Geçtiğimiz hafta 17.10.2021 Pazar günü iki cihan güneşi, Allah'u tealanın "Habibim sen olmasaydın bu dünyayı yaratmazdım " buyurduğu peygamber efendimizin doğum gününü tüm dünyada olduğu gibi yurdumuzda da kutladık.
Allahu Teala, Haşr suresinin 7. ayeti kerimesinde (Mealen):"Ve peygamber size her ne verirse onu alınız ve sizi nehyettiğinden de sakınınız. Ve Allah'tan korkunuz. Çünkü Allah'u tealanın azabı çetindir". Buyuruyor. Bu ayeti kerimede açıkça Peygamber efendimize inanmak ve hürmet etmek varken, her devirde Peygamberi mine ve İslam’a karşı çıkan imansızlar olmuş, sonunda ayette belirtilen Allahın azabından nasibini almışlardır. Bu gün siz okuyucularıma kısaca bu imansızlardan dört kişinin nasıl Allahın gazabına uğradıklarını hatırlatarak yazımı noktalıyacağım.
Peygamber efendimiz "Habibim, en yakın kavim ve kabileni (Allah'ın azabıyla) korkut" .(Şuara:214) ayeti kerimesi nazil olduğunda Safa Dağında bir kayanın üzerine çıkarak" Ey Kureyş, buraya geliniz, toplanınız" diye tüm kabileleri çağırıp, çevresine topladı ve " Ey Kureyş topluluğu! Ben size şu dağın eteğinde düşman var, size saldıracak desem bana inanır mısınız? diye sordu. Onlar da: "Evet inanırız. Çünkü seni hep sadakatli, hep doğru bulduk" dediler. Peygamber efendimiz "Öyle ise ben size, ileride şiddetli bir azap günü bulunduğunu, günahkarların o zaman azap edileceklerini haber vermeye ve azaptan sizi men etmeye memurum" buyurup onları İslam’a davet etti. Peygamber efendimizin davetine yalnız amcası Ebu Lehep itiraz ederek "Ya Muhammed! Sen bizi bunun için mi buraya topladın" diyerek yerden iki taş alarak (Tebben Leke) yani helak olasın diyerek taşı yukarı kaldırıp atmak istedi. Elleri yukarda iken Cebrail ellerini tutarak taşı attırmadı. Teppet suresi inerek Ebu Leheb'in iki eli kurudu. Ebu Lehep Peygamberimize ve İslam’a karşı düşmanlığını açıkça ilana başladı. Ebu Lehep hastalığından dolayı Bedir harbine gidemedi. Yerine Ebu Cehilin kardeşi AS bin Hişamı yerine gönderdi. Kendisi ADESE denilen bulaşıcı bir çiçek hastalığına yakalandı. Hastalık bulaşır diye ailesi bile yanına yaklaşamadı. Ölüsü üç gün beklemiş ve kokmuştu. Kimse yanına yaklaşamamış. Sudanlılardan birkaç kişi tutularak bir çukura konularak üzerine taş atılarak gömülmüştür.
Bu aziz millet ne idareciler gördü Milli birliğine, dinine imanına karşı olan. KONYA BABALIK gazetesinin haberine göre harf devrimini öne sürerek "Kur'an'ı Kerimi tarihe gömeceğini" söyleyen zamanın Milli Eğitim bakanı Mustafa Necati UGURAL Konya’ya gelir. Latin harflerinin üstünlüğünü anlatacağı bir konferans düzenlenir. Şehrin her tarafına yapıştırılan ilanlarda "Eski harflerle birlikte Kur'an'ı da tarihe gömdük" diye yazıyor ve konferansın ertesi gün saat 10.da verileceği belirtiliyordu. Akşam mükellef bir ziyafet verilir. Bakan Necati UĞURAL aniden rahatsızlanır ve apandisiti patlar. Hastahaneye kaldırılır. Ameliyat edilerek kurtarılır oteline yatırılır. Gece hiç umulmadık bir olay olur. Bakanın yattığı yatağın yan demiri kırılır ve hasta yere düşer, ameliyat yeri patlar. Konferansın verileceği ertesi gün saat 10.da da ölerek tarihin küflü sahifelerine gömülür gider.
Gazete ve TV’lerden duymuşuzdur. İsveçli LARS VİLKS adlı karikatürist Peygamber efendimize çizdiği hakaret içerikli karikatürlerle küçük düşürmeye çalışır. Bu imansız da 4 Ekim 2021 Pazartesi günü aracıyla kamyonla çarpışan İslam düşmanı karikatürist LARS VİLKS alevlerin içinde cayır cayır yanarak can verdi. Mollanın biri berbere gelerek "kazı kafamı" der. Berber traşa başlar kafanın yarısını tıraş etmiştir. Mahallenin kabadayısı gelir tıraş olan başına "Ne yapıyorsun kabak " deyip bir şaplak atar. Ve tıraştan kaldırır mollayı. Tıraş olup kapıdan çıkan kabadayıyı bir at arabası çarparak öldürür. Berber Mollaya "Biraz ağır olmadı mı" dediğinde, Molla "Vallahi ben hiç gücenmemiştim. Hakkımı da helal etmiştim. Kabağında bir sahibi var. Demek ki onun da gücüne gitti" der.