Psikolog Batuhan Şen'den Önemli Açıklamalar: "Stresi Yok Etmek Değil, Kontrol Altına Almayı Öğrenmeliyiz"

Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Psikoloğu Batuhan Şen, kariyer yolculuğunu paylaşırken, akran zorbalığının çocuklarda kalıcı duygusal izler bıraktığını, artan trafik kazalarına karşı Psikoteknik Değerlendirmenin hayati önem taşıdığını ve stresin yok edilmesi yerine kontrol altına alınarak verimlilik artışına dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.

“Lise Eğitimimi Rahmiye Sare Palalı Teknik Kolejinde Tamamladım”

Psikolog Batuhan Şen, mesleki yolculuğuna dair önemli kilometre taşlarını ve şu anki görevinden bahsetti. Doktor Şen, “Ben Psikolog Batuhan Şen. Lise eğitimimi Rahmiye Sare Palalı Teknik Kolejinde tamamladım, okulun mezun olan ilk öğrencilerindenim, öğretim kadrosu ve okulun sunduğu avantajlar ile fazlasıyla verimli bir lise eğitimim oldu. Liseden mezun olduktan sonra Uluslararası Final Üniversitesinde Psikoloji bölümünü kazanarak 2024 yılında başarıyla mezun oldum. Şuanda Afyonkarahisar’da Özel Fuar Hastanesinde Psikolog olarak görev yapmaktayım. Mesleğimde ilerlemek adına çeşitli sertifika ve eğitim programlarına katılarak kendimi geliştirmeye devam etmekteyim.” Şeklinde konuştu.

“Çocukların Zorbalığı Görmezden Gelmesi Kalıcı Duygusal İzler Bırakıyor”

Psikolog Batuhan Şen, çocukların zorbalığı görmezden gelmesinin duygusal izler bırakabileceğini, çevrenin sessiz kalmasının zorbalığın devamına katkı sağladığını ve hem zorbalığa uğrayan hem de zorbalık yapan çocukların profesyonel desteğe ihtiyaç duyduğunu söyledi. Şen, “Günümüzde birçok çocuk, yaşadığı zorbalığı, şaka veya arkadaşlar arasında takılma olarak nitelendirip görmezden gelebiliyor ama akran çocuklar arasında sergilenen alay etme, dışlama, lakap takma, küçük düşürme gibi davranışlar maruz kalan çocuğun benlik saygısını zedeleyebilir ve kalıcı olarak duygusal izler bırakabilmektedir. Bu olumsuz davranışların devam etmesine sebep olan etkenler vardır bu etkenlerden en önemlisi olumsuz davranışlara karşı sessiz kalan çevredir, olayı seyreden, gülüp geçen veya ses çıkarmayan çevre farkında olmasalar da zorbalığın devam etmesine katkı sağlar. Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar genellikle utandıkları ve suçluluk duydukları için yaşadıkları bu durumları anlatmazlar, ebeveynlerin ve öğretmenlerin olaylar karşısında yargılamadan dinleyerek çocuklara güven veren ve empati yeteneğini geliştirebilecek davranışlarda bulunmalıdırlar, bu durumda çocuklara sadece kötü davranışlar sergilememeyi değil aynı zamanda yapılan haksızlıklar karşısında sessiz kalmamayı da öğretmek ebeveynlere düşen görevlerden biridir. Akran zorbalığına karşı iki ayrı pencereden bakacak olursak, zorbalık yapan bütün çocuklar kötü olarak nitelendiremeyiz, yüzdelik azda olsa bazı çocuklar kötü niyetli değildir, öfkesini nasıl kontrol edeceğini bilmiyordur diyebiliriz, bu noktada çocuklar dikkat çekmek için veya evde gördüğü davranışı kendi akran grubuna yansıtabilmektedir, bu nedenle her iki tarafında profesyonel bir desteğe ihtiyacı vardır.”

“Psikoteknik Değerlendirme Süreci Yararlı Ve Gerekli Bir Süreçtir”

Psikolog Şen Psikoteknik Değerlendirmeye de değindi. Psikoteknik Değerlendirmenin, özellikle artan trafik kazaları bağlamında ne anlama geldiğini ve sürücüler için neden gerekli olduğunu dile getiren  Psikolog Şen, şunları söyledi:“Psikoteknik değerlendirme, ülkemizde çoğunlukla sürücülerin güvenli bir şekilde araç kullanma yeterliliğini ölçmek ve değerlendirmek için yapılan bilimsel bir test sürecidir. 60 dakika süren bu testte kişinin, algı, hız ve mesafe tahmini, tepki süresi, el ve göz koordinasyonu, dikkat ve problem çözme, stresle başa çıkma gibi psikomotor ve bilişsel becerileri incelenmektedir. Günümüzde trafik kazalarının afaki bir düzeyde arttığını göz önünde bulundurursak, psikoteknik değerlendirme süreci trafik güvenliğini ve kişinin kendisini daha iyi tanıması için yararlı ve gerekli bir süreçtir.”

“Sürekli Yorgun Ve Gergin Olmak, Üretkenliği Azaltır”

Stresin hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu ancak doğru yönetilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Batuhan Şen, asıl amacın stresi yok etmek değil, kontrol altına almayı öğrenmek olduğunu vurguladı. Şen, “Stresin yaşam döngümüz içinde artık kaçınılmaz bir yol arkadaşı olduğunu kabul etmemiz gerekir ancak, stres kontrol altına alınmadığında ve doğru yönetilmediğinde hem bedenimizi hem de ruh sağlığımızı etkilemektedir. Stres, tehdit veya baskı altında kaldığımız durumlarda yaşadığımız doğal bir tepkidir ama uzun süren stres ile birlikte ortaya tükenmişlik, kaygı, uykusuzluk ve odaklanma sorunları gibi hayatımıza yeni arkadaşlar dahil olur, bu durumda profesyonel destek alınması önerilmektedir, önemli olan stresi yok etmek değildir, onunla nasıl yaşayacağımızı yani nasıl kontrol altına alacağımızı öğrenmektir. Çoğu kişi yoğunluk ile verimlilik arasındaki farkı karıştırmaktadır, sürekli yorgun ve gergin olmak, üretkenliği azaltır bu sebeple zihinsel dinlenme için, düzenli egzersiz yapmak, ilginizi çeken hobiler edinmek, sevdiğiniz insanlarla sosyal aktivitelerde bulunmak gibi sağlıklı alışkanlıklar önemlidir. Unutmayalım, stres tamamen yok olmaz, ama doğru yönetildiğinde bizi güçlendiren bir motivasyon kaynağına dönüşebilir.” Dedi.

>>Özel Haber:Ceren Çiydem