AFSÜ Gastroenteroloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Osman Sağlam, son günlerde artış gösteren gıda zehirlenmesi vakalarına ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu.
“Her 10 kişiden 7-8’i hayatında en az bir kez gıda zehirlenmesi yaşıyor”
Gıda zehirlenmesinin toplumda sanılandan çok daha sık görüldüğünü belirten Dr. Sağlam, “Gıda zehirlenmesi aslında çok nadir görülen bir durum değildir. Hatta şöyle bir rakam verebiliriz: Her 10 kişiden 7 ila 8’i hayatında en az bir kez gıda zehirlenmesi yaşamaktadır. Ancak bu durum hafif seyrettiğinde bazen kişi bunu tükettiği gıdaya yorar ya da farklı bir sebebe bağlayabilir. Bu nedenle gıda zehirlenmesi dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.” dedi.
“Temizlik ve hijyen koşulları uygun olmadığında risk artar”
Gıda zehirlenmesinin çoğunlukla hijyen eksikliği ve yanlış saklama koşullarından kaynaklandığını ifade eden Dr. Sağlam, sebze ve meyvelerin iyi yıkanmaması, et ürünlerinin yanlış saklanması ve sıcak ortamda bekleyen krema-mayonez gibi ürünlerin ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Dr. Sağlam, “Gıda zehirlenmesi, temizlik, hijyen ve pişirme koşullarına uyulmadığı sürece birçok besinde karşımıza çıkabilen bir durumdur. Özellikle sebze ve meyveler yeterince temizlenmediği takdirde besin zehirlenmesi ile karşılaşmamız mümkündür. Bunun dışında bazı gıdalar, zehirlenme açısından daha dikkat edilmesi gereken sınıfta yer almaktadır. Özellikle tavuk ve diğer et ürünleri uygun koşullarda saklanmadığında, son tüketim tarihine dikkat edilmediğinde veya yeterince pişirilmediğinde gıda zehirlenmesine yol açabilir. Ayrıca krema ve mayonez gibi gıdalar sıcak havalarda dışarıda uzun süre beklediğinde, mikroorganizmaların üremesi için uygun bir ortam oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Mikroorganizmalar ve toksinler zehirlenmenın başlıca nedenleridir”
Gıda zehirlenmesine sebep olan mikroorganizmaların virüs, bakteri veya parazit olabileceğini belirten Dr. Sağlam, tarım ilaçlarının da doğru temizlenmediğinde zehirlenmeye benzer tablolar oluşturabileceğini aktardı. Dr. Sağlam “Gıda zehirlenmesine sebep olan başlıca faktörler mikroorganizmalardır. Hijyen ve saklama koşullarına dikkat edilmediğinde normalde zararsız miktarda bulunan bu mikroorganizmalar çoğalarak besin zehirlenmesine yol açabilir. Tarım ilaçlarının yoğun kullanıldığı sebze ve meyveler yeterince yıkanmazsa, bu toksinler besin zehirlenmesine benzer tablolara neden olabilir. Aynı şekilde, besinlerin üzerinde çoğalan mikroorganizmaların ürettiği toksinler de zehirlenmeye yol açabilir.” şeklinde konuştu.
Pestisitlerden arınmak için en güvenilir yöntemin uzun süre akan su altında yıkama olduğunu kaydeden Sağlam, “Sirkeli su ya da karbonatlı su tercih edilebilir ancak ikisini birlikte kullanmaya gerek yoktur. En ideal yöntem gıdaları uzun süre akan suyla yıkamaktır.” diye konuştu.
“Dört temel belirtiye dikkat: bulantı, karın ağrısı, ishal ve ateş”
Gıda zehirlenmesinin en sık görülen belirtilerini sıralayan Dr. Sağlam, hafif vakaların evde atlatılabileceğini, ancak ağır durumlarda mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı. Dr. Sağlam, “Gıda zehirlenmesi başlıca dört belirtiyle karşımıza çıkar. Bunlar bulantı, karın ağrısı, ishal ve ateştir. Hafif şiddette olduğunda bol sıvı tüketimi ve hafif öğünlerle atlatmak mümkündür. Ancak şiddetli kusma, yoğun ishal, yüksek ateş varsa veya kişi risk grubundaysa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.” dedi.
“Çocuklar, yaşlılar ve hamileler risk grubundadır”
Risk grubundaki kişilerin daha ağır tabloyla karşılaşabileceğini belirten Dr. Sağlam, “12 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yaşlılar, hamileler ve bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar risk grubundadır. Bu kişilerde daha yakın takip gerekebilir, gerektiğinde hastaneye yatırılarak izlem yapılabilir.” ifadelerini kullandı.
“AFSÜ’de Gıda Zehirlenmesi Vakaları Kapsamlı Şekilde Tedavi Ediliyor”
Üniversite Hastanesi’nde gıda zehirlenmesi şüphesiyle başvuran hastaların detaylı şekilde değerlendirildiğini söyleyen Dr. Sağlam, “Üniversitemiz Hastanesi’nde besin zehirlenmesi yaşayan hastalarımız, poliklinik veya acil servis koşullarında değerlendirilmekte; gerekli incelemeler yapılmaktadır. İhtiyaç duyan hastalar, riskli gruba dahil olanlar veya ağır seyreden vakalar yatırılarak izlenmekte ve gerekli tedaviler uygulanmaktadır. Gerek görüldüğünde ilgili bölümlerle konsültasyonlar yapılır ve tüm tetkik-tedavi süreçleri hastanemizde kapsamlı şekilde yürütülmektedir.” dedi >>Özel Haber: Şeyda Yeşilçay- Kadir Kaplan
Yorumlar
Kalan Karakter: