![]() |
ÖRNEK İNSANDAN ÖRNEKLER-8-
MUHAMMED’ÜL EMİNDİ 0.
KÂBENİN TAMİRİ-8-
Peygamberimiz Hz Muhammed (Sallallahu aleyhi Vesellem ) henüz Peygamber değildi. 30 yaş civarında idi
Kâbe’nin tamiri gerekiyordu. Yağan yağmur ve sel suları ile, Kâbe’nin duvarları ve tavanı oldukça yıpranmıştı. Kâbe’nin duvarları ve tabanı iyi bir bakım istiyordu. Tamirat acil idi.
Mekke’nin ileri gelenlerince, Kâbe’nin yeniden daha sağlam bir şekilde , yapılması kararlaştırıldı.
Miladi 600'lu yılların başlarında Hz. Muhammed 30 yaşlarında iken, Rum tüccarların gemisi, Kızıldeniz’de Cidde yakınlarında kazaya uğramıştı. Mekkeliler, geminin kerestelerinin tahtalarının dahil olmak üzere, her şeyin satılacağını duydular.
Kureyşliler bunu duyunca, bu geminin kerestelerini Kâbe’nin inşaatında kullanmak üzere, Velid bin Muğire ’yi bir heyetle gönderdiler.
Keresteler alınıp Kâbe’ye getirildi ve Kâbe’nin inşasına başlandı. Malzeme yeterli olmayınca hatim bölümü dışta kaldı.
Kâbe Hz Adem, Hz İbrahim ve Hz İsmail’den miras kaldığı şekli bozulmadan, hatim dışta kalarak, tekrar yapımına başlandı.
Kureyşliler (Mekkeliler) her aileden bir bölümü hisse almıştı. Her aile Kabe’nin inşaatında çalışmış oluyordu. Sıra Hacerül Esvet taşını yerine koymaya gelmişti.
Hacerül Esvet taşını...
“Sen yerine koyacaksın, ben koyacağım. Ben şerefliyim, hayır ben daha şerefliyim. Bu şeref benim. Bu, benim kabileme ait şeref olacak.” Münakaşaları başladı. Kılıçlar çekildi eller kana bulandı bulanacaktı.
Bu tartışma büyüyünce Kureyş'in en yaşlısı, olan Ebu Umeyye bin Muğire¹ Şöyle bir teklifte bulundu.
“Durun yarın sabah, Safâ Kapısından kim önce girerse, o nu hakem tayin edelim. O’ nun sözüne uyalım önerisinde bulundu.
Bu teklif uygun görülmüştü.
Kureyş’liler oradan ayrılmadan sabahladılar.
Birde baksalar ki!!!.
Hepsinin çok sevdiği güvendiği dürüst Muhammed (S.A V) geliyor, Muhammed’ül Emin geliyordu.
Hepsi sevindiler, mutlu oldular, durumu anlatılar.
Peygamberimizdeki adalete bakınız! Henüz 30 yaş civarında ve peygamber de değil, O.
Bir yaygı istedi. Bu yaygıyı, Hacerül Esvet taşının yanına, altına yaydı. Hacer’ül Esvet’i yaygıya (veya cübbesine) koyarak; “Haydin hep beraber tutun kaldırın." dedi.
Bu günkü yerine kadar hepsi kaldırdılar. Hz. Muhammed (S.A.V) Hacer’ül Evsedi alıp bu günkü yerine koydu. Böylece, kan dökülmesi engellenmiş oldu.
Şu adalet ve asalete bakınız. Kan dökülmeden her kabileden, soydan bir kişi tutarak, kan dökülmesi önlendi. Muhteşem değilmi?
Selat ve Selam Hz. Muhammed ve Ehlinin üzerine olsun amin.
Kaynak: A. Hikmet Berki-Osman Keskioğlu,.Hz. Muhammed ve Hayatı,.D İ. B yayınları, Ankara, 2010,s,52.
Yorumlar
Kalan Karakter: