Bazen ben bile kendime kızıyorum.
Yahu, neden bende herkes gibi olamıyorum.
Güneş nereden doğuyorsa yüzümü o yöne dönmüyorum.
Neden bende çeşmeler akarken küfemi doldurmuyorum.
Neden bende gelene ağam, gidene paşam diyemiyorum.
Bakın vallahi bazen diyorum ki bende bundan sonra böyle olacağım.
On dakika geçmeden yok be benden öyle olmaz diyorum yine eski ayarlarıma dönüyorum.
Ne yapalım benim iflah olmaz bir muhalif damarım var.
Bir türlü değişemiyorum.
Malum seçime birkaç gün kaldı.
Yazı yazmanın dışında Mehmet Emin Güzbey, Sezer Küçükkurt, Ertuğrul Sevim ile birlikte Karahisar TV’de ve 4 gazetede röportajlar yayınlanıyor.
Seçime Doğru diye program yapıyoruz.
Dünkü konuk Ali Özkaya idi.
Ne yapacağız? bu Ömer Mazi ile bana niye bu kadar muhalif dedi.
Bizimkiler, sadece size değil Ömer Mazi herkese muhalif dediler.
Özkaya devam etti, Hakan Şeref Olgun ve Mustafa Enis Arabacı’ya muhalif değil dedi.
Cevabı Güzbey verdi, Hiç öyle değil Hakan Şeref Olgun’a da muhalif.
Hatta bize bile dedi.
Yayın öncesi böyle başladı.
Bir başka özelliğim ise herkes hakkında onca yazıya rağmen hepsiyle hala bir araya gelebilen tek kişiyim galiba.
Bir kişi beni bir türlü içine sindiremedi.
Hala anlamış değilim.
Nasıl bir karakteri varsa.
Seçime giderken AK Parti, İYİ Parti, CHP ve MHP’den 24 milletvekili adayı var.
Bunlardan 12 tanesini tanıyorum.
Yani haklarında yorum yapacak, fikir yürütecek kadar.
Bu gün isterseniz adaylar üzerinden bir yazı yazalım.
AK Parti
Ali Özkaya.
Fazla bir muhabbetimiz yok.
Çok da bir birimizi sevdiğimiz söylenemez.
Uzun zamandır hakkında yazılar yazdım.
Zaman zaman bir yerlerde karşılaştığımızda asla bir sorun yaşamadık.
Görmezden gelmek, yok saymak gibi bir tavrı olmadı.
Son zamanlarda tv çekimleri için uzun süre aynı masa etrafında oluyoruz.
Konuşuyoruz, tartışıyoruz.
Her soruya açık ve net bir biçimde cevap veriyor.
Yakında kanka oluruz her halde.
Her şeye rağmen Veysel Eroğlu’ndan sonra etkili bir isimdi.
Elbette bazı çalışmalarını benimsemiyorum ve doğru bulmuyorum ama yine de faydalı olacak bir isim.
İbrahim Yurdunuseven.
İl Başkanlığı zamanından tanırım.
Beyefendi, kibar ve saygılı birisi.
İnsani yönleri önde birisi.
AK Partililer arasında konuşup derdinizi anlatacağınız bir isim.
Bir kere görev adamı ve çalışkan bir isim.
Bir ara piyasada görünmüyor diye yazdığımda haftalık neler yaptığını gönderdi.
Birazda telefonda görüştük.
Gerçekten bir hayli yoğun çalıştığını gördüm.
Bulunduğu yeri hak eden bir isim.
Hasan Aslan.
Kendisini Devlet Hastanesi zamanından tanırım.
Yıldızımız hiçbir zaman barışmadı ama karşılıklı hiçbir zaman bir sorunumuzda olmadı.
Sıradan bir bürokrat.
Öyle fark yaratacak, bir iş görecek biri olduğunu sanmıyorum.
Listeye konduğuna göre bir bildikleri vardır.
İYİ Parti
Hakan Şeref Olgun.
Kendisini hiç tanımam bilmem.
Yeşilyol’da dolaşırken billboard da gördüm.
Ben tanımıyorum.
Şehirde siyaset yapan birçok kişiyi iyi kötü bilirim ama onu hiç tanımıyorum.
Birkaç kişiye sordum Billboard’daki adam diye bir yazı yazdım.
Sonra ortak bir dostumuz tanıştırdı.
İlk teşviki mesaimiz öyle başladı.
Ama değişik bir tavrı var.
Mesela şunu bir türlü anlamadım, “Ben ön seçim istiyorum, kendine güvenen varsa çıksın” diyerek meydan okuyordu.
25 yıl İstanbul’da yaşayan Afyonkarahisar’la bağlantısı olmayan birisi, o zaman Mahmut Koçak, Saffet Acar, Okşan Efe Ulusoy, Abdülkadir Akcan ve daha birçok isim varken nasıl olurda ön seçim ister?
Bunu anlamak mümkün değil.
Sonradan anladım elbette.
Biz bilmesek de 2 yıldan fazla bir zamandır onun altyapısını yapmış.
Ön seçim istemesi ondanmış.
Neyse o süreçleri zaten daha önce yazdık.
Yıldızımızın uyuştuğunu söyleyemeyiz.
Mustafa Enis Arabacı.
İşte o başka.
Mustafa Beyi 12 yıldır tanırım.
Hatta birçok yazımda neden siyaset sadece Avukatlara kaldı.
Eskiden doktorlar, mimarlar, iş adamları siyasette olurdu derken bir gün baktım Mustafa Enis Arabacı aday olduğunu açıkladı.
Şehrin en önemli yatırımcılarından birisi.
Hastaneler, okullar, otel inşaatı, STK görevleri her alanda kendini kanıtlamış birisi.
Onun için fazla bir şey söylemeye gerek yok.
Elbette Afyonkarahisar siyasetinde şok etkisi yarattı.
Adaylık çıtasını bir hayli yükseltti.
Siyasete farklı, çok farklı bir bakış açısı getirdi.
Kavga ve nefret dilini kullanmadan, birilerine, rakiplere ve partilere bağırmadan, hakaret yapmadan, ötekileştirme olmadan da siyaset yapılabileceğini gösteriyor.
Keşke her siyasetçi onun gibi sevgi ve hoşgörü dilini kullanabilse.
Mustafa Enis Arabacı eminin sadece Afyonkarahisar siyasetinde değil ülke siyasetinde de fark yaratacak bir isim.
Siyaset iyi bir adam kazandı.
Okşan Efe Ulusoy
Naif ve çalışkan birisi.
Daha çok İYİ Parti’nin ilk kadın kolları başkanı olarak tanıdık.
Ama hakkı yenilen birisi olarak da tanıdık.
Ön seçimli mülakat dedikleri sistemde çoğu kimsenin beklemediği bir oy alarak 4. Sıradan giriş yaptı.
Sonra Saffet Acar adaylıktan çekilince yerine Okşan Hanım geldi.
Çalışıyor, bir umudu var.
Bekleyip göreceğiz.
Gönül Ar Güngör.
Bak şimdi burada biraz duralım.
Gönül Hanım Afyonkarahisar’a geldiğim zamandan beri tanıdığım isimlerden birisi.
Öyle sadece tanımak değil.
Gönül Ar Güngör benim ve ailem için bu şehirdeki özel isimlerden birisi.
Candır yani.
Hem işinde, hem siyasette, hem özel hayatında ve hem de aile hayatında tam bir örmek kişilik.
Pamuk gibi bir kalbi var ama aslan gibide pençeleri var.
Sakın tersine gelmeyin çarpılırsınız.
Siyasi tecrübesi geçmişi, Baro yönetimi gibi farklı yerlerde başarılı olmuş bir isim.
Gönül Ar Güngör için bir şey demeye gerek yok.
İbrahim Acar.
İGM üyeliğinden uzun bir zamandır tanırım.
Çok fazla bir yan yana gelip konuşmuşluğumuz yok.
Ama bir birimiz çok uzun süredir biliriz.
Siyasette etkili ve tecrübeli birisi.
Özellikle Dinar bölgesinde belli bir ağırlığı olan bir isim.
İYİ Parti ön seçiminde 6. Sırada kendine yer buldu.
Saffet Acar’dan bir kişi boşalınca 5. Sıraya çıktı.
Sahada etkili bir siyasetçi.
Kendine özgü bir tarzı var.
CHP
Burcu Köksal.
Afyonkarahisar’da en eski tanıdığım kişi.
Görüş olarak da aynı tarafta olduğumuz söylenebilir.
Ama anlamadığım bir şekilde aramızın hiç iyi olmadığı tek siyasetçi.
Anıl Halis Akar.
Halis için elbette çok şey söyleye bilirim.
Bir kere efendi ve saygılı bir adam.
Bundan tam 6 yıl önce CHP’nin geleceği, benim adayım Anıl Halis Akar diye birçok kişinin arasında babası İsmail Akar’a dediğimde bana biraz kızıp bozulmuştu.
Halis sadece Afyonkarahisar’da değil CHP’nin gelecekti önemli isimlerinden birisi olacak bilgi ve donanıma sahip.
Siyasetin sadece kin ve nefretle yapılmayacağını öncelikle kendi partisi içindekilere gösteriyor.
O gösteriyor da onu anlayacak kapasitede olan var mı?
CHP’nin gülen yüzü, efendi ve saygın adamı.
Ne yaptığını, nasıl yapması gerektiğini iyi biliyor.
Daha şimdiden birçoklarının korkulu rüyası olmuş durumda.
Son sırada olmasına rağmen ilk sırada gibi çalışıyor.
Fark yaratıyor.
Yolun açık olsun Halis.
MHP
Mehmet Taytak.
Taytak için söyleyecek fazla bir şey yok.
Daha önce sadece üç beş defa aynı ortamda olduk.
En uzunda Karahisar TV’de çekimler zamanında.
MHP’den çok AK Parti 4. Milletvekili gibi dolaşan birisi.
Kendi belediyelerine bazı katkıları oldu.
Ama İl Başkanı ve yönetimiyle geçinemeyen birisi olarak tanıyoruz.
Neden? Sorun kimde bilemem.
MHP içinde birçok kimse onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.
Aday gösterilince de MHP içinde başta il başkanı olmak üzere istifalar yaşandı.
Tartışmanın odağında olan bir aday bakalım seçimlerde nasıl bir karşılık olacak.
Evet kıymetli dostlar işte böyle adaylar hakkında kendi penceremden bildiğim tanıdığım kadarıyla kısa bilgiler vermeye çalıştım.
Bilmediklerim fazla tanımadıklarım hakkında bir şey yazmayı doğru bulmadığım için yer vermedim lütfen kusura bakmasınlar.
Yoksa aksi bir durum yok.
Kaldı ki tanıdıklarımın bile birçoğu ile yıldızımız hiç barışmıyor.
Barışmıyor ama birisi hariç hepsiyle de saygı çerçevesinde dostluğumuz devam ediyor.
Bazıları dostlukların ne anlama geldiğini bilmediği için satın alınacak bir şey sanıyorlar.
Her şeyi satın alabilirsiniz ama dostluk satın alınmaz.
İşte böyle bazen diyorum ya bende kendi kendime kızıyorum.
Ben niye böyleyim diye.
Boş ver be varsın bende böyle kalayım.
Biraz gıcık, biraz muhalif, biraz aksi.