Hamdi Ulukaya, Türkiye'de Erzincan'da mandıracılıkla uğraşan bir aileden geliyordu. Üniversite eğitimi için Ankara'ya gittikten sonra dil öğrenimi amacıyla 1994'te ABD'ye taşındı. Amerika'daki marketlerde satılan yoğurtların kalitesiz olduğunu fark etmesiyle, bu alanda bir fırsat gördü. 2002 yılında, babasının tavsiyesiyle küçük bir beyaz peynir fabrikası kurdu. Ancak asıl dönüm noktası, 2005 yılında karşısına çıkan bir ilanla oldu.
Terk Edilmiş Bir Fabrikadan Doğan İmparatorluk: Chobani
Hamdi Ulukaya, New York eyaletinin kuzeyinde, büyük bir gıda devi olan Kraft Foods'un kapatmış olduğu eski bir yoğurt fabrikasının satılık olduğunu gördü. Bu ilanı ilk başta çok ciddiye almasa da, daha sonra bunun hayatının fırsatı olabileceğini düşündü. Bankalardan kredi bulmakta zorlansa da, sonunda Küçük İşletmeler İdaresi'nden aldığı krediyle bu fabrikayı satın aldı.
Fabrika eski ve atıl durumdaydı. Ulukaya, eski çalışanlardan birkaçını işe alarak ve Türkiye'den bir yoğurt ustası getirerek işe koyuldu. Tam 18 ay boyunca, ABD'deki damak zevkine uygun, geleneksel Türk yoğurt yapım tekniklerinden ilham alan mükemmel süzme yoğurt tarifini geliştirmek için çalıştı. Ambalajına ve lezzetine büyük önem verdi.
Chobani'nin Hızlı Yükselişi
2007 yılında Chobani markasını piyasaya sürmesiyle işler hızla değişmeye başladı. Pazarlama bütçesi kısıtlı olduğu için, ürünün kalitesine ve doğal lezzetine odaklandı. Kısa sürede büyük market zincirlerinin raflarına girmeyi başaran Chobani, 2009'da haftada 200.000 kutu yoğurt satar hale geldi. Aynı yıl Costco gibi büyük toptancı mağazalarında yer almasıyla büyümesi katlandı.
2010 yılına gelindiğinde Chobani'nin yıllık satışları 1 milyar doları aştı ve şirket ABD'de süzme yoğurt pazarının lideri konumuna geldi. Hamdi Ulukaya, "Yoğurdun Steve Jobs'u" olarak anılmaya başlandı.
Başarının Anahtarları ve Sosyal Sorumluluk
Hamdi Ulukaya'nın başarısında sadece iyi bir ürün ve doğru zamanlama değil, aynı zamanda girişimcilik ruhu, risk alma cesareti, kaliteye odaklanma ve sosyal sorumluluk anlayışı da etkili oldu. Şirketinin %10'luk hissesini çalışanlarına dağıtması ve mültecileri istihdam etme konusundaki çalışmaları, Chobani'yi sadece ticari bir başarı hikayesi olmaktan çıkarıp toplumsal fayda yaratan bir marka haline getirdi.
Bugün Hamdi Ulukaya, Chobani ile sadece yoğurt pazarında değil, aynı zamanda sağlıklı gıda ve kahve sektöründe de büyümeye devam ediyor. La Colombe gibi markaları bünyesine katarak gıda sektöründeki etkinliğini artırıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: