Türkiye, Denizler Haritasını Yeniledi! BM ve UNESCO’ya Sunuldu

Yunanistan’ın Tek Taraflı Deniz Parklarına Karşı Hamle

Dışişleri kaynaklarından alınan bilgiye göre, Türkiye’nin yeni deniz hamlesi, Yunanistan’ın 21 Temmuz’da Ege ve İyon Denizi’nde iki deniz parkı ilan etmesine karşılık geldi. Ankara, bu tek taraflı adımların uluslararası hukuk açısından geçersiz olduğunu bir kez daha vurguladı.

Kaynaklar, “Türkiye’nin Ege’deki meşru hakları ve çıkarları üzerinde bu oldubitti girişimlerinin hiçbir hukuki sonucu olmayacağını” belirtti. Ayrıca, Yunanistan’ın Ege’deki ‘gri alanlar’ üzerindeki fiili durum yaratma çabalarının da kabul edilemeyeceği ifade edildi.

Kuzey Ege ve Fethiye-Kaş Ön Planda

Yeni deniz koruma alanları (DKA) kapsamında özellikle Kuzey Ege (Gökçeada açıkları) ve Fethiye-Kaş açıklarındaki iki alan dikkat çekiyor. Bu bölgelerde deniz ekosisteminin korunması ve çevresel önlemlerin artırılması hedefleniyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, deniz koruma alanlarının deniz trafiğini etkilemeyeceği vurgulandı.

Türkiye, Çevre Denizlerine Sahip Çıkıyor

Daha önce Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmişti. Fethiye-Kaş açıklarındaki yeni DKA ile birlikte, Türkiye Akdeniz’deki çevre koruma kapasitesini daha da genişletiyor.

Bu süreçte, Deniz Mekansal Planlama Koordinasyon Kurulu da resmen kuruldu. 24 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kurulan kurul, denizlerdeki sektörel faaliyetlerin çevresel etkilerini değerlendirip kurumlar arasında eşgüdüm sağlayacak.

Mukabil Adımlar Sürecek

Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin deniz çevresini koruma ve uluslararası hukuk çerçevesinde haklarını savunma konusundaki kararlılığını vurguladı. Gelecek dönemde, her denizde deniz koruma alanlarının sayısının artırılması ve bu alanların uluslararası platformlara kaydettirilmesi hedefleniyor.

Türkiye, bir yandan iyi komşuluk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde Yunanistan’la diyalog çağrılarını sürdürürken, diğer yandan Ege ve Akdeniz’de çevre ve egemenlik haklarını korumaya yönelik adımlarını atmaya devam ediyor.