İnancımızda Lûtuf var
İnancımızda, istekleri kırmak yok
Burda hep bağış, hep sevgi var
Hep gönül alış, hep aşk, hep huzur var
Yoksulluktan bunalan, can bahçesinde yetişir
Yaradandan geliyor. Bu lûtuf meyvalar verir
Bundan ötesi, hep süs & püsten ibarettir
Yolunda, hep gözler var
Sarayının, her yanı baş köşe
Bedeni, eritip gidiyorsa, ne var?
Can’a bak, boyuna artıp gelişmede
Canına canlar, katılmada
Şu tertemiz bağışa bak
Şu korkunç beyi seyret
Bir avuç toprağa yer veriyor. Mekânsızlık aleminde
Nice körlerle, kötürümler
O’nun yüzünden, yol görür, yol alır
Nice hüzünlüler, O’nun bağışıyla tatlanır
Şekerler çiğneyen, Dudu kuşu olur
Ne tatlı - tatlı yanıyorum
O’nun mumundan alev alev parlıyorum
Neden toprak olmuşum, niye düşmüşüm
O’nun aşkıyla kendimden geçmişim
Bağışlayacağı devlet-himmet yüzünden sevinçliyim
Aşıklar el açmış, saf&saf dizilmişler
Gönül, O’nun vuruşuyla tıpkı tef
Ağızsa zurnası, ses veren
Kaynak: Divan-ı Kebir cilt:5, Be, 5709-5713
Yorumlar
Kalan Karakter: