İLLE DE ADALET, ÖTESİ YOK!
Biz ulus olarak hak ve adaleti her zaman ön plânda tutan, bunu olmazsa olmazlardan sayan bir devletin torunları/fertleriyiz.
Bu hak/ hukuk ve adalet yapısını da, Hz. Ömer’in adalet uygulamalarından feyz alarak, doğru bir şekilde uygulanmasını isteyen inançlı bir milletiz.
O varsa, huzur var, insanlık adına yaptırım var, ekonomik olarak kalkınma ve büyüme var, ayrıca sevgi/saygı ve birliktelik var.
Ya yoksa?
Ya hak/hukuk ve adalet de tatile çıkmış ise?
Ya da bazı kişilerin iki dudağı arasına sıkışmışsa veya arızalı hale gelmişse?
Veya insanlarımızın bu konudaki güven duyguları kötü bir şekilde yara almışsa?
İşte o zaman yukarıda bahsettiklerimizin hiç biri de yok demektir ve ne söylenirse söylensin, gazlamadan başka bir şey olamaz.
Yerseniz hesabı olur ki…
Bunu da kolay/kolay kimse yemez!
O nedenledir ki…
Hak/hukuk ve adalet şarttır!
***
Bu gün, münferit de olsa uygulanan bazı olaylar veya verilen bazı kararlar, vatandaşı adalete karşı adeta güvensiz yapıya sürüklemiştir!
Kamuoyu içersinde buna yönelik bir araştırma yapılsa ve dense ki “ bu gün ki adalet ve yargı düzeninden memnun musunuz” diye sorulsa…
Ben inanıyorum ki ülke insanımızın yarısından fazlası memnun değilim diyebilecektir!
İnanın o hale geldik.
Bakın, çok yakın bir zamanda gündeme gelen olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bırakın o bariz bir şekilde ceza alması gereken vukuatları, kamuoyunu rahatsız eden çeşitli olayları…
Yani peygamber ocağı dediğimiz askerimize yapılanları, ölenleri, intihar edenleri!
Ufacık bir münferit olayı sizlerle paylaşayım da, buna da sizler karar verin!
***
Daha iki/üç gün önce Karaman ilimizde bir olay gündeme gelir.
Parkta oynayan ve gürültü yaptınız iddiasıyla küçücük çocuklara genç bir kişi tarafından ateş atılır ve adeta tarama yapılır!
Hayati tehlikesi olandan olmayana birçok çocuk tabanca mermisiyle yaralanır!
İlk celsede ateş eden genç şartlı olarak salıverilir yani ceza almaz!
Bunu duyan halk tabii ki tepkisini gösterir.
Kamuoyu baskısı sonucu, bu nasıl adalet diye feryatlar bastırılınca, bu sefer genç gözaltına alınır ve tutuklanır.
Şimdi vatandaşlar soruyor?
Bu nasıl bir adalet, bu davada bu eylem neye göre değerlendiriliyor, diye burunlarından soluyorlar!
Bu gencin tekrar gözaltına alınıp tutuklanması için illa kamuoyu baskısı mı olmalı..?
Vatandaşlar ille sokaklara mı dökülmeli..?
Bizim yasalarımız işlenen suçlara karşı sarih bir şekilde uygulanmıyor mu diye de tepkilerini dile getiriyorlar?
İllâ bu kararlar için birileri veya kamuoyu mu devreye girecekte bu yasalar işlevlik kazanacak diye de soruyorlar?
Ben kamuoyunun bu tepkisini sizlerle paylaşmak istedim.
Yani elçilik görevimi yaptım.
Hani bir Atasözümüz vardır ya?
“Ananı belleyen kadı ise” falan diye?
Ama o zamanlar da geride kaldı!
Şimdi hangi çağdayız ki?
Takdir değerli vatandaşlarımızındır.
***
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞ?
Bazı olumsuzlukları Sayın Baykal döneminde gördük ve yaşadık özellikle de bizler ama bir genel başkanın üyelerine yönelik söylediği böyle bir sözü duyunca şaşırmadım değil hani?
Şık düşmemiş.
Üzüldüm.
Siyasi literatürde duyduğum ilk tezat teşkil eden kelâm!
Hayret doğrusu!
Ama bu tutum ve söylemi daha öncesinden, yani Sayın Ekmeleddin beyin adaylığından itibaren almak gerek!
Hani tıpış/tıpış gideceksiniz, oyunuzu da sandığa atacaksınız gibi falan!
Ve tabii ki şimdi olduğu gibi dahaları da var?
Kim olursa olsun doğruları söylemek ve eleştirmekten asla çekinmeyin!
Hani “doğruyu öbür dünyada mı dile getireceksin be insanoğlu” derler ya?
İşte öyle!
Yakın bir zamanda bakalım nasıl bir duman çıkacak?
Yorumlar
Kalan Karakter: