AMİRAL MAHAN HALEN HAKLI RUSYA HALEN SICAK DENİZLERE Mİ İNMEK İSTİYOR?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 100. yılını kutladığı bu günlerde Kuzey Kıbrıs’tan Libya’ya Suriye’den Azerbaycan’a kadar Dünya’nın birçok bölgesinde etkinlik kurma yolunda kararlı adımlar atıyor. Dünya’da söz sahibi olmanın yolu siyasi başarı ve caydırıcılıktan geçiyor. Tabi siyasi başarının yolunu da askeri başarılar açıyor. Biz bunu en iyi tecrübe eden devletiz. Bildiğiniz gibi Lozan Antlaşması’nın imzalanması buna en iyi örnek. Günümüzde savaş mantığının değişmesi savaşların süresinin uzamasına yol açarken savaşları kara savaşı olmaktan çıkararak birçok farklı mecraya taşıdı. Bunun en iyi örneğini Rusya-Ukrayna Savaşında gördük, şüphesiz. Bir haftada alınır denilen Ukrayna aylar geçti alınamadı. Zelenski değiştirilemedi. Tüm Dünya’ya televizyonlardan gövde gösterisi yapan Putin yönetiminin gücü sınanmış oldu. Tabi her olayda olduğu gibi bu olayda da birçok faktör etkili. Şüphesiz Zelenski’nin devrilememesinde her ne kadar ikili bir tavır sergilese de Batı’nın etkisi yadsınamaz. Gelgelelim Deniz Gücü’nün etkisine Tarihte’de Dünya hâkimiyet teorilerinden Deniz hâkimiyet Teorisini ortaya atan Amiral Alfred Thayer Mahan, deniz Gücü’nün devletler üzerindeki etkisini inceleyerek kaleme aldığı “Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi” adlı eserinde ulusların tarihte ilk kez “Ortadoğu” terimini kullanıyor. Yani Tüm Dünya’nın sahip olmak için birbirini yediği bir bataklığa dönüşen Ortadoğu Coğrafyası’na hâkim olmanın yolu kara savaşlarından değil deniz savaşlarından geçiyor. Türkiye bunu anlamış olacak ki son yıllarda deniz gücünü arttırırken filosuna yeni gemiler katıyor. Tabi Kıtalar Denizindeki (ege denizi yerine kıtalar denizi terimi kullanmak önemli) ezeli düşmanımız Yunanistan ise boş durmuyor. ABD Lobisindeki yunan üyelerle Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a gönderdikleri mektupta, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasına yol açan Rus S-400 füze savunma sistemlerine sahip olmaya devam ettiğini hatırlatan Kongre üyeleri, “Türkiye'nin bölgede istikrarı bozan eylemlerinde sükûneti memnuniyetle karşılamakla birlikte, Erdoğan, hükümetinin politikasını değiştirmediğini vurgulamak önemli” ifadelerini kullanarak Türkiye’nin politikalarını eleştirirken Türkiye’nin bölgede yeni bir aktör olma yolundaki endişelerini dile getiriyorlar. Bu durum Türkiye’yi kendi kendine yeten bir ülke olmaya iterken Türkiye’de milli savunma teknolojilerinin gelişimini sağlıyor. Bunlara İHA ve SİHA teknolojileri başta örnek gösterilebileceği gibi 7 Nisan 2023 tarihinde araştırmalarına başlayan Doğu Karadeniz’de, Ordu-Samsun açıklarında faaliyet gösteren Barbaros Gemisi’ni tarihinde sismik arama gemisi örnek gösterilebilir. Sonuç olarak ilerleyen süreçte istikbal mavi ‘de olacak.>>EVREN ATCI