Yerel basının sorunlarını Ankara’ya iletecekler
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Medya Derneğince yürütülen "Yerel Medya Buluşmaları Projesi" kapsamında Afyonkarahisar'daki yerel ve ulusal medya temsilcilerine "çok kanallı yayıncılık" sistemi hakkında bilgi verildi.
Yayınlanma :
01.10.2021 03:28
Güncelleme :
01.10.2021 03:28


Yazılı ve dijital mecra birbirine entegreli çalışması gerekiyor
Programın moderatörlüğünü yapan Medya Derneği Başkanı ve Takvim Gazetesi Köşe Yazarı Ekrem Kızıltaş, önceleri internet çıkınca gazeteciliğin biteceğini, televizyon çıkınca ise radyonun biteceğin söylendiğini ancak bunların gerçekleşmediğini belirterek; "Şuanda dijital medya ile birlikte yazılı basının biteceği önünde değerlendirmeler oluyor. Lakin internet çıktığında da gazeteciliğin biteceği söylenmişti, televizyon çıkınca radyolar bitecek denmişti. Ama insanımız radyosuna da gazetesine de sahip çıktı. İnternetle birlikte e-kitap çıkınca kitap devri kapandı denmişti, ama daha sonra insanlar yeniden basılı kitaba döndü. Şuanda dijital medya hem hız hem de etkileşim saçısından büyük avantajları olan bir mecra. Önemli olan yazılı ve dijital medyanın birbirine entegre çalışması" diye konuştu.
Yerel basın bitmez
Yerel medyanın önemine de değinen Kızıltaş konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim farklı bakış açılarımız var. Hepimiz gazeteciyiz, yerel medyanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yerel Medya’nın İstiklal Savaşı’nda ne kadar büyük önemine sahip olduğunun da farkındayız. Yerel basın bitti, bitiyor şarkısı 90’dan beri söyleniyor. Dijital mecra ağırlık kazandı ama gazeteler de var, mutlaka da olmalıdır.”
Herkes kendini gazeteci olarak nitelendiriyor
Afyon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezer Küçükkurt ise, yerel basının sorunlarını madde madde dile değerlendirdi. Küçükkurt şunları söyledi: “Basın yayın camiasının içinde bulunduğu sorunların en başında gazetecilik mesleğinin bir tanımının olmaması gelmektedir. Bu nedenle herkes kendini gazeteci olarak nitelendirmekte bu durum birçok karmaşayı da beraberinde getirmektedir. Meslek ahlakına ve kurallarına bağlı olmayan birçok kişi bir kamu görevi olan gazetecilik kisvesine bürünerek siyasi, ticari, sosyal ve birçok alanda değişik amaçlara hizmet etmektedir. Sosyal medya ile ilgili olarak yapılması planlanan çalışmalarına basın yayın camiası da dahil edilmelidir. Bu noktada basın yayın camiasının ihmal edildiği izlenimi içerisindeyiz. Belirli şartları yerine getiremeyenlerin bu önemli meslek sıfatı kullanma hakkı ortadan kalkabilir. Bunu söylerken amacımız demokrasi ve ifade özgürlüğünü yaralamak değil mesleki şartları yerine getiren kamu görevinin gereklerini sağlayan gazetecilere kolaylıklar sağlamaktan ibarettir. Bunun için doktor, mali müşavirlik meslekleri gibi oluşturulmuş sistemlerden yararlanılabilir. Gazeteciler cemiyetleri yasal statüyle Baro, Tabip Odası, Muhasebeciler Odası gibi yetkilerle donatılırsa meslek camiası ahilik kurallara çerçevesinde kendi kendinin kontrolü sağlanır. Örneğin yasaya aykırı eden bir gazetecinin meslek ruhsatı kısa süreliğine askıya alınabilir, uzatılabilir ya da tümden iptal edilebilir. Böylece mesleki disiplin ortaya çıkacaktır diye düşünüyoruz.”
Gümrük vergilerinde düzenlemeler yapılsın
“Anadolu’da bulunan yerel medya şirketleri KOBİ kapsamında kredi garanti fonundan ve ya KOSGEP’ten faydalandırılabilir” diye Küçükkurt sözlerini şöyle tamamladı: “Bununla ilgili özel çalışmalar yapılabilir. Reklam ve ilan faturalarına yansıyan KDV oranı ile ilanlardan alınan basın ilan kurumu payı yeniden düzenlenebilir. Yerel radyo ve TV kuruluşlarından RTÜK payı ile frekans bedellerinden düzenlemeye gidilmesi gerekmektedir. TÜRKSAT uydu bedelleri döviz ile değil TL üzerinden olmalıdır. Kamu spotları ücretlendirilmek suretiyle basın yayın kuruşları desteklenebilir. Toplumsal mesaj içeren, ‘maske tak, silahtan uzak dur’ gibi devlet duyuruları ilgili bakanlıklarca resmi ilan olarak nitelendirilebilir. Kamu kurumlarının resmi ilan statüsünde olmayan reklamlarına ayrılan bütçenin neredeyse tamamı İstanbul kaynaklı basın yayın organlarına dağıtılmaktadır. Bu bütçenin yüzde 30’u yerel medyaya ayrılmalı basın ilan kurumu ya da aynı şekilde yetki verilen kurumlarca basın yayın organlarına eşit bir şekilde dağıtılmalıdır. Düşük faizli kredi imkanı sağlanmalıdır. Gazete basımında kullanılan kağıt, kalıp, mürekkep gibi ithal masraf fiyatlarının maliyetlerinin kur artışından etkilenmemesi sağlanmalı gümrük vergileri ilgili düzenlemeler yapılmadır. Çünkü kur artışları ülkemizde son dönemlerde dalgalı durumdadır.” >> Mehmet karakaş
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: