(.. Ağustos 1913)
Şahanoğlu (İbrahim) harmana hazırlık olan, ekinleri biçme döneminde iken (Arpa-buğday biçilme dönemi) tarlada tırpanla yakınlarıyla, ekin biçmektedir.
Büyük dedem Şahanoğlu, ... Ağustos 1913 de Osmanlı askerlerinin, Balkan Savaşlarında bozulduğunu, geri çekildiğini, dağıldığını manen hisseder, bozgunu fark eder, görür...
Morali çok bozulur, sıkıntılı hareketler başlar. Yaş 75/76 civarıdır. Tırpanla ekin biçerken Türk askerinin dağıldığına üzülen, morali bozulan Şahanoğlu dayanamaz, sabredemez. Elindeki tırpan la, haykıra haykıra, kan ter içeresinde, tırpanı var gücü ile ekinlere sallayarak...
—Ya Allah
—Ya Bismillah
—Ya Hay
—Ya Kayyum
—Allahu Ekber.....
Nidaları ile, sözde ekin biçmeye, kan ter içerisinde hızla ekine girer...
—Ya Allah
—Ya Bismillah
—Allahu Ekber
Diye bağıra bağıra tırpanla ekini biçmeye devam eder.
Çevredekiler, Şahanoğlunun yakınları ve ailesinin dışındaki, Şahanoğlunun manevi durumunun farkında olan komşular, bu durumu tarih ve vakti (mesela....Ağustos 1913 Pazartesi ikindiye doğru diye ) kayıt altına alırlar, aralarında konuşurlar.
Bu olayı, durumu anlayamayan köylüler şaşkın şaşkın, ne oluyor, diye, Şahanoğlunun tırpan sallamasına hayretle bakakalırlar.
Bir, iki saat sonra Şahanoğlu (İbrahim) sakinler. Tırpanı, ekinin ortasına bayrak direği gibi, tarlaya saplar. O günkü büyük cep mendili olan, peşkiri (çevre denilen mendil) cebinden çıkarır. Tarlaya diktiği tırpana, bayrak misal bağlar ve....
—Şükür Yarabbi, der.
Durum Anbanaz’da (Beyyazı’da) böyle iken, olay yerinde Balkan Savaşında nasıldı.
Şahanoğlu’nun Tayy-ı zaman, Tayy-ı mekân olayı, nasıl oldu, nasıl öğrenildi, nasıl köyde ve Afyonda yayıldı, duyuldu. Dilden dile nasıl anlatılır hale geldi...
.....Ağustos 1913 de, adı geçen Balkan Savaşı’nda, Merkez Çıkrık köyünden iki Osmanlı askeri de, bozulup geri çekilen Türk ordusunda, Türk birliğinde, bu bölükte veya alayda savaşmaktadırlar. Şahanoğlunu önceden biliyor ve tanıyorlar. Kerametleri çevre köyler ve şehir merkezinde dilden dile anlatılmaktadır. Şahanoğlu hayatının son zamanlarında olup, yaş 75-76 yaş civarında...
Balkan savaşlarında, bu iki Çıkrıklı askerler, Türk askerinin bozulup geri çekildiklerinde, yakın komşu köyden, hemşehrileri 75-76 yaşlarındaki Şahanoğlu’nun, tırpanla düşman ordusuna, askerine hücum edip düşmanı, kan ter içerisinde biçtiğini, düşmanı dağıttığını görünce, bu iki merkez Çıkrık köylü asker cesaretle geri döner. Şahanoğlu ile hücuma geçerler. Bu iki Çıkrık köylü askerin olağanüstü, savaştıklarını komutanları ve arkadaşları da görünce, onlar da geri dönerek, Türk askeri, hücuma, atağa geçer. Düşmanı bozguna uğratırlar ve Şahanoğlu savaş alanına (tarlada olduğu gibi) tırpanı bayrak direği gibi saplar. Peşkiri, mendili bayrak misali tırpana bağlar ve ‘’Şükür Ya Rabbi’’ der.
Bu iki çıkrıklı iki asker, savaş alanında büyük dedem Şahanoğlunun elini öpmek isterler. Fakat Şahanoğlu gözlerden kaybolmuş. Bu iki Merkez Çıkrık köylü asker de, Şahanoğlunu göremeyince, bu olağan üstü durumu, (Tayy-ı zaman Tayy-ı Mekan olayını) kendi aralarında kayıt altına alırlar. Bu gün günlerden ne (Mesela .... Ağustos 1913 Pazartesi ikindiye doğru gibi...)
Balkan savaşlarında, Osmanlı askerleri o birlikte galip gelince, olağanüstü gayret gösterdiler diye, bu iki Çıkrıklı askeri komutanları, .... gün izinli olarak, ödüllendirir. Memleketine Afyon’a izinli gönderilirler.
Bu iki asker, Çıkrık köyüne gitmek için, Anbanaz’ın içinden geçmek zorundalar. Anbanaz’a (Beyyazı) gelince, köy merkezine, (o yıllarda tek cami) camiye doğru gelip, Şahanoğlu ile görüşmek isterler ve komşulara sorarlar.
Anbanaz’lılara...
—Biz Balkan Savaşlarından geliyoruz, Çıkrık köyündeniz. Balkan Savaşında ..... gün kadar önce ( .... Ağustos1913) Türk askeri, bizim bölük bozuldu, dağıldık, geri çekiliyorduk. Birde baktık ki, Şahanoğlu, elinde tırpanla, düşmana daldı, hücum etti. Düşmanı ekin biçer gibi biçiyordu. Önce, biz ikimiz, Şahanoğlu’nun elinde tırpanla düşmana hücum ettiğini görünce, Şahanoğlundan cesaret alarak biz de geri dönüp, hücuma geçtik. Sonra komutanımız ve arkadaşlarımız da geri döndü. Düşmana karşı hucuma geçtik. Düşmanı vura kıra durma dağan ettik, kovaladık derler...
Sonra da, Şahanoğlu savaş alanına tırpanını sapladı , peşkir denilen mendili bayrak misali tırpana bağladı, ‘’Şükür Yarabbi’’ diye de, söyledi diye anlatırlar.
Kayıt altına alan Anbanaz’lılar...
—Ne zaman oldu bu olay, kaydınız varmı, derler..
Çıkrıklılar yazdıkları kağıdı çıkarırlar...
—Falan gün, ikindiye doğru, derler.
Çıkrıklılarla - Anbanaz’ lıların tuttukları, tarih ve zaman kaydı ve tarladaki olayla bire bir örtüşmüş, bire bir aynı...
Sonra Anbanaz’lılar Şahanoğlunun köy odasına yeni geçtiğini söyler ve Oda’yı gösterirler.
Şahanoğlunu bulurlar, ellerini öpmek isterler. Büyük Dedem Şahinoğlu’na, tırpanla düşmana karşı, kahramanca savaştığını anlatırlar.
Şahanoğlu ser verip sır vermez. ‘’Yaa öğlemi’’ der geçiştirir. Ser verip sır vermemeye çalışır, çalışır da....
Bu olay çabucak, Anbanaz’lılar tarafından duyulur, dilden dile anlatılır...
Çıkrık köylü bu iki asker, bu olayı köylerinde de anlatır. Anbanaz ve Çıkrık köyünde, şehirde anlatıla anlatıla, dilden dile yayılır ve günümüze kadar ulaşır.
Şahanoğlu bu iki askeri misafir eder, yemek ikram eder. Çıkrıklı askerler, Şahanoğluna teşekkür eder.
Sonra da Şahanoğlu misafirlerini, Çıkrığa, köylerine uğurlar.
Bu olay bizlere dedelerimiz, babalarımız dan tarafından anlatıla anlatıla gelmiştir.
Aynı zamanda, çevre köyler ve Afyon’da, ilgi duyanlarca da bilinmektedir. Bazı Afyon evliyaları Kitaplarında, yazar ve araştırmacılar tarafından da, ulaşabildikleri kadarı ile bazı kerametleri anlatılmaktadır.
Örneğin. A Fikri Yazıcıoğlu’nun Afyon evliyaları Kitabında, Mehmet Gündoğan’ın, Afyon Karahisar Evliyaları ve Alimleri, Kitabında bazı bölümlerin de, kerametlerinden bir miktar bahsetmektedir.
Not; Bu konunun daha iyi anlaşılması için, Tayy-ı Zaman ve Tayy-ı Mekân konusunun tekrar okunması faydalı olur.