Küçük bir yavrunun gözlerindeki korkuyu konuştuk bütün bir hafta sevgili dostlar. Hangi fotoğraftan bahsettiğimi sanırım hepiniz anladınız. Yunanistan’a kaçak yollardan geçmeye çalışan Suriyeli ailelerin botlarla karşıya geçme çabalarının neticesinde yaşanan içler acısı görüntüleri hepimiz dehşet içinde izledik.

Bir çift masum göz bize neler mi anlattı? Doğduğum yeri ben seçmedim; annemi babamı da. Yaşanan savaşlara ben sebep olmadım. İstediğim sizin çocuklarınız için dilediğinizden daha fazlası değil ki! Sıcak bir yatakta uyanıp annemin şefkatli kollarında dalayım uykuya; boğazın serin suları yerine. Karnım doyacak mı diye düşünmek için çok küçüğüm daha. Annemin gözlerindeki çaresizliğe şahit olup erkenden büyümek istemiyorum. Bir oyuncağım olsun; taştan, topraktan ya da basit bir plastik parçasından. Neden olduğu değil ki önemli olan; özgürce oynayabilmek mesele.

Benden yaşça büyüktü mesela yaşa abi derdim ona ve seslenirdim; Bu dünyaya ben de fazlaymışım! Aylan abi bekle beni…
“Vatan” nedir ben de bileyim; ait olmak, bir olmak, ortak bir kadere sahip olmak benim de hakkım değil mi?
Vatan mukaddes diyorsunuz. Uğruna can verilirmiş hani hiç çekinmeden; ama ben daha çok küçüğüm, toprak kabul etmez ki beni!
Ne kadar da güzel söylemiş bir büyüğüm; “çocuklar ölmemeli…”
Yorumlar
Kalan Karakter: