Ömür Dediğin Şey
Çocuk doğar dünyaya merhaba der. Ne var ki,ağlamaktadır.Aile heyecanlı, acaba kime benziyor.Anne babanın yüzü gülüyor.Bebek memeyi emiyor. Zaten alışkın ,Ana karnından bir şeyler emmiş ha ağızdan ha göbekten ne fark eder.Baba sevinçli, annenin yüzü gülüyor. Bebeğin ilk öğrendiği şeylerden birisi de gülmek. Yaşam boyu güler mi orası belli değil,İnsan oğlu bakalım neler görecek.
Çocuk büyüyecek yaşamı öğrenecek.İnsanlığa bürünecek.
İnsan 15 yaşına kadar, anne babası için her şeyi yapmaya hazırdır. Ölümü bile göze alır. 25 yaşına kadar sevdikleri için canını vermeye gönüllüdür. 45 yaşına kadar işi aşı mesleği geçimi için ölmeyi bile düşünür.
45 Yaş hatta kırkından sonra,Biz Türklerde ölmemeyi düşünmeye başlar. Üstünlük mü, yaşam hırsımı ne derseniz deyin. Görüşler değişmiştir. Birazda yaşamayı düşünür. Buna yaşamak denirse. Dertler büyümüştür .Sağlık problemleri başlamıştır.Ölümü ileriye atmak, yaşamı uzatmak için, gözünü kırpmadan birikimini sağlık harcamalarına yatırır. Büyük sağlık kuruluşlarına , tabiplere taşınır.İlaçlarla tanışır. İlaç en iyi dostudur.Bir yaşama çare avcısı olur.
Oysa başka bir yönden;doğarken ağlamıştı. Ailesi gülmüştü.
İnsan öyle yaşamalı ki, Ölünce tanıyanları (uzak yakın) onun için , üzülmeli.İçten dıştan gözyaşı dökmeli.Bilir bilmez Nasıl bilirsiniz sorusuna iyi biliriz demek yetmiyor. Hep hayırla anılmalı.
------------------------Fitne yala dolan, işi gücü haram,üç kağıtçı insana derler ki;Ne kendi etti rahat , ne aleme verdi huzur.
Terk etti bizi, geliyor size, dayanın ehli Kubur.
(kabirlerde yatanlar, Size selam budur)
Yorumlar
Kalan Karakter: