AKÜ’DE “ÖLÜMÜNÜN 100. YILINDA ZİYA GÖKALP’İ YENİDEN DÜŞÜNME” SEMPOZYUMU
Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Ziya Gökalp’in Türk milletinin ideallerini “Kızıl Elma” ile simgelediğini belirterek, “Gökalp’in “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” yaklaşımı modernleşme sürecinde milli benliği korumanın önemini vurgulamaktadır.” dedi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu ve Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) işbirliğiyle düzenlenen “Ölümünün 100. Yılında Ziya Gökalp ve Sosyoloji” sempozyumu, Atatürk Kongre Merkezi’nde başladı.
Sempozyuma Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve il protokol üyeleri katıldı.
“GÖKALP, ÇAĞDAŞ TÜRK DÜŞÜNCE VE SİYASET DÜNYASININ EN ÖNEMLİ AKTÖRLERİNDEN BİRİDİR”
Açılış konuşmasını yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Ziya Gökalp’in, çağdaş Türk düşünce ve siyaset dünyasının en önemli aktörlerinden biri olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Karakaş, “Ölümünün 100. Yılında andığımız Ziya Gökalp, çağdaş Türk düşünce ve siyaset dünyasının en önemli aktörlerinden biri olarak Türk toplumunun sosyolojiyle tanışmasına öncülük etmiştir. 1876 yılında Diyarbakır’da doğan Gökalp, genç yaşlarda Arapça, Farsça ve Fransızca dillerini öğrenmiş, yerel gazetelerde yazıları yayımlanarak entelektüel bir birikim elde etmiştir. İstanbul’a yükseköğrenim için geldiğinde, Türkçülük fikriyle tanışmış ve Emile Durkheim’ın sosyoloji görüşlerinden etkilenerek toplumsal meseleleri analiz etmeye başlamıştır. II. Meşrutiyet sonrasında İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önemli isimlerinden biri olmuş, Osmanlı’nın karşı karşıya olduğu siyasal ve toplumsal kimlik krizine çözüm önerileri geliştirmiştir. Darülfünun ‘da verdiği sosyoloji dersleri ile bu alanda akademik bir kurumsallaşmanın temelini atan Gökalp, Türkçülük, İslamlaşma ve Muasırlaşma prensipleri doğrultusunda geliştirdiği fikirleriyle dönemin aydınları arasında öne çıkmıştır.” diye konuştu.
“ZİYA GÖKALP’İN ESERLERİ CUMHURİYET’İN KURULUŞUNA DÜŞÜNSEL YOL HARİTASINI ÇİZDİ”
Ziya Gökalp’in sosyoloji ve siyaset üzerine kaleme aldığı eserlerin, hem Osmanlı’nın son döneminde hem de Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde düşünsel bir yol haritası çizdiğini beliren Prof. Dr. Karataş, “’Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak’ anlayışıyla Türk kimliğini ve kültürünü Batı’nın medeniyetiyle sentezlemeye çalışmış, “Hars ve Medeniyet” kavramları üzerinden kimlik krizine çözümler önermiştir. Ayrıca, Gökalp’in siyasal alandaki katkıları da dikkat çekicidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine, Halk Fırkasının kuruluş prensiplerini belirlemiş ve “Dokuz Umde” adıyla bilinen programı hazırlamıştır. Diyarbakır milletvekili olarak TBMM’de yer alan Gökalp, Türkçülüğün Esasları ve benzeri eserlerle Türk düşünce dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur. Bu sempozyumda, Gökalp’in fikirleri ve katkıları, alanında uzman 72 katılımcı tarafından 16 oturumda detaylı olarak ele alınacaktır. 61 bildiriyle Gökalp’in düşünce dünyası derinlemesine incelenecek, sosyoloji ve siyaset alanındaki etkileri tartışılacaktır. Sempozyumun düzenlenmesine katkı sağlayan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Merkezi’ne şükranlarımı sunarım. Ayrıca, bu etkinliğe bilimsel katkı sağlayan değerli akademisyenlere ve sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen düzenleme ve bilim kuruluna teşekkür eder, tüm katılımcılara verimli bir sempozyum dilerim.” Dedi
“GÖKALP, ÇALIŞMALARIYLA TARİH BİLİMİ VE EĞİTİMİNİN ŞEKİLLENMESİNE KATKI SAĞLAMIŞTIR”
Ardından söz alan Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu, Ziya Gökalp’in, binlerce yıllık Türk tarihini merkeze alan çalışmalarıyla tarih bilimi ve eğitimine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Doç. Dr. Pustu, “Sözlerime başlamadan önce, Kazakistan’da Türk Akademisi ile birlikte düzenlediğimiz II. Türk Devletçiliği Kongresi’ne katıldıkları için aramızda bulunamayan Türk Tarih Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Yüksel Özgen’in selamlarını iletmek isterim. Türk tarihçiliği, dil, edebiyat ve toplum bilimine önemli katkılar sunan Ziya Gökalp, bu yönüyle geçtiğimiz yüzyılın öncü isimlerindendir. “Türk milletinin kökeni ve kimliği” üzerine geliştirdiği tarih anlatısı, Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’e kadar büyük etkiler bırakmıştır. Gökalp, binlerce yıllık Türk tarihini merkeze alan çalışmalarıyla tarih bilimi ve eğitiminin şekillenmesine katkı sağlamıştır. Özellikle “Kızıl Elma” ve “Yeni Hayat” adlı şiir kitapları, Türk milletinin tarihi ve milli kimliği üzerine derin bir miras bırakmıştır.” Şeklinde konuştu
“GÖKALP CUMHURİYET’İN FİKİR DÜNYASINA YÖN VEREN ÖNCÜ BİR DÜŞÜNCE ADAMIDIR”
Ziya Gökalp’in, Türk milletinin tarihî mirasını ve kültürel kimliğini koruyarak modernleşmenin mümkün olduğunu savunan, Cumhuriyet’in fikir dünyasına yön veren öncü bir düşünce adamı olduğunu belirten Doç. Dr. Pustu, “Bugünkü buluşmamızın temel nedeni ise, Gökalp’in sosyoloji bilimine yaptığı katkılardır. Fransız düşünür Émile Durkheim’ın etkisiyle, toplumun bireylerin üstünde bir gerçeklik olduğu fikrini savunmuş ve Türk milletinin dayanışma içinde olması gerektiğini vurgulamıştır. Dil, din, ahlak ve gelenekler, bu birliğin temel taşları olarak Gökalp’in eserlerinde işlenmiştir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk üzerinde de etkisi bilinen Gökalp, kültürel kimliği koruyarak modernleşmenin öncülerindendir. Bugünkü sempozyum, Gökalp’in tarih, dil, edebiyat ve sosyoloji alanındaki etkilerini değerlendirmek açısından büyük önem taşımaktadır. Bu vesileyle, sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ediyor, katılımcılara verimli bir program diliyorum.” dedi
“GÖKALP’İN GÜÇLÜ YÖNLERİNDEN BİRİ, KUŞKUSUZ HAYAL GÜCÜDÜR”
Programın kapanış konuşmasını yapan Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Ziya Gökalp’in düşüncelerinin merkezinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerlerini Batı’dan aldığı bazı unsurlarla sentezleme çabasının bulunduğunu vurguladı. Vali Yiğitbaşı, “Yeni Türk Devleti’nin inşasında önemli bir rol üstlenen Gökalp, Osmanlı’nın son döneminde yetişmiş ve Cumhuriyet’in kuruluşunda etkili olmuştur. Batı sosyolojisinin kavramlarını milli değerlerimizle harmanlayan Gökalp, imparatorluktan ulus devlete geçiş döneminde karşılaşılan sorunlar ve bunalımlara yönelik sosyolojik, kültürel ve siyasal değerlendirmeler yapmıştır. Bu değerlendirmeler, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Gökalp, kişisel yaşamında sakin ve içe dönük bir karakter sergilerken, idealist ve mücadeleci yönüyle en zor şartlarda bile ümidini kaybetmeyen kararlı bir yapıya sahiptir. Yaşamı boyunca düşünce ve hayalleri uğruna mücadele vermiş, asla ödün vermemiştir. Sosyal ve siyasal mücadelelerle geçen hayatında, en zor zamanlarında bile ülkenin kurtulacağına dair inancını hep korumuştur. Onun en güçlü yönlerinden biri, kuşkusuz hayal gücüdür. Gökalp’i bir düşünce adamı, maneviyatçı, toplumsal ve ahlaki konularda eylem insanı ve şair yapan da bu yüksek hayal gücüdür.” şeklinde konuştu.
“GÖKALP, TÜRK MİLLETİNİN İDEALLERİNİ VE HEDEFLERİNİ “KIZILELMA” İLE SİMGELEDİ”
Ziya Gökalp’in, Türk milletinin ideallerini ve hedeflerini “Kızıl Elma” ile simgelediğini dile getiren Vali Yiğitbaşı, “Ziya Gökalp Çağdaşlaşma yolunda ilerlerken geçmişin zengin mirasını unutmamamız gerektiğini vurgulamıştır. Fikirlerini “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” olarak özetleyerek, Türk Devleti’nin modernleşme sürecinde milli benliğimizi ve manevi bütünlüğümüzü korumanın önemine dikkat çekmiştir. Milli ve manevi değerlerden taviz vermeden modernleşmenin mümkün olduğunu savunmuştur. Türk düşünce, kültür ve siyaset tarihinin önemli simalarından biri olan Ziya Gökalp, toplumsal olayların bilimsel bir yaklaşımla incelenmesi gerektiğini savunmuş ve Türkiye’de sosyolojinin akademik bir disiplin haline gelmesine öncülük etmiştir. Onun ortaya koyduğu fikirler, Osmanlı’nın son döneminde başlayan modernleşme sürecinde Türk toplumunun izlemesi gereken yol hakkında bizlere bir vizyon sunmuştur. Bu sempozyumun başlıca amacı da, Gökalp’in bu vizyonunun günümüzde nasıl bir anlam taşıdığını ve modernleşme sürecimize bir asırdır hangi noktalarda ışık tuttuğunu tartışmaktır.” İfadelerinde bulundu.
“3 GÜN SÜRECEK SEMPOZYUMLAR BİLİM DÜNYASINA ÖNEMLİ KATKILAR SUNACAK”
Akademik tartışmaların toplumların geleceğini şekillendirmede önemli rol oynadığını belirten Vali Yiğitbaşı, “Bu vesileyle, Ziya Gökalp’in sosyolojik bakış açısının günümüzde de ne kadar değerli olduğunu ortaya koyacak olan değerli akademisyenlerimize şimdiden teşekkür ediyorum. Bugün başlayıp 6 Ekim’e kadar devam edecek olan toplam 16 oturum boyunca yapılacak tartışmalar, yeni nesillere rehberlik edecek ve bilim dünyasına önemli katkılar sunacaktır. Ziya Gökalp’i, aramızdan ayrılışının 100. Yılında bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Belirlenen 15 tema ile onun sosyolojiye olan katkılarını derinlemesine idrak edeceğimiz bu sempozyumun başarılı ve verimli geçmesini temenni ediyorum. Kıymetli fikirleri ve akademik katkılarıyla sempozyumu zenginleştirecek olan değerli akademisyenlere ve bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Merkezi’ne teşekkürlerimi sunuyorum.”
“ZİYA GÖKALP’İN FİKİRLERİ MODERN TÜRK DÜŞÜNCESİNE KATKILARI BÜYÜK”
Rahatsızlık nedeniyle sempozyuma katılamayan İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun mesaj gönderdi. Prof. Dr. Altun, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Kendisi de Ziya Gökalp üzerine önemli çalışmalara imza atmış olan Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü kıymetli dostum, meslektaşım Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ın şahsında bu anlamlı programın hayata geçmesine vesile olan herkese şükranlarımı sunuyorum. İki gün boyunca Ziya Gökalp ve Türk sosyolojisi üzerine ufuk açıcı tebliğlerin sunulacağı bu sempozyumun bilim dünyamıza değerli katkılar sunmasını temenni ediyorum. Hem siz değerli Hocalarım ile bir araya gelmek hem de Ziya Gökalp’in fikirlerini konunun uzmanları ile birlikte mütalaa etmek için heyecanla beklediğim bu programa katılamamanın üzüntüsünü paylaşıyorum. Ziya Gökalp, modern Türk düşüncesi ve Türk sosyolojisinin en önemli, “kurucu” isimlerinden biridir. Ziya Gökalp zor bir zamanda, çetin bir konjonktürde önemli çalışmalara imza atmıştır. Bu sebeple Ziya Gökalp’le ilgili yapılacak araştırmalar Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluş döneminin toplumsal ve siyasal meselelerinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır. Örneğin; Ziya Gökalp’in entelektüel dünyamıza önemli katkılarından olan kültür-medeniyet tartışması üzerinden yeni dönem modernleşme tecrübemizin nasıl sorunsallaştırılabileceği mühim bir soru olarak önümüzde durmaktadır. Yine çağdaş Türk Düşüncesi içerisinde sol Kemalizmin Gökalp’in tezlerini ihmal etme yahut güdümlü şekilde okuma ısrarından neşet eden dogmatizmin yol açtığı fikri kuraklığın ne tür sonuçlar doğurduğu sorusunu tartışmak yararlı olmaz mı? Elbette Gökalp’in fikirlerini yeni nesil ulus-ötesi kimliklenmeler ve küreselleşme tartışmaları bağlamında da yeniden ele almamız gerekir. Türkiye’nin öncülüğüyle Türk dünyasının yeni bir küreselleşme paradigması inşa gayreti içinde olduğu bir dönemde Gökalp’in milli kimlik tezi yeniden sosyolojik eleştiri konusu yapılabilir. Bugün burada, bu sempozyumda birbirinden değerli konu başlıkları masaya yatırılacak. Ben şahsım adına burada sunulacak tebliğ metinlerini okumayı büyük bir merakla, tecessüsle bekliyorum. İletişim Başkanlığı olarak, bu önemli sempozyumun paydaşı olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Ziya Gökalp gibi entelektüellerimizi anmak, onların fikirlerini günümüz koşullarında ulusal ve uluslararası kamuoylarının gündemine getirmek için yapılan bu çalışmalara büyük önem atfediyor, bu türden nitelikli çalışmalara her zaman destek olmaya gayret ediyoruz. Türkiye’nin entelektüel birikimini, fikrî müktesebatını nazarı itibara almanın bugünü ve geleceğimizi kurmamızda büyük bir önemi olduğuna inanıyoruz. Bu itibarla “Ziya Gökalp ve Türk Sosyolojisi Sempozyumu”nun hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, programda emeği geçenlere tekrar şükranlarımı sunuyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum. “
Açılış programının ardından, “Ölümünün 100. Yılında Ziya Gökalp’i Yeniden Düşünme” açılış oturumu gerçekleştirildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: