ŞEKER FABRİKAMA DOKUNMA!

ŞEKER FABRİKAMA DOKUNMA!

Afyon Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesini istemeyen, fabrika çalışanları, çiftçiler ve nakliyeciler fabrika önünde bir araya geldi. Burada kamuoyuna “Şeker Fabrikama Dokunma” mesajı verildi. CHP milletvekilleri de bu eyleme destek oldu.  

Bor, Çorum, Kırşehir, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Turhal, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş şeker fabrikalarının özelleştirme kararı Resmi Gazete’de yayınlanmıştı. Bunun üzerine özelleştirme karşı çıkan Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Murat Karamoçu, çalışanlarlarla birlikte imza kampanyası başlattı.  Seker-İş’in başlattığı bu faaliyete CHP’li vekillerde imza kampanyasının düzenlendiği fabrika önüne gitti. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt, Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal katıldı.

HAKLI DAVAMIZDAN GERİ DÖNMEYECEĞİZ

Şeker-İş Sendikası Başkanı Murat Karamoçu, taşıyıcısının, çalışanının, çiftçisinin ve Türkiye’de 80 milyon halkın hastalığa yakalanmamamsının mücadelesini verdiklerini söyledi. Karamoçu, “Şu anda bir özelleştirme programına aldılar bizi. İnşallah biz haklı davamızı, bağıra bağıra, haklı davamızı konuşa konuşa bizi yönetenlere geri çektireceğimize inanıyoruz. Burada en büyük sıkıntı nişasta bazlı şekerlerin ülkemizde yaygın olması. 14 lokomotif fabrikayı satışa çıkardığınızda bunların arazileri değerli olan fabrikalar. Ülkemizde nişasta bazlı şekerlerin kotaları arttığı sürece diğer fabrikalar da dayanamayacaktır. Diyorlar ki bize biz pancarı koruduk, 5 yıl yerli pancardan şeker üretim şartı getirdik.  Bütün kapanıp özelleşen devlet kurumlarında 5 yıl korunma şartı var. Fakat alan insanlar, arazisine kadar, hurdasına kadar sattı gitti. Şeker-İş olarak bizim istediğimiz bu özelleştirme geri çekilsin, yeniden şeker pancarı masaya yatırılsın ve ülkemizde halk sağlığını tehdit eden nişasta bazlı şeker üretimi düşürülsün” diye konuştu.

ÖZELLEŞME İSTEMİYORUZ

Fabrikada 20 yıldır işçi olarak çalışan Ertuğrul Şenses, fabrikanın özelleştirilmesini istemediklerini belirterek, “Fabrikamızın kasabalarımıza, bölgemize ekonomik olarak büyük katkısı vardır. Satılmamamsından yanayız” diye konuştu.

BÖLGEMİZE BÜYÜK DESTEK SAĞLIYOR

Nakliyecilik yapan Savaş Kiraz ise “Şeker fabrikası burada çiftçimizin nakliyecimizin bir geçim kaynağıdır. Fabrikamızın satılmasını kesinlikle istemiyoruz. Ben nakliyeciyim şahsen. Biz burada 3-4 ay çalışıyoruz, esnafa olan borçlarımızı, devlete olan borçlarımızı, arabalarımızın bandrollerini bunları kapatıyoruz. Bu bölgeye büyük bir katkısı var” dedi.

ÇİFTÇİLERİMİZE ZARAR VERMEK Mİ İSTİYORLAR?

Şeker fabrikasının özelleştirilmesi ile çiftçiliğin ve hayvancılığın büyük zarar göreceğini belirten pancar üreticisi İbili Başar, “Halkımızın sağlığıyla oynanıyor. Avrupa’da yasak olan Amerika’da yasak olan bir şey ülkemizde nasıl serbest olur ben bunu halkımızın sorgulamasını istiyorum. Fabrikanın satılmasının sebebi ne? Çiftçilerin zarar etmesini mi istiyorlar, hayvancılığın yok olmasını mı istiyorlar? Bu nişasta bazlı şekerlerle sağlığımızı neden tehdit ediyorlar” dedi.

TÜRK ŞEKER PİYASASINI ELE GEÇİRMEK İSTİYORLAR

CHP Milletvekili Burcu Köksal, Amerikalı NBŞ üreticilerinin Türkiye Şeker Kurumu’nun kapatılmasıyla birinci engeli aştıklarını belirterek ikinci engellin ise şeker fabrikaları olduğunu söyledi. Köksal konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Geçtiğimiz aylarda Şeker Kurumu kapatıldı. Şeker Kurumu’nun kapatılmasıyla beraber nişasta bazlı şeker dediğimiz yani mısır şurubundan üretilen glikoz şurubu olarak tabir edilen şekerin piyasadaki denetimi neredeyse ortadan kalktı. Bu nişasta bazlı şeker lobisi Amerikan kökenli bir lobidir. Bu üreticiler Türkiye’de yaklaşık 2 milyon dolarlık Türk şeker piyasasını ele geçirmek istemektedirler. Bunlar açıkça önlerinde iki tane engel belirlemişlerdi. Birisi şeker kurumuydu, diğeri de şeker fabrikalarıydı her fırsatta bizim önümüzde kota engeli ver, denetim engeli var bunun kalkması gerekiyor diye belirtiyorlardı. İşte birinci engeli aştılar Amerikalı NBŞ üreticileri. Şimdi geldik ikinci adıma. İkinci adımda Türkiye’deki 25 şeker fabrikasının özelleştirilmesi.”

21’NCİ YÜZYIL MİLLİYETÇİLİĞİ EKONOMİK MİLLİYETÇİLİKTİR

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt da milliyetçiliğin parmak işaretiyle ya da televizyonlarda yerlilik ve millilik nutuklarıyla olamayacağını belirtti.Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerektiğinde Ege'nin haşhaş tarlalarında Amerikan ambargosuna rağmen haşhaş ekim yasağını kaldırarak olur. Gerektiğinde Kıbrıs'ın Beşparmak dağlarında uluslararası emperyalizme meydan okuyarak olur. Gerektiğinde de işte burada şeker fabrikalarına sahip çıkarak olur. Milliyetçilik elbette ulusal sınırlarımızı tehdit eden Amerikan emperyalizminin taşeron terör örgütlerine karşı Suriye'de Mehmetçiği cepheye sürerek de olur. Doğrudur o. Ama Mehmetçiğin kanı üzerinden siyaset yaparken burnumuzun dibindeki Ege adalarındaki Yunan bayrağını seyrederek olmaz. O bakımdan 21’nci yüzyıl milliyetçiliği ekonomik milliyetçiliktir." >>Nail Azbay