişim ve halkla ilişkiler uzmanı olduğunu gösteriyor.
Bazıları gibi gücünü ve karizmasını koltuktan alan bir yapısı olmadığını gösteriyor.
Kibar, saygılı, samimi bir insan.
İnsan ister istemez keşke bu adam rektör olarak kalsa diyesi geliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: