BURADA YAŞAYAN BİR TARİH VAR!
Afyonkarahisar’ın tarihi sokaklarında faaliyetlerini sürdüren AYTAM’ın amaçlarını ve çalışmalarını gönüllü üyelerden Celalettin Zümrüttaş ve Mustafa Selek, Türkeli Gazetesi için anlattı. Gönüllü bir topluluk olan AYTAM, şehrin yerel tarihine dair araştırmalar yaparak gelecek nesiller için bilgi toplamaya ve kaynak oluşturmaya devam ediyor.
“AFYONKARAHİSAR’IN TARİHİ HAFIZASINI DİRİ TUTMAK İSTİYORUZ”
AYTAM üyelerinden Celalettin Zümrüttaş, Afyonkarahisar’ın tarihi hafızasını diri tutarak gençlere, öğrencilere ve ziyaretçilere tanıttıklarını söyledi. Zümrüttaş: “AYTAM Müze Evinde Kurtuluş Savaşı yıllarından kalma pek çok eşya bulunuyor. Her biri tarihi eser niteliği taşımakta. Mermi kalıntılarından tutunda kama ve bıçaklara kadar eşyayı burada yakından inceleme fırsatı bulmak mümkün. Aynı zamanda Afyonkarahisar’ın geleneksel ürünlerine de yer veriyoruz. Örneğin eski haşhaş ezme taşını veya yün tarağını burada yakından görebilirsiniz. Osmanlı’dan kalma belgeleri veya kömürle çalışan ütüleri burada inceleyebilirsiniz. Müze evimizin değerli parçalarından bir diğeri ise Afyonkarahisar’ın eski hükümet konağının maketi. Aynı zamanda Afyonkarahisar halkının geleneksel evlerinin nasıl olduğuna canlı şahitlik edebilirsiniz. Çatı katı kilerinden tutunda geleneksel Türk hamamına kadar birçok bölümü burada bulmak mümkün.” dedi.
“ASLIMIZA SAHİP ÇIKMAK İSTİYORUZ”
AYTAM üyelerinden Mustafa Selek, yaşayan tarihin canlı tutulması gerektiğini ve amaçlarının hafızayı canlı tutarak gelecek nesillere aktarmak olduğunu vurguladı. Selek: “Biz amatör bir birliktelik olarak Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmalar Merkezi adı altında bir grup oluşturduk. Afyon’da bizim amacımız; tarihi anlamda şehrin hafızasını tutmak ve bu hafızayı doğru bir şekilde gelecek nesillere aktarabilmek. Biz bu konağı mümkün olduğu kadar aslına uygun olarak tamir ve tadilat yaptırdık. Burada gördüğünüz bütün binalar ve çerçeveler orijinaldir. Hiçbir şekilde diğer yapılan tadilatlarla ilgisi yoktur. Burası çok aslına uygun bir şekilde yapıldı. Sadece boyası ve sıvası hariç. Biliyorsunuz Afyonkarahisar hem kültürel yönden hem gastronomi yönüyle çok zengin bir kültüre sahip. Fakat giderek günümüzde bu olayların yozlaştığının farkına vardık. Biz aslımıza sahip olmak istiyoruz. Özellikle de içinde bulunduğumuz şehrimiz Cumhuriyetin kazanıldığı topraklar. Gerçekten çok önemli bir tarihe sahip konumdayız. Burada Kurtuluş Savaşı’nın kazanıldığı, Büyük Taarruzun yapıldığı özellikle Kocatepe ve zaferin kazanıldığı yer burası. İşgali ve işgal yıllarında daha sonraki zafer yıllarını yaşamış, en derinden etkilenmiş bir toplumuz.” dedi.
“ADİNE PİLAVI, HELVA ÇEKME, KIŞ GECELERİ GİBİ ETKİNLİKLERİMİZ OLUYOR”
Selek, AYTAM’ın gönüllü üyelerden oluştuğunun altını çizerek insanların hayatlarına dokunmak istediklerini dile getirdi. Selek: “Biz burada sadece tarihi değil, tarihin yazmadığı bir sürü sıradan insanlarında hayatlarına dokunmak istiyoruz. Afyonkarahisarlı olup eskiden yaşadıklarını günümüzde de hayata geçirebilen ve bunun kültürünü, tarihini gelecek nesillere aktarabilecek insanlara dokunmak istiyoruz. Bu amaçla da böyle bir amatör kuruluş ortaya koyduk. Pandemiye kadar çok önemli toplantılarımız oldu. Pandemi döneminde toplantılarımıza ara verdik. Şimdi yeni yeni tekrardan toplanmak istiyoruz. Burada sivil tarihimiz için gündelik hayatlarımızı, evlerimizi, iş yerlerimizi kaydedip bizimle ilgili sıradan resimleri, belgeleri ve nesneleri sergileyelim istiyoruz. Burayı yakın tarihimizi aşağıdan yukarı doğru yani sıradan insandan en yukarıya doğru yeniden yazmak istiyoruz. Bu amaçla da geçmiş tarihimizden gelen gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak amacıyla da belirli etkinlikler yaptık. Adine pilavı gibi, helva çekme gibi, kış geceleri gibi toplantılar gibi bu tür etkinliklerimiz oldu. Özellikle çocuklara dokunan bir masal etkinliğimiz oldu. Keçe ile ilgili önemli etkinlikler burada yaptık” dedi.
“ESİR ANZAK ASKERLERİNİN GÖZÜNDEN AFYON’DAKİ YAŞAMI ÖĞRENDİK”
Afyonkarahisar’ın yakın tarihine ilişkin belirli araştırmalar da yaptıklarını belirten Selek; “Gerçekten pek çok insanın farkında olmadığı çok önemli şeylere tanık olduk. Eski resimler karıştırırken çok önemli detaylara ulaştık. Her Afyonlunun bildiği gibi Utku Anıtı vardır. Dört tarafında bulunan gravürlerin anlamı ve amacı farklıdır. Bu konulara değindiğimiz bizim sayfamız da var. Facebook’tan veya internet sayfamızdan izleyebilirsiniz. aytam.org.tr. Utku Anıtı ile ilgili tesadüfen bir şey ortaya çıktı. Arka yüzünde şimdiki valiliğin olduğu bölüme bakan anıtın yukarısındaki yazı kapatılmış bir süre sonra. Üzerine bir levha yapılmış ve başka bir yazı yazılmış. Çok enteresandır bunu çoğu kimse bilmez. Mesela Afyon tarihiyle ilgili şunu bilir misiniz? Biz bir dönem özellikle Çanakkale Savaşı sonrası, Afyonkarahisar’ın kültürel hayatı, yaşantısı, gündelik hayatı ve insanların alışkanlıklarıyla ilgili çoğu bilgiyi Avustralyalı esirlerden öğrendik. Afyonkarahisar Çanakkale Savaşından sonra Avustralyalı olan askerlerin esir düştüğü, toplandığı toplama merkezi haline gelmiş. Bu subaylar gerçekten günlük hayatta yaşamışlar. Bizim belki kötü bir alışkanlığımız var. Biz not tutmayı, kitap okumayı sevmeyen insanlarız ama bu onların iyi bir alışkanlığı. Subayların tuttukları günlüklerden buradaki yaşam tarzını, yaşadıklarını gerçekten burada halk ile iyi bağlar kurmuşlar. Mesela bunu çoğu Afyonlu bilmez. Afyonkarahisar’da yaşayan Anzaklar yani Avustralyalı esir düşmüş subaylar, Afyonkarahisar’ın tarihine büyük katkıda bulunmuşlar ve belgeler koymuşlar, fotoğraflar koymuşlar. Pek çok bilgiye ve belgeye biz oradan ulaşıyoruz. Aynı zamanda örneğin Büyük Taarruz ile ilgili hazırlık safhası, başlangıcı, yaşanan olaylar ile ilgili, burada yaşayan kahramanlarla ilgili çok önemli bilgiler var ve araştırılmaya muhtaç. Gerçekten şuna emin olun; araştırdığınızda çok farklı ve çok güzel şeyler ortaya çıkıyor.” dedi.
“AYTAM MÜZE EVİ OLARAK TANZİM EDİLDİ”
Geçmişe ışık tutmayınca geleciğimizi kuramayız diyen Selek, “Biz yakın tarihimizi elimizde tutamazsak, geçmişe ışık tutamazsak geleceğimizi kuramayız. Büyük Taarruza katılan Türk askerinin yemeklerinde ne yediğini, hangi menüyle karnını doyurduğunu bilemezsek bizim önümüzdeki yıllarda bu memlekete sahip olmamız zorlaşır. Bu açıdan bunu gelecek nesillere, çocuklarımıza aktarmayı bir görev olarak kabul ettik. Bunu amatörce yürütüyoruz. Belki daha farklı etkileşimlerle devletimizin katkılarıyla veya dernekleşmeyle daha etkili şeyler de yapabiliriz. Biz şimdilik bunu amatör düzeyde yapmak istiyoruz. Sadece gönüllü katılımıyla bunu yürütmeye çalışıyoruz. Afyonkarahisarlı insanlarında buna gönülden destek verdiklerini biliyoruz. Bu evimiz aynı zamanda AYTAM Müze Evi olarak tanzim edildi. Pek çok arkadaşımız, eşimiz, dostumuz elindeki objelerle, işte bir tekneyle, bir sahanla, geçmişte yaşayan bir kirmanla elinde bulunanları sergileyebiliyor veya burada belirli bir süre sergilendikten sonra geri alabiliyor. Bu şekilde biz yakın tarihimize bir not düşmek, özellikle de bu konuda biraz geç kaldığımızı da hissediyorum. Kurtuluş Savaşı döneminde ve yakın tarihimizde yaşanan olaylarla ilgili artık büyüklerimiz, yaşlılarımız ömürlerini tamamladı. Bununla ilgili çalışma yapılması gerekiyor. Büyüklerimizin konuşturulup not tutulması ve hafızaya alınması gerekiyor. Yerel tarihin hafızasını tutmak istiyoruz. Kısaca yapmak istediğimiz bu.” diyerek sözlerini noktaladı.
ÖZEL HABER
Yorumlar
Kalan Karakter: