Arapça "ikişer, ikili" anlamına gelen "mesnâ" kelimesinden türemiştir. Adından da anlaşılacağı gibi, her beyit (ikilik) kendi arasında kafiyelenir (aa, bb, cc...). Bu özellik, divan şiirinin kaside veya gazel gibi diğer nazım biçimlerinden ayrılmasını sağlar; zira bu diğer biçimlerde genellikle tüm beyitler aynı kafiye düzenine sahiptir. Bu esneklik, mesnevinin çok uzun konuları, hikâyeleri ve hatta destanları anlatmaya son derece uygun olmasını sağlamıştır.
Mesneviler genellikle didaktik (öğretici), tasavvufi, ahlaki, destansı veya aşk temalı konuları işlerler. Özellikle halk hikâyeleri ve efsaneleri aktarmak için sıkça kullanılmışlardır.
Mesnevi'nin Özellikleri Nelerdir?
Mesneviyi diğer nazım biçimlerinden ayıran ve ona özgü bir yapı kazandıran bazı temel özellikler şunlardır:
Her Beytin Kendi İçinde Kafiyeli Olması: Mesnevinin en belirgin özelliğidir. Her beyit kendi arasında kafiyelidir (aa, bb, cc, dd...). Bu durum, şaire konu sınırlaması olmaksızın uzun soluklu eserler yazma imkanı sunar.
Aruz Vezninin Kısa Kalıplarının Kullanılması: Mesnevilerde genellikle aruz vezninin kısa ve hareketli kalıpları tercih edilir. Bu, eserin akıcılığını artırır ve uzun metinlerin okunmasını kolaylaştırır.
Konu Bütünlüğü: Mesnevilerde belli bir konu etrafında şekillenen olaylar dizisi veya fikirler bütünü anlatılır. Bu yönüyle modern anlamdaki hikaye veya romanlara benzetilebilir.
Beyit Sayısının Sınırsız Olması: Mesnevilerde beyit sayısına bir sınırlama getirilmez. Konunun gerektirdiği ölçüde uzayabilirler. Binlerce beyitten oluşan mesneviler mevcuttur. Örneğin Mevlana'nın Mesnevi-i Şerif'i 25.000 beyitten fazladır.
Farklı Konuları İşleyebilmesi: Mesnevilerde aşk, din, ahlak, savaş, macera, destan, eleştiri, mizah gibi çok çeşitli konular işlenebilir. Bu geniş konu yelpazesi, mesneviyi edebiyatımızda çok yönlü bir form haline getirmiştir.
Didaktik ve Öğretici Yönü: Özellikle tasavvufi ve ahlaki mesnevilerde didaktik bir amaç güdülür. Okuyucuya öğüt verme, doğru yolu gösterme, dini ve ahlaki bilgileri aktarma önemli bir işlevdir.
Genellikle "Fâilâtün / Fâilâtün / Fâilün" Kalıbının Kullanılması: Aruz kalıpları içinde en sık tercih edilenlerden biridir. Akıcılığı ve hareketliliği sayesinde uzun anlatımlara uygundur.
Giriş (Dibâce) Bölümü: Çoğu mesnevi, Allah'a hamd, Peygamber'e naat (övgü), eserin sunulacağı kişiye methiye ve eserin yazılış amacının açıklandığı bir giriş bölümüyle başlar.
Türk Edebiyatında Önemli Örnekleri: Türk edebiyatında Fuzuli'nin Leyla ve Mecnun'u, Şeyhi'nin Harname'si, Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'i, Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat'ı (Mevlid) gibi pek çok önemli mesnevi bulunmaktadır.
Mesnevi, klasik edebiyatımızın anlatı geleneğini şekillendiren, kökleri derinlere inen ve zengin bir kültürel mirası barındıran müstesna bir nazım biçimidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: