Ey Oğlum, Takvâyı kendin için âhiret sermayesi edin; çünkü takvâ, mal ve mülk ile olmayan bir ticârettir.
Ey Oğlum, Cenâzede hazır bulun, düğüne gitme; çünkü cenâze sana âhireti hatırlatır. Düğün ise, senin dünyâya karşı meylini artırır. "Ey Oğlum, Horoz senden daha akıllı olmasın. O horoz- her sabah zikir ve tesbîh ediyor, sen ise uyuyorsun."Ey Oğlum, Tevbeyi geciktirme; çünkü ölüm ansızın gelip yakalar."Ey Oğlum, Ben hayatta, sustuğuma hiç pişmân olmadım, sükût etmekten pişmân olmazsın, söz gümüş ise sükût altındır.
Ey Oğlum, Âlimlerin meclislerinde bulun. Hikmet sâhiplerinin Allah adamlarının, Allah dostlarının- sohbetinde bulun. Bahar yağmuruyla yeryüzünü yeşillendiren Allah,Teâlâ, âlimlerin meclisindeki hikmet nûru ile de mü`minlerin kalbini aydınlatır. Yalan söyleyenin yüzünün nûru gider, kötü huylu olan kimsenin gam ve kederi çoğalır.
Anlayışsız kimseye bir meseleyi anlatmaktan bir kayayı oynatmak daha kolaydır."Ey Oğlum, Câhili bir yere elçi olarak gönderme. Eğer, akıllı ve hikmet sâhibi birini bulamazsan kendin git.
Ey Oğlum, Allah Teâlâ`yı anan -hatırlayan- insanlar görürsen, onlarla otur. Âlim olsan da ilminin faydasını görürsün ve ilmin artar, ilmin yoksa sana öğretirler. "Ey Oğlum, Allah Teâlâ`nın isminin zikredilmediği meclise rastlarsan, orada oturma.
Sen âlim olsan da, ilmin sana fayda vermez. Onlarla bulunman sebebiyle Allah Teâlâ`nın gazâbı sana isâbet eder." Ey Oğlum, Dünyâ derin deniz gibidir, çok insanlar onda boğulmuştur.
Takvâ gemin, îmân yükün, tevekkül hâkim olsun. Umulur ki kurtulursun. Ey Oğlum, Ben nice ağır yükler taşıdım, kötü komşudan ağırını görmedim. Nice acılar tattım, fakat fakirlik kadar acı bir şey tatmadım.
Ey Oğlum, Bilmediğin şeyi tam öğren, bir kişiyle kardeşlik-dostluk- kurmak istediğin zaman önce onu öfkelendir-gazâblandır- eğer kızgınlığı ânında sana adâletle davranırsa, ona yaklaş, yoksa ondan sakın. Ey Oğlum dilini, Allâhümmağfirlî demeye alıştır; çünkü Allah Teâlâ`nın reddetmeyeceği saatler vardır, Ey Oğlum borçlu olmaktan sakın çünkü gündüz zillet içinde, gece gam ve keder içinde olursun,Ey Oğlum Kötü huylardan, gönül dağınıklığından sakın, sabırsız olma. Yoksa arkadaş bulamazsın, İşini severek yap, Sıkıntılara katlan, tüm insanlara karşı iyi huylu ol, Ey Oğlum, Allâh`ın kazâsına râzı ol, Allâh`ın sana verdiği rızka kanaat et.
Ey Oğlum, Helâl lokma ye İşlerinde âlimlere danış. Ey Oğlum bir hatâ işlediğinde hemen tevbe et ve sadaka ver. Ey Oğlum, Merhâmet edene merhâmet olunur, sükût eden selâmete erer, hayır söyleyen kâr eder, kötü konuşan günahkâr olur. Diline hâkim olmayan pişmân olur. Ey Oğlum!Yalandan çok sakın çünkü yalan dînini bozar, insanlar arasında mürüvvetini azaltır. Lokman (a.s.) Lokman sûresi`nin 16.âyet-i celîlesinde buyurulduğu üzere, oğluna:
Ey Oğlum yapılan iyi veya kötü iş bir hardar tânesi kadar olsa da, bir kaya içinde yâhut göklerde veya yerin dibinde gözlense,Allah Teâlâ o işi huzûruna getirir ve onu senden sorar; çünkü Allah Teâlâ, gizli âşikâr her şeye muttalî, Latîf ve Habîr`dir buyurdu. Yine nasîhatına devâmla: "Ey Oğlum! Namazı dosdoğru kıl, şartlarına,rükünlerine,edeblerine, riâyet ederek kıl; çünkü namaz dînin direğidir. Namaz Allah Teâlâ`ya münâcâattır. Dînin hayır ve iyilik olarak bildirdiği bütün husûsları emret. El ile, dil ile ve kalb ile gücün yettiği kadar insanları kötülükten sakındır.
İbadetlerinde ve insanlara nasîhat ve tebliğlerin esnâsında karşılaşacağın güçlük ve musibetlere sabret. İnsanlara iyilikleri emir ve nasîhat edip kendini unutma. Yoksa mum gibi olursun. Mum,insanları aydınlatır, fakat kendini yakıp eritir. Ey Oğlum yeryüzünde, insanlara karşı kibirlenerek yürüme, Allah Teâlâ`nın verdiği nîmetin sâdece sana âit olduğunu zannederek insanlara mağrûr olma.