Büyük Dedem Şahanoğlu İBRAHİM; cömertliği, misafir perverliği ve hoşgörüsü ile Anbanazda (Beyyazı Kadabası) ve, Afyon da ün salmış bir eren...
Turabi ve Harabinin (Deli Bekir) her türlü ihtiyaçlarını görmüş ve yanlarında olmuştur. Kadirî zikir ehli dostlarının giderlerini karşılamış bir eren....
Şahanoğlu da, Turabi ve Harabi gibi, azda olsa şair ruhlu olduğu için, üç dostun, erenlik ve dervişlik yönleri ile örtüşmüş, ölünceye kadar, üçlü saç ayağı misali birbirinden ayrılmamışlar.
Deli Bekir (Harabi) canı sıkıldıkça, Anbanaz’a gider, dedem Şahanoğlunda, günlerce misafir olumuş. Hatta Şahinoğlu’nu (Şahanoğlu’nu) çok sevdiği için, cenazesinin Anbanaz’a (Beyyazı) defne dilmesini istemiş, ancak nasibi, Sinir köyüne (Tınaztepe’ye) olmuştur.
Rahmetli babam (Kadir Şahintepe) esnaftı; hasırcılık, tuğlacılık yapardı. Bayramlarda, ailecek dedemlere Anbanaz’a giderdik. Ben babamla Şaharoğlu’nun köy odasında olurdum, sohbetleri dinlerdim. Babamın Anbanazda olduğunu duyan akraba ve köylüler, babamın etrafında toplanır,
"Aman Kadir ağa; şunu anlatıver, bunu anlatıver," diye babamı zevkle dinlerlerdi. Çünkü birşeyi bilmek var, anlatabilmek var...
Babam dedemlerden öğrendiklerini, bildiklerini anlatırdı.. Bunların bir kısmı’da kaynak olarak kullanılan, Kitaplarda yazılıdır. Bazan de yeri geldiğinde, zaman zaman dedem Şahanoğlunun, Şairlik yönünden de bahsederdi..
Günün idarecilerinin yanlışlarını dile getirdiği şu; taşlamayı, yergiyi, Şahanoğlu İbrahim dedemden , aşağıdaki gibi şiir olarak anlatırdı, söylerdi...
Hey rüşvetçi hükümet, mumumuz çürük
Böğürtlen ağacına yakışır mı erik
Yaptığınız işi beğenmez dağdaki yörük
Düşürdünüz devleti, milleti küçük
Benim şimdiye kadar anlattıklarım ve anlatacaklarım, dedelerimizden, babalarımızdan, bize böyle anlatılarak gelmiştir. Ayrıca dip not gösterdiğim kaynaklarda’ da, bu üç erenin adının, geçtiği bölümlerde’de , akademisyen ve yazarlarca yeri geldikçe bir kısmına yer verildiği de görülüyor.
Hz Muhammed ve ehline, Cümle Ümmeti Muhammed’e Salat ve Selam olsun, Amin...