Hasretle on bir ay yolunu beklediğimiz, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan ramazan ayının son günlerini idrak etmekteyiz. Rabbim inşallah ramazan ayının feyz ve bereketinden istifade eden kullarından eylesin. Ne mutlu rabbimizin “oruç benim içindir. Onun sevabını ben vereceğim” dediği oruç ibadetini tutup bayrama ulaşan müminlere.
Sevgili dostlar her milletin kendi örf ve âdetine göre milli ve dini bayramları vardır. Bizim Ramazan ve kurban bayramları olmak üzere iki dini bayramımız, bunun yanında Türk milletinin Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı, Gençlik ve spor bayramı, Cumhuriyet bayramı ve otuz Ağustos zafer bayramı gibi milli bayramlarımız vardır. Biz nasip olursa Ramazan bayramını idrak edeceğiz.
İki cihan güneşi peygamber efendimiz bir hadislerinde. ”Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tövbe reddolunmaz. Bunlar “ ramazan ve kurban Bayramının birinci geceleri, Berat gecesi ve Arife gecesi” buyuruyor. Hadisi şeriften de anlaşacağı gibi Bayram gün ve gecelerinin faziletleri çok büyüktür. Aklımıza niçin bayram yapıyoruz?, oruçtan kurtulduğumuz için mi bayram yapıyoruz gibi sorular gelebilir. Hayır, sevgili kardeşlerim Ramazanın bitiği için, Oruçtan kurtulduğumuz için değil, “GÜNAHLARIMIZIN AF OLDUĞU İÇİN, BÜYÜK SEVAP VE NİMETE KAVUŞTUĞUMUZ İÇİN” bayram yapıyoruz. Ne mutlu orucunu tutup bayrama kavuşan Müslümanlara.
Sevgili okurlar bayram günü mümkünse erken kalkıp mümkünse gusletmeli, güzel kokular sürünüp temiz elbiselerimizi giymeli, karşılaştığımız kimselere güler yüzle selam vermeli, fakirlere sadaka verip, dargınları barıştırmalı, akraba ve kimsesiz yardıma muhtaç insanları ziyaret ederek hediye götürmemiz peygamber efendimizin sünnetidir. Camiye gitmeden önce hurma gibi tatlı bir şey yemek, camiye ayrı yolardan gidip gelmekte peygamberimizin sünnetidir.
Kardeşlerim bayram günleri sevinç ve neşe günlerimizdir. Hz. Ebu Bekir kızı hz.Aişe annemizin evine gittiğinde orada iki cariyenin tef çalarak oynadıklarını gördü. Hemen müdahale ederek “resüllahın evinde böyle bir şeyin yapılmasının uygun olmadığını bildirerek onların oyunlarına son vermelerini” istedi. Bunun üzerine iki cihan güneşi peygamber efendimiz Hz. Ebu Bakire “onlara mani olma. Her kavmin bir bayramı vardır. Bu da bizim bayramımızdır. Bayram sevinç günleridir” diyerek cariyelerin oyunlarına müsaade etmişlerdir. Bu sevinç günleri olan bayramı, sadece kendimiz için değil, tüm komşularımızla birlikte yaşamaya çalışmalıyız. İmkânlar ölçüsünde mahallemizde bulunan fakir, yetim ve öksüzleri görüp gözetmeliyiz. Yetim ve öksüzlerin ceplerine bayram harçlıklarını koyup onların sevinmelerine vesile olmalıyız.
Bayram günleri aile büyüklerinden başlayarak, eş dost, komşular ve tanıdıklar ziyaret edilmeli. Büyüklerin elleri öpülmeli, sağlık ve esenlik dilenmelidir. Günümüzde bazılarının yaptığı gibi “Bu sene çocuklarının tatiline rast geldi. Onların dinlenmeye ihtiyacı var. Onları sahile gezmeye götürüyorum” deyip evine kapatıp bayramdan bihaber olmalıdır. Küs olan komşular mutlaka barıştırılmalıdır. Dargınlık üç günden fazla sürememelidir. Peygamber efendimizin hadislerinde “bir birine dargın iki kişiden hangisi önce selam verirse günahları af olur. Verilen selamı öteki almasa melekler alır. Selam almayana da şeytan sevinçle iltifata bulunur” buyurmuştur.
Bu vesile ili Türk İslam âleminin Ramazan bayramlarını tebrik eder daha nice bayramlara, birlik, beraberlik, sağlık ve mutlulukla erişmelerini cenabı Allahtan niyaz ederim. Geçen bayramda aramızda olup, bu bayramda aramızda olmayıp ahrete göçen din kardeşlerimize Allah rahmetiyle muamele eylesin. Mekânları cennet olsun inşallah. Bayramınız kutlu olsun. Hayırlı bayramlar.