Afyon Türkeli Gazetesi köşe yazarı Ömer Mazi 'ZAFER MÜZESİ’NDE 6 YILDA YAPILAN BU MU?' başlıklı köşe yazısı kaleme aldı.
Büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
Yuh artık demek istiyorum ama demiyorum.
Afyonkarahisar için Cumhuriyetin Kazanıldığı topraklar diyoruz.
Ne kadar güzel bir söz.
Hangi şehre nasip olur böyle bir unvan.
Zafer şehri Afyonkarahisar.
Bir ülkenin namusunun kurtulduğu zafere giden yolun planlandığı ilk emrin verildiği şehir Afyonkarahisar.
İşimize geldi mi sıralıyoruz benzer sözleri.
İş icraata geldi mi görmedim, duymadım bilmiyorum oluyoruz.
Afyonkarahisar Zafer Müzesi tadilata alınalı tam 6 yıl oldu.
6 yılda Zafer Müzesi için 10’a yakın ihale yapıldı.
Hala bitmedi.
Hadi gidip şu Zafer Müzesini gidip birde yerinde görelim.
6 yılda neler yapılmış dedim.
Etrafında iki tur attıktan sonra bir kapı bulup içeri girdim.
Restorasyon işi yapan firmanın sahibi Erkan Akçay ile karşılaştık.
Biz şu anda yemek molasındayız isterseniz inşaatı gezin diye çıktı gitti.
Arka kapıdan içeri bir göz attım.
Gözlerime inanamadım.
6 yılda havanda su dövmüşler resmen.
Sıva sökme, ahşap malzemeleri kaldırma dışında ortada bir şey yok.
Birde yeni yapılan çatı olayı var.
Çatıya sonra geri dönmek lazım.
Binanın zemin bodrum katına indim.
110 yıl önce yapılan binanın bodrumunda boru gibi bir şeyler var.
Bir görevliye bunlar su tahliyesi için mi diye sordum.
Görevli kız gülümsedi, cahilliğime galiba.
Hayır onlar binanın havalandırma bacası dedi.
Bodrumda havalandırma.
Tarihi binanın bazı duvarlarında ciddi çatlaklar var.
Bina yapılırken tuğla ve taş birlikte kullanılmış.
Bazı yerlerde karışık, bazı yerlerde bir düzen içinde.
Kapı ve pencere kenarları taş.
Zafer Müzesinin Belediyeye bakan kısmında bir kapı sonradan açılmış ve kötü bir uygulamayla binaya zarar vermiş.
Cadde tarafında ise iki tane pencere sonradan açılmış.
Nedense tekrar gelişigüzel tuğlayla kapatılmış.
Binanın üst katlarında ahşap olan bazı yerleri olması gereken gibi ahşapla değiştirmeyip beton dökmüşler.
Bu binaya ağır bir yük getirmiş.
Bütün bunlardan kısmen kurtulmuş.
Ancak 6 yılda sökme dışında hiç bir şey yapılmamış olmasını görünce çok üzüldüm.
Yuh olsun size demek geçti aklımdan ama demedim.
Aklımda kalsın şimdilik.
Acaba 6 yılda defalarca ihale açanlar bir gün olsun neler yapılmış diye gelip bakan birisi oldu mu?
İGM Başkanı Burhanettin Çoban bir gün olsun gelip kontrol etti mi?
İGM üyeleri ya siz içinizden kaçınız merak etti?
Hiç kendinizde sorumluluk hissettiniz mi?
Özel İdare’de bu işi ihale edenler ya siz.
Bu nasıl iş 6 yıldır bitmiyor diye gelip bir baskı unsuru oluşturdunuz mu?
Milli Parklar Bölge Müdürü Beyi saymıyorum bile.
Valilik bu konuda ne yaptı.
Buraya bakan Vali Yardımcısı pencereden baksan görürsün sabah akşam geçerken hiç uğrayıp sordu mu nasıl gidiyor diye?
Bir tadilatın 6 yıl sürmesi ayıp, yazık, günah.
Bu işle ilgili kim varsa görevini iyi yapmadığı, hatta görevini kötüye kullanıyor.
Sorumluluktan kaçıyor.
Ya Afyonkarahisar’da bulunan STK’lar?
Sahi siz ne iş yaparsınız?
Filistin’de bir şey olsa açıklama yapmak için yarışa giriyorsunuz.
Afrika ülkelerine yardım toplamak için yarışıyorsunuz.
Baro, Mimarlar Odası siz ne iş yapıyorsunuz?
Başka illerde bulunan baro ve mimarlar odası kentin önemli konuları için kafa yoruyor, açıklama yapıyor, basın toplantıları yapıyor.
Ya siz?
Zafer müzesinin içinde dolaşırken üzüldüm.
Kafamı kaldırıp çatıya baktım.
İnanamadım.
Çatı keresteciden alınmış yaş tahta.
Normalde olması gerek restorasyon yapılan tarihi bir binada dinlendirilmiş, kuru tahta olması lazım.
Yetmedi, böceklenmeye ve kurtlanmaya karşı ilaçlanmış olması gerekiyor.
Emprenye yapılması şart.
Emprenye ne demek bir örnekle açıklayalım.
Bir tür koruma işlemi örneğin elektrik ve telefon direkleri yıllarca güneşin, yağmurun, karın, rüzgarın her türlü hava şartlarına dayandığı gibi olması lazım.
O direkler Emprenye uygulanmış direkler.
50 yıldan fazla her türlü hava şartlarına meydan okuyor.
Ama bizim Zafer Müzesinde kullanılan çatı tahtalarında hiç birisi yok.
Tahtalar kararmaya başlanmış birkaç yıla böcek ve tahta kurdu olursa hiç şaşırmam.
Peki bu işi yapan firma kim?
Bu işi kontrol eden kim?
Bu işi veren İGM ve Özel İdare bu işte hiç sorumluluğu yok mu?
Bu işler yapılırken Afyonkarahisar Mimarlar Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası kendilerinde hiç sorumluluk hissetmiyor mu?
Yahu Zafer Müzesi tadilatı yılan hikayesine döndü ne yapılıyor bir bakalım demiyorlar mı?
Birkaç gazeteciden başka kimsenin ilgilenmemesi ne kadar acı bir durum.
Yazık.
Yuh artık demek istiyorum kalbinden geçiyor ama kendimi zor tutuyorum.
Zafer Müzesinin duvarlarında çatlaklar var.
Duvara hortum benzeri bir şeyler yerleştirmişler.
Bunlar nedir diye sordum.
Binada restorasyon yapıyoruz diye çok yormuşlar.
Ciddi çatlaklar var.
Burası tam bir enkaza dönmüş.
Duvarın içine bu borularla enjeksiyon yapacağız.
Binanın dayanıklılığını ve hasarları en aza indireceğiz.
Zafer Müzesinin restore edilemeyen yaşlı duvarlarının halini gördükçe çok üzüldüm.
Bir tarih nasıl el birliği ile yok edilmeye çalışıldığına tanık oldum.
Dile kolay 6 yıldır yapılan ihaleler, harcanan paralar, kaybedilen zaman Zafer Müzesine faydadan çok, çok, çok zarar vermiş.
Bu işte ihmali bulunan, kontrol eden, işi veren, parayı alan, işini yapmayan herkese yuh yani yuh olsun.
Gönlümden daha fazla şeyler demek geçiyor ama birilerine mahkemeye gitme şansı vermemek için demiyorum.
Ama onlar anlamıştır kalbimden geçenleri.
Yazıklar olsun.
Bu kadarı yeter.
TÜRKELİ HABER MERKEZİ